Dünyada olup bitenler ve biz insanoğlu

Dünya sözcüğünün telef uzu ile birlikte, artık maalesef, pek de iç açıcı olmayan, konulara temas mecburiyeti, olur olmaz insanı, karamsar bir yaşam algısı dehlizine, sürüklüyor demek, sanırım pek de, yanlış olmaz.

Küresel ekonomik kriz gibi, sağduyuyla yavaş da olsa, onarılma ihtimali bulunan, tüm dünyanın problemi oluvermiş meseleler, hani az da olsa, tedavi götürebilirliği ile avuturken, özünde buna da açık olmayan problemlerde, gün be gün, sinsi sinsi boy salmaya devam etmektedir.

Küreselde dehşet uyandıran bu problemler, bazen domuz gribi gibi, öldürücü bir grip salgını olarak karşımıza çıkabildiği gibi, bazen de mutasyona uğramış kenelerin, ölümcül zehirleriyle deyim yerindeyse ölüm dağıttığı başka bir tehdit olarak ortaya çıkabilmektedir.

Ve yine bazen de, sanki Tanrı’nın savaş açtığı izlenimiyle, hiç beklenmedik diyarlarda ve hiç beklenmedik boyutlarda ve yine zaman, zaman, ortaya çıkabilen, sel felaketleri, kasırgalar, depremler vb. doğal afet yıkımları da, azımsanmayacak oranlardadır.

Tabi bunlara birde, önce duyarsız kalıp, tedbirine de, yeteri oranda soyunmadığımız ve yine biz insanların oluşturduğu nedenlerden, gittikçe derinleşen, küresel bozulmuşluğun vahameti ve ilerlide de, daha farklı boyutlarda ve yine birer tehdit olarak, karşımıza dikilebileceği endişesini de ekleyin.

Bu felaket tablolarını dillendirmişken, yine biz insanoğlunun, büyük bir övünçle ortaya koyduğu, teknolojik başarı düzeyi ve yine bu düzeyin, gerek eksik ve yanlış kulanı mı, gerek kötü amaca hizmet edebilirliği ve gerekse de, başarısından fire vermesi durumunda da, ortaya çok büyük yıkımlar, çıkabilmektedir.

Yani neredeyse, tek vazgeçilmezimiz olan, huzurlu bir yaşam arzusu, dört bir yanımızı sarmış olan tehditlerin gölgesinde can çekişmektedir.

Bu yönüyle, evrendeki bütün canlılar arsından, kendi yaşam alanını, yine kendi kendine zehir eden belki de ilk ve tek örneğiz.

Hani bizlerin iradesi dışında, gelişen tüm tehditleri, hiç saymıyorum bile, ama en azından, kendi sorumluluk duygularımızın, hakkından gelebileceği, tüm sıkıntı ve problemlere de, artık tüm gecikmişliğimize rağmen, pür dikkat kesilmememiz, kaçınılmaz gözükmektedir.

Unutulmamalıdır ki, yarınların yaşam alanı, biz şimdiki zaman yaşamının, aktörleri tarafından oluşturulmaktadır, onun içindir ki herkes kendi rolünce, elinden gelenin en iyisini, ortaya koymaya çalışmalıdır.

Hadi hayırlısı…

02/06/2009 - 16:41