Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Edebiyat, dik duruş, Büyükdere köyü

Edebiyat, dik duruş, Büyükdere köyü
 

Pazar günleri Karşıyaka Dağcılık Kulübün organize ettiği dağ yürüyüş programlarına katılıyorum. Hem spor amaçlı hem de kendime ait gün boyu zaman ayırmış oluyorum. Bu zaman diliminde spor yapmanın sonucu bedenen yorulsam da, günlük stresi üzerimden attığımı, doğanın o anki koşularına ayak uydurmam gayretinden olsa gerek beyin olarak dinlenmiş hissediyorum kendimi.

Yine bir Pazar günü Balçova Behzat tepesine 20 kişilik bir grupla tırmanarak zirve yaptık. Bir grup arkadaş 40 dakikalık ilave bir yürüyüş için devam ettiler. Biz üç arkadaş (Üçümüz de aynı köylüyüz) o tepe de hem dinlenmek hem de muhabbet etmek için kaldık. Terden dolayı iç çamaşırlarımızı değiştirip yere serdiğimiz naylonların üzerine oturduk. Bir taraftan muhabbet ederken diğer taraftan, doğanın bize sunduğu o güzel manzarayı seyrediyoruz. Derin nefes alıp verirken bir anda gözlerimi kapadım ve kendimi Köyümde hissettim. (Üç arkadaş aynı köylüyüz ya zaman zaman köyümüzden, çocukluğumuzdan bahsederiz. Köyümüz Kars ili Selim İlçesi Büyükdere (Tiknis) köyüdür.)

Gözlerim açık ama ben hala köyümdeyim. “Kızlar Kalesi” denilen mevkideyim. Orası Urartular döneminden yaklaşık 1050 yıllarından kalma harabe bir ören yeridir. Köye hâkim bir sırttır. Kızlar Kalesinden baktığın zaman; Güneyinde Ağrı dağının karlı yamaçlarını, Aladağları, uzaktan da olsa Kağızman’ın köylerini görürsün. Doğuya bakınca Ağadeveleri (dağı andıran) ikiz tepelerini görürsün. Güneşin ilk ışıklarının yüzüne vurduğu, Ermeni çetelerin eşliğinde Rus ordusunun “Büyükdere” topraklarına girdiği iki tepenin arasındaki boğazı (yolu) görürsün. Batıya baktığında Ağbaba dağının sırtlarını görürsün. Kuzeyinde Kars’ı, 90.000 şehit verdiğimiz Allahüekber dağlarının Selim ovasına bakan yüzünü görürsün. Tüm yönlerin ortasından da Selim ovasının sıra sıra tarlalarını, çayırlarını, meralarını, bacaları tüten köylerini görürsün.

“Kızlar kalesi” Büyükderelilerin Osmanlı-Rus savaşlarında, Kurtuluş savaşında, Ermeni çetelerine ve Rus ordusuna karşı cephe açılan, köylülerimizin güçleri oranında çarpıştıkları, savaştıkları ve Sarıkamış’taki Tünmene güneyden giden yolu kapayan bir konumdadır. Bu sırtta Büyükdereliler en fazla bir ay dayanma gücünü gösterebilmişlerdir. Bu direnç onlara çok büyük kayıp vermelerine neden olmuştur ama Kars’ın kurtuluşuna ve Tümen’i düşmanlarca güneyden kuşatılma planlarını da bertaraf etmiştir.

Büyükdereliler gerek çetin kış, doğa şartları, gerek tüm yoksunluklara karşı verilen yaşam mücadelesi, gerekse bu savaşlarda gösterdikleri “ dik duruşlarıyla” ayakta kalmışlardır, kalmaya da devam etmekteler. Bu mücadeleler beraberinde dayanışma kültürünü geliştirmiştir. Yörede dayanışma kültürü ve dik duruşlarıyla ün kazanan Büyükderelilerin bir diğer özellikleri de edebiyata düşkün-yatkın olmalarıdır. Sözlü edebiyatın en güçlü olduğu-icra edildiği bir köydür.

Geçmişten de biliyorum, son iki yıldır Âşık Tüccari’yi araştırırken de gördüm ki; bu alanda tartışmasız yörenin lideriyiz diyebilirim. Hemen hemen herkesin yazdığı-okuduğu bir şiiri, türküsü var, yine herkesin anlatabileceği bir öyküsü, hikâyesi var.

