Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '18

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Dünyaya Hem İçeriden Hem de Dışarıdan Bakabilmek

Dünyaya Hem İçeriden Hem de Dışarıdan Bakabilmek
 

Gazanfer ERYÜKSEL

Cevat Şakir’in Bodrum’a gidişi bir zorunlu ikamet, bir sürgündür. Cevat Şakir, bu dönemde Halikarnas Balıkçısı’na dönüşürken, kültür dünyamıza da Anadolu’daki kendi derin köklerini keşfettirir. 
 
Haluk Şahin’in Bozcaada’sı ise Cevat Şakir’in zorunlu ikametinin aksine bilerek, isteyerek, planlayarak yapılan bir gidiştir. Bir sığınaktır Bozcaada… “İstanbul’un gürültülü, bencil, kalleş, nobran ve şımarık duruşuna karşı bir huzur adası…”
 
“Ada” adlı romanı için Gamze Akdemire ile söyleşisinde şunları söylemektedir. (Cumhuriyet Kitap, 16 Ağustos 2018) 
 
“Evet, Bozcaada’yı gürültülü, bencil, kalleş, nobran ve şımarık İstanbul’a karşı bir huzur adası olarak resmediyorum. Post-Özal dönemi İstanbul’unun bir anti-tezi. Bir sığınak! 1990’larda benim için ada gerçekten öyleydi. Henüz kitle turizminin pençesine düşmemiş, yoksul, sakin, hatta sapa, poyrazla serinleyen bir mini-evren. Orada yalnızca havadaki oksijen değil, insani ilişkilerdeki sevgi oranı da yüksekti. Romanda bir söylüyor ya: ‘İnsanlığın hiçbir neden yokken kendisini iyi hissettiği bir yer orası’… Babıâli’nin hoyratlıkları arasında ayakta kalmaya çalışırken böyle bir yere çok ihtiyacım vardı ve bana çok iyi geldi. Hayat ayarlarımı düzeltmemi sağladı.”
 
Otuz yıldır artık bir Bozcaadalı olan Haluk Şahin, adada yaşanan değişim ve dönüşümün de tanığıdır. 
“Her şey gibi ada da değişti. ‘Bozuldu’ da diyebilirsiniz. Öncelikle de insan ilişkileri… Araya Marks’ın sözünü ettiği ‘nakit bağı’ girdi. Bizim masum balıkçılar, bağcılar, şaraphane çalışanları, küçük esnaf yeniçağa ayak uydurmaya çalıştı, başarabilen ‘işletmeci’ oldu, başaramayanlar işçileşti. Bağlarda çalışacak insan bulunamıyor. Günde üç küçük araba vapurunun geldiği yere şimdi on beş büyük vapur geliyor. Ada artık bir mesire yeri. Tur otobüslerinin biri gelip biri gidiyor. İnsanlar bu ‘özgün ada’yı görmek için değil, ‘ünlü bir yer’i görmek için geliyor. Adayı bir dekor olarak kullanıp sokaklarında fotoğraflar çekiyorlar. Biz kasabanı dışında, bağda yaşıyoruz. Buranın sıradan bir yer olmadığını unutmamaya ve unutturmamaya çalışıyoruz.” 
 
Haluk Şahin, Bozcaada’daki yazı, şiir, roman üçgenindeki hayatını ise şöyle anlatıyor. 
“Ada ile ilgili ilk uzun yazım Atlas dergisinde 1994’de çıktı. 2000’de Haluk Şahin’in Bozcaada Kitabı yayımlandı. Bu kitap, kızım Ayşe tarafından İngilizceye çevrildi. Sonra Poyrazaltı’nda (2013) adanın değişimini anlattım. Ada’nın yazdırdığı üç şiir kitabımı Uçuşur Ege Rüzgârında (2015) adıyla birleştirdim. Derken bu roman geldi. Bundan iki yüz yıl sonra bir araştırmacının şaşkınlıkla; ‘İşe bakın yahu! Haluk Şahin adlı bir adam takmış, bu küçük ada hakkında yedi kitap yazmış!’ deme olasılığı beni mutlu ediyor.” 
 
Haluk Şahin, lisans öğrenimini hukuk üzerine yapsa da yüksel lisans ve doktorası iletişim üzerinedir.
Haluk Şahin (1941) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1964 yılında mezun olur. 1968 yılında Amerika’ya giderek Indiana Üniversitesi’de gazetecilik yüksek lisansını yapar ve 1972 yılında bitirir. Aynı üniversiteden kitle iletişimi dalında doktorasını ise 1974 yılında bitirir. 
 
