Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '10

 
Kategori
Spor
 

Dünyanın Kupası sahibini arıyor!

Dünyanın Kupası sahibini arıyor!
 

Dünya’nın Kupası sahibini bulmak için sahaya iniyor. Bir futbol sevdalısının en büyük ritüelidir bu turnuva ve yanılmıyorsam ilk defa Afrika kıtasında düzenleniyor.

Hatırladığım ilk final Arjantin’de düzenlenmiş olan ve evsahibinin kupaya uzandığı 1978 yılındaki maçtı. Arjantin’nin sahaya konfetiler eşliğinde çıkışını unutamam. Yine aynı turnuvaya damgasını vurmuş Kempes ismi bir gol kralı olarak hafızama kazınmış Cemil Turan’dan sonraki ilk futbolcudur. Bir turnuvada Arjantin’i ilk ve son defa tuttuğum Dünya Kupasıydı.

1982’deki turnuva ise benim yaş dönemimdeki kişiler için en net hatırlanandır. Detaylarına bu nedenle girmeye gerek yok. SSCB-Brezilya maçı futbol tarihinin bence en unutulmazlarındandır.

Ülkemizin uzun yıllar dünya ve Avrupa futbolunda isminin olmaması bizleri hep dışarıdan takım ve ülke taraftarı olma zorunda bırakmıştır. Bu nedenle futbolla ilgisi olan bir çok kişinin hep gönülünde bir favorisi vardır.

1976-1977 yılında ülkemizin şampiyonu Trabzonspor’la da oynamış olan Liverpool’un o zamanki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupasını kazanma yolunu da ilginçtir çok yakından izlemiştim; belki Liverpool’un etkisiyle çok küçük yaşlardan itibaren futbolda beni İngiltere sempatizanı yapmıştır. Sadece İngiltere de değil, aynı zamanda İngiltere liginde top koşturan futbolcularının etkisiyle İskoçya’ya karşı da sempati beslememi sağlamıştır.

Bu nedenle 1990 yılında İtalya’da düzenlenen turnuvayı ve kalecisi Shilton’lı, golcüsü Lineker’li, Barnes’lı, Robson’lı İngiltere’nin Almanya’ya yarı finalde yanılmıyorsam penaltılarla kaybettiği dramatik maçı da unutmam mümkün değildir.

Şu bir gerçek ki son on yıla damgasını vurmuş İngiliz futbolunun dünyada çok da önemli bir yer sahibi olduğunu söyleyemiyoruz. Bunun temel nedeni biraz da İngiltere’nin kötü bir turnuva takımı olmasından ileri geliyordu. Takımları teslim ettiği teknik adamların etkisizliği de ayrıca altı çizilmesi gereken önemli detaydır.

Ancak bu sefer İngiltere’nin başında Capello gibi çok önemli bir teknik adam var ve İngiltere’nin bütün kimliğini değiştirmişe benziyor. Capello isminin dünya futbolunda kaşılığının şampiyonlukla eşitleniyor olması 2010 finallerinde bir İngiltere fırtınası estirme ihtimalini güçlendiriyor.

İngiltere-Arjantin (Maradona) Eşleşmesi

Bu nedenle İngiltere’nin en az yarı final oynayacağını bekliyorum. Bu sene çok ilginç bir eşleşmeyi çeyrek final maçında izleyebiliriz. 1986’da Tanrı’nın Eli yardımıyla İngiltere’ye gol atmış Maradona bu sefer teknik direktör olarak Arjantin takımının başında İngiltere ile çeyrek final oynayabilir. Bu İngiltere’nin tarihi bir rövanşı alma fırsatı olabilir.

Yine bir ada ülkesine yaptığı haksızlıktan dolayı Fransa’nın kendi grubundan bile çıkamamasını umuyorum. Zaten bugün Uruguay karşısında da hiç şans vermiyorum.

Finaller takımı Almanya’nın yine yolu açık görünüyor. Ancak yine ilginç bir tesadüf olarak grup maçlarından sonra İngiltere ile eşleşme ihtimali var.

Brezilya ile Portekiz’in aynı gruba düşmesi ilginç bir tesadüf olmuş. Ayrıca çaprazlarındaki grubun İspanya ve Şili’li olması bir başka detay. Ancak İspanya ve Brezilya’nın gruplarından birinci çıkmaları durumunda final yolunda karşılaşacak olmaları; en azından finalde buluşma ihtimallerinin olmaması turnuvanın en büyük şanssızlığıdır. Bu çaprazlamada İtalya ve Hollanda’nın da bulunması yukarıda büyük beklenti içine girdiğim İngiltere’nin final yolculuğunu fazlasıyla kolaylaştırıyor görünüyor.

Evsahibi Güney Afrika’nın gruplardan çıkamayacağını tahmin ediyorum.

Komşumuz Yunanistan’ın Nijerya ile çekişeceği de ortada. Bu grupta ikinci olanın rakibi Uruguay olabilir.

Fenerbahçe’nin yeni transferi Stoch nedeniyle kuşkusuz Slovakya’yı bir başka gözle takip edeceğiz.

Maçların bir bölümünün gündüz oynanacak olması bizleri o karşılaşmaları izleyemeyeceğimiz anlamına geliyor ki en can sıkıcı sorun da bu.

Güzeller güzeli Charlize Theron’un ülkesinde güzel ve unutulmaz bir turnuva olmasını diliyorum.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..