Ege'nin " Antik Çağ Bilgelerini, " şaraplarla yıkadık.

Hani derler ya; Ege’nin ovasından bal, dağından yağ akar diye. İşte o hesap. Karşımıza her çıkan kuytu ve köşelerde, bu ilahi lezzetler, karşımıza çıkıyor. Dağlarında rastlıyorsunuz kırık küplere, içi şarap kokuyor. İncir dalları, yerlere kadar eğik, meyveleriyle toprağa değecek sanki. Sanırsınız bu berekete, yüzü toprağa dönük, şükür duası ediyor.

Selçuk’un  Çamlık Mevkiinden  saptınız mı, köy yolu sizi, Kuşadası’na kadar götürür. Süslü püslü köy sofralarını geçmeden evvel, eski devir şatolarına benzer bir yapı görürsünüz. İşte  orası, “