Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Dünya emekçi kadınlar günü

Dünya emekçi kadınlar günü
 

Sıra bende ! Diyebilmek.


8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü.
Kadının insan olduğunu kabul ettirme mücadelesinde temellerin atıldığı gündür. Bu uğurda çok ağır bedeller ödenmiştir. Var olma mücadelesinin, eşit haklara sahip olma, özgür, birey olma mücadelesinin başlangıç tarihidir 8 Mart.
Ama kapitalist sistem bunu kendisinin verdiği bir lütufmuş gibi kutlama günü olarak sunmaktadır. İçi boşaltılmış, amacından uzaklaştırılmış bir kutlamaya dönüştürme çabasındadır.Tıpkı sevginin içini boşaltması gibi.

Oysa, 8 Mart, kadın haklarının dillendirildiği, bu hakların elde edilmesi için mücadele bayraklarının yükseltildiği gündür. Kadın erkek ayrımının son bulması, kadınların, kendi hakları konusunda bilinçlendirilmesi için etkinliklerin düzenlendiği gündür.
8 Mart kadınları önce insan olduklarını kabul ettirme mücadelesidir.
8 Mart, Kadınların eve hapsolmaya başkaldırısı, üretime katılma mücadelesidir.
Kadına yönelik ayrımcılığın kaldırılması mücadelesidir. Kadınların yaşama katılma mücadesidir.
8 Mart kadına yönelik şiddetin, tacizin, sömürünün, töre cinayetlerinin son bulması mücadesidir.
8 Mart kadınların güneşte yanma, yağmurda ıslanma, soğukta üşüme, denizde yüzebilme özgürlüğünü kazamna mücadelesidir.
BALIK TUTMASINI ÖĞRENME, KENDİ SEÇTİĞİ SEVGİLİSİYLE SOKAKLARDA EL ELE YÜRÜYEBİLME MÜCADELESİDİR.
Alıp başımı çeker giderimç eşeğe binme sırası bende diyebilme mücadelesidir.
Kadın-erkek tüm insanların eşit özgür, mutlu ve kardeşce yaşayabilecekleri bir dünya yaratma mücadelesinin verildiği gündür 8 Mart. O halde mücaleye......hep beraber. Emeğe saygı için,
Mutlu olmak için, özgür olmak için, insan olmak için.
ÖNCE İNSAN ....


Bir Kadın ....
Bir kadın çocuktur aslında..
Çocuk gibi davranmayı sever.
Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini de ister.
Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak okşamalıdır erkek kadını.
Ama her kadın çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.
Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz,
ama asla onu bir Çocuk olarak görmeyeceksiniz.

Bir kadın güçlüdür aslında.
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür.
Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez.
İster ki Erkeğin gücü kendisine huzur versin.
Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile Erkeğin yapmasını bekler.
Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de
erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir.
Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz.
Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.

Bir kadın sevgilidir aslında.
İçinde her zaman sevgiyi taşır.
Sevdiklerinden kolay kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz.
Zor sever ama tam sever.
Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için
yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz.
Ancak beyninde yer etmemişseniz her an terk edilebilirsiniz.
Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette.
Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acımak" duygusudur.

Bir kadın yalnızdır aslında.
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz.
Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır.
O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez.
Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
Yalnızlık onun sığınağıdır.
O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir.
Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.

Bir kadın bilgindir aslında.
Neler yapabileceğini erkek aklI hayal bile edemez.
Yaratıcılığının sınırı yoktur.
Ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler.
Hoyratça harcamaz yaratıcılığını sadece erkeğine saklar.
Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Çünkü yaşamınız asla sıradan olmayacaktır.

Bir kadın hayattır aslında.
Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor.
Yemek yemek, su içmek bile.
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup
içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz?

Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız, ne yazık ki yaşamıyorsunuz...

Can DÜNDAR

 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..