1974’te yurda dönerek TRT‘de TRT müdürü olan İsmail Cem‘in yayın planlama ve araştırma danışmanı olur. 1974 yılında TRT’de “Kitaplar ve Düşünceler” adlı televizyon programını hazırlayıp, sunar.
1975 yılında Politika gazetesinde Genel Yayın Müdürü Yardımcısı olarak yazılı basına geçer. Medya sektöründe çeşitli görevlerde bulunur. Nokta ve Tempo dergilerinde Genel Yayın Yönetmenliği, Politika, Nokta, Hürriyet, Hürgün, Gazete, Güneş, Cumhuriyet gibi dergi ve gazetelerde köşe yazarlığı yapar.
 
1977-1983 yılları arasında ABD‘de üniversitelerde kitle iletişimi dersleri verir. Kitle iletişimi konusunda yaptığı araştırmalar ve dünyanın önde gelen bilimsel iletişim dergilerinde ve kitaplarda yayınlanır. Asosye profesör olur. Bu arada Milliyet Sanat dergisine ve Cumhuriyet gazetesine Amerikan Mektubu başlığıyla yazar.
 
1992 yılından 1999’a kadar Uğur Dündar‘ın Arena programının editörlüğünü yapar ve aynı zamanda Kanal D Haber Koordinatörlüğü görevinde bulunur.
1997 yılında “Gerçek Peşinde ve Sözün Özü “adlı televizyon programını yapar. TV8’de “Biz Böyleyiz” adlı programı, 2009 yılında aynı kanalda “Yüksek Siyaset” programını sunar. 1998’den bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Televizyon Gazeteciliği Program Koordinatörü olup aynı zamanda, aynı fakültede ders de verir.
 
Özgeçmişinde ufuk turu yaptığımız Haluk Şahin Bozcaada’ya kendi ifadesiyle sığınmasından sonra bir ırmağın yatak değiştirmesi gibi bir süreci yaşar. 
 
Kitaplarının dökümüne bakarsak çift akıntılı bir nehir olduğunu görürüz. 
Kitapları:
Türk Olmak Kolay Değil (1985), En Büyük Megaloman, Başka Büyük Yok! (1990), Elektronik Prangalı Kadın: Fügen Gülertekin (1999), Haluk Şahin’in Bozcaada Kitabı (2001), Johnson Mektubu / Türk – ABD İlişkilerini Değiştiren Olayın Perde Arkası (2002), İletişimde Karavanadan Kafeteryaya (2004),
Troyalılar Türk müydü? Bir mitosun dünü, bugünü, yarını (2004), Haluk Şahin’in Bozcaada Kitabı (2005), The Bozcaada Book (2005), Elektronik Prangalı Kadın: Fügen Gülertekin Amerikan Usulü Adalet Skandalı (2006), Haramzadenin Dönüşü / Bir Soruşturmacı Gazetecilik Serüveni (Haluk Şahin, Uğur Dündar, 2006), Dedim ki Poyraza (2007), Ağrı’ya Dönüş (2008), Liberaller, Ulusalcılar, İslamcılar ve Ötekiler (2008), Narcissus’un Zencisi (2008), Ada’da Bir Yaz Günü (2009), Medya ve Demokrasi (2010), Can Çekişen Bir Meslek Üzerine Son Notlar (2011), Kars Folkloru: Yöremizin Dedebaba Sözleri ve Fıkralarından Seçmeler (2012), Kim Korkar Soruşturmacı Gazeteciden (2012),
Poyrazaltı (2013), Uçuşur Ege Rüzgârında (2013)Hodri Medya (2014), Babıali’de Cinayet Var (2017), Ada (2018)
 
Haluk Şahin’in özgeçmişini verirken sakladığımız bir bilgiyi şimdi paylaşalım. Haluk Şahin, 1 Ocak 1941 Bursa‘da doğumludur. Babası Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesi Sürbahan (yeni adı Telçeker) köyündendir ve babası bir devlet demiryolları görevlisidir. Bu bilgi notu onun “Ağrı’ya Dönüş” ve “Kars Folkloru: Yöremizin Dedebaba Sözleri ve Fıkralarından Seçmeler” adlı iki kitabının da hangi kökten sürgün verdiğini göstermektedir. 
 
Haluk Şahin bir aydın sorumluluğu ile hem baba memleketi hakkında iki kitap yazarken, son dönemde yaşadığı Bozcaada için de kitaplar yazarak yolculuğuna devam etmektedir. Aydın, dünyaya hem içeriden hem de dışarıdan bakabilen bir canlı türüdür. 
 
Dünle gün sarkacında yazı daha çok geleceğe mektup değilse nedir? 
 
 
Toplam blog
: 227
: 584
Kayıt tarihi
: 16.12.15
 
 

1952 Yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akad..