Yaşamın zorluklarına rağmen yüzyılların sözlerini belleklerinde tutarak günümüze taşımayı başarmışlardır. “Kızlar Kalesi” cephesinden baktığın zaman şunu görürsünüz. Sözlü edebiyatta “bu halkın hafızası yok, belleği zayıf” diyen, “ey yarım akıllı, yarı aydınlar, sözde vatanseverler” siz bize “hafızası yok, belleği zayıf diyemezsiniz.

Bakın benim köyümün insanlarının kalbinin bir köşesinde, belleğinin bir sırasında sakladıkları, korudukları, unutamadıkları yüzyıllardır Yunus Emre’nin öz Türkçe şiirleri. Şah Hatayi’nin, Pir Sultan’ın, Kul Himmet’in Kul Mustafa’nın Pir Mehmet’in, Nesimi’nin, Fuzuli’nin, Abdal Musa’nın, Teslim Abdal’ın, Seyit Nizamoğlu’nun, Terzi’nin, Agahi’nin, Kurbani’nin, Âşık Tüccari’nin, Zihni’nin, Dede Korkut’un, Âşık Şenlik’in, Âşık Sümmani’nin, Davut Sulari’nin, Dursun Cevlani’nin, Âşık Veysel’in, Âşık Mahzuni’nin şiirleri, deyişleri, hikâyeleri var, yüreklerinde sevgileri var. Yüzyıllardır unutamadığımız bu kişilerin; Dik duruşlarını, hoşgörülerini, Haktan ve halktan yana olduklarını sevdik, o yüzden unutamıyoruz. Unutamadıklarımızın en büyüğü de hiç kuşkusuz Mustafa Kemal’dir. Üstelik bu insanlar yaşamıyorlar da, ama unutamadıklarımızdandırlar.

Ya sizler; yaşıyorsunuz, içimizdesiniz ama sizi tanımıyoruz bile, evet sizin sözlerinizi yüreğimize ve beynimize kazımıyoruz çünkü haktan ve halktan yana sözünüz yok. Evet, size karşı hafızamız ve belleğimiz zayıf. Ama sizin de hainliklerinizi unutmayacağız.

Aklınızda “Kızlar Kalesi” hep şiir, türkü kalsın, öykü-hikâye kalsın, “Dik duruş” kalsın. Büyükdere Köyü kalsın ve o köyün insanlarının edebiyata, dik duruşa olan özlemleri kalsın.

Arkadaşımın kolumdan tutarak seslenmesi sonucu kendime geldiğimde, Balçova Behzat tepesinde olduğumu anladım. O Pazar hem yürüdüm, hem de köyüme gitmiş oldum.

Kendme geldiğimde aklıma Âşık Esmani geldi. 1877-78 (hicri takvime göre 1293/ halkın deyimiyle 93 harbi) Osmanlı-Rus savaşında Büyükdere köyünde Kızlar Kalesinde Büyükdereliler ile Ruslara karşı savaşan ve cephede yerel güçlerin moral kaynağı olan Selim/Yeşiltepe (karnağaz) köyünden Âşık Esmani, Kars’ın kuşatılması sonucunda Ruslar tarafından zorunlu göçe tabi tutulur. Âşık Esmani’de diğer ozanlar gibi unutulmamış, sürgüne giderken okuduğu şiirde unutulmamış halkın belleğinde, gönlünde yaşamaya devam ediyor.

Elvanlı günündür çimenli dağlar

Göllerde yeşilbaş sunalar kaldı

Kadir Mevlâm ak sıvalı odalar

Cennete okşayan odalar kaldı

Kaleler, kuleler, kütüphaneler

Sana devam eder müşküldaneler

Medrese, mescitler, hoş minareler

Her taşı cevahir binalar kaldı

Ey takdiri hûda yanma beyhude

Sefil Esmani’nin derdi yok sanma

Şu Kars’tan göçmesi gam değil amma

Emekler, atalar, analar kaldı

Şiir :Türk illerinden hatıralarım (Fahrettin ERDOĞAN 1. Dönem Kars Milletvekili)
Resim: Muntazım BİLGEN (MUKO)

 
Toplam blog
: 22
: 2094
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

1957 Kars doğumluyum, Anadolu Üni. İşletme Fak. işletme bölümü mezunuyum. Kitap okumak, halk müziği ..