Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '07

 
Kategori
Mizah
 

Dünyanın en anlamsız yasakları - 2

Dünyanın en anlamsız yasakları - 2
 

İngiliz Savcı David Crombie der ki; "İngiltere'de, kadınların, toplu taşıma araçlarında çikolata yemesi yasaktır." Hoppalaaa...Bu nasıl bir medeniyetsizliktir, bu nasıl bir ayrımcılıktır, bu nasıl bir maçoluktur, lütfen, biri bana anlatsın.

Kendisini fazlasıyla beğenmiş, demokrasinin beşiği olmakla her fırsatta iftihar eden, anglo-sakson lordlar ve leydiler ülkesi İngiltere'de, bir tek tane bile feminist, bırakın feministi de hümanist ve özgürlükçü-demokrat yok mudur ki kardeşim böyle ebleh bir yasa halen tedavüldedir.

Bilen, duyan, esbab-ı mucibesinden haberdar olan bir okur varsa lütfen bana yazsın; bilmiyorsa da yorum yapsın da güneşi batmayan imparatorluğun, kadınlarına reva gördüğü bu ikinci sınıf yasal düzenlemenin hikayesini ortaya koyalım birlikte. Bu önemli soruna parmak basalım, insaniyet namına, sosyal sorumluluk tanrıçaları yüzü suyu hürmetine.

Şimdi sesli düşünüyorum, daha doğrusu yazılı...Hani, malum bir dondurma markasının reklamı vardır; Clinton-Monica ikilisinin, beyaz evdeki oval odada fingirdeşmeleriyle epey bir meşhur olmuş cinsel haz tekniğine göndermeler yaparak tanıtır ürününü. Acaba, bu soğuk ada ülkesinin, buz gibi adamları da, otobüste-metroda, böyle, büyük bir zevkle çikolatasını yiyen bir cins-i latif gördüklerinde tahrik mi olmaktadırlar da böylesine bir çağdışı yasaya imza atmıştır Avam kamaraları ile Lordlar kamaraları. Yoksa, Londra'nın 10 numaralı dairesinin bir işgüzarlığından başka bir şey değil midir bu, ucube durum?

Valla, bizim ülkede, yurdum insanı; toplu taşım aracında çikolata yediği gibi çekirdek de çitler, yaprak dolması da yer, çiğ köfte bile fırlatabilir otobüsün tavanına. Hatta bir keresinde görmüştüm, genç bir kız, kocaman bir çikita muzunu, bir güzel, itina ile soydu ve tadını çıkara çıkara, ballandıra ballandıra yediydi, "muzumu yiyorum gözlerim kapalı" şeklinde, Taksim-Mecidiyeköy otobüsünde. Yediydi de, bırakın otobüsteki adem taifesini, yandan geçen diğer otobüslerdeki ilkokul çocukları bile, ağızlarını Urfa Tüneli gibi açarak bizim araca nazar etmişlerdi.

Şimdi, bir belediye otobüsü ile Tarlabaşı'ndan aşağı sallanırken yaşanılan bu durum, Allah muhafaza Birleşik Krallık topraklarında, mesela Londra'nın dubleks, kırmızı otobüslerinden birinde olsaydı, hemen MI5 görevlileri ya da göbekli ve sarı pala bıyıklı, babacan İngiliz polisleri; gözlerini kapatmış, büyük bir zevkle muzunu taam eden bu hanım kızımızı yaka-paça kodese mi götüreceklerdi sahi? İnsanın içi sızlar yahu. Etmeyin, eylemeyin kardeşim. Bırakın insanlar ne istiyorlarsa yesinler. Kağıdını, poşetini ortalık yere atmasınlar yeter ki değil mi?

Demokrasinin beşiğini tıngır mıngır sallayan anglo-sakson kardeşlerimizi, özgürlükçülüğe ve hürriyete davet ediyorum. Bu arada herhangi bir çikolata firmasıyla da ne organik ne de bir gönül bağım mevcut değildir efendim.

Not: Yazı fotoğrafı www.fotosearch.com adlı siteden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..