Ece Temelkuran ile...

Bak çok heyecanlıyım.

Ece Temelkuran konuşacak, hepinizle birlikte, hepinizden çok BEN dinleyeceğim onu. 10 dk. var. Salondayım. Salonda kadın sayısı erkek sayısını altıya yediye katlar. Kendime kendimce notlar alıyorum. O notları buraya döker miyim, bilemiyorum?

İzmir beni hep şaşırtır, yine şaşırdım; salon ağzına kadar dolmalıydı, 3'te 2 ile iadare ettik.

Kısa bir tanıtım sonrası Ece başladı konuşmaya....Gözüm, kulağım, ruhum sözlerinde...Bak arkadaşım, işe kendini değiştirmekle başla, sonra yakın çevreni; bakarsın böyle böyle değişir DÜNYA!

Ece konuşuyor, ben notluyor, ardından da işte buraya dökülüyorum...

Aptallaştırma tezgahından geçen kadınlar...

Yarın yokmuşcasına mücadele eden kadınlar...

Ha, bu arada; bizim istikamet?!..

Sende EN İYİ ne varsa, onu aktar. Kendini bir yokla, iyi vardır, iyi bir şey sende.

GÜÇLÜ olunca, nasıl MUTLU olabileceğini biliyor musun? 

Bak, seni SOKAKtan çekip alıyorlar, farkında mısın?

Kadınlar, kadınlarımız  İKTİDAR olmak istemiyorlar; ama NEDEN?

TOHUM tanesinde POLİTİKA var!

1. Not: Ece hanım, siz bu BÜTÜNlüğün ya da KARMAŞAnın NERESİNDE duruyorsunuz? diye soracaktım, sustum.

2. Not:

Ekin değerli,

cesaret olmazsa olmaz,

evetten çok HAYIRda desem KADIN?

Tamam,

erkek malumumuz,

meselenin ta kendisi,

evetle oynayan güç derken,

la notasından sekerek

kırıyorum sokağa, hayata,

usulünce çevremde döneceğim,

rahatınızı bozacağım,

azıcık yoldan çıkmalı değil mi?

Ne ise ne, kazımalı kazımalı kazımalı hayatı.

Ş.Y.