Duygusal yaklaşım

Gazete okurunun gazetesi ile bütünleşmesi bambaşka bir ilişkidir. Yıllardan beri okumaya alıştığı gazetesini bir gün dahi okumadan edemez okur, sadece gazetesinin en doğru yazdığına inanır. Ben gazete okumaya milliyet gazetesi ile başladım, bazı köşe yazarlarının hürriyet gazetesine transferi ile orada yazan köşe yazarlarının yazılarınada alıştığım için iki gazete alıyordum. Gazetenin ilk sayfasi hic bir zaman cazip gelmezdi bana beni birikimleri ile bilgilendiren kose yazarlari ilgilendirir. Hangi kose yazarinin kacinci sayfada yazdigini ezberledigim icin her gun ayni siralama ile okurdum degerli kose yazarlarinin yazilarini, herkes gibi ilk sayfadan baslayarak okuyamazdim gazeteyi, bilmiyorum oyle bir aliskanlik olustu. O zamanlar internet ortami olmadigi icin yazilan yaziya bir yorum yazdigimiz zaman mektup ilgili kisinin eline gectigi zaman gundem coktan degismis oldugundan, yazilan yazinin hicbir hukmu kalmazdi. Simdi ise internet sayesinde aninda degerlendirme yapilarak netice etkisini gosteriyor olumlu yada olumsuz olarak.

Milliyetin satisi soz konusu idi. Milliyet calisanlari yazarindan dizgicisine kadar diken ustunde idi. Bende milliyet okuru olarak gelismeleri takip ediyordum sanki olaganustu bir durum varmis gibi bir gazetenin satisindan daha dogal ne olabilirdiki gazetenin sahibide gazetesini satabilir, neticede isadamidir. Soz konusu alici Korkmaz Yigit`ti adi saibeli olaylara karismisti bundan dolayi milliyet gazetesi calisanlari bu kisinin gazeteyi almasi halinde islerini birakacaklarini soyluyordu. Bende olaya duygusal yaklasarak eger gazete bu isme satilirsa bundan sonra bu gazeteyi okumuyacagima karar vermistim. Sanki ben bu gazeteyi almazsam gazete iflas edecek ama psikolojik durum o an icin farkli tepki gosteriyor. Neyseki satis gerceklesmedi kimse uzulmedi Aydin Dogan kendine yakisan hareketi yapti ve yuzlerce calisani madur etmedi yani milliyet ekibini dagitmadi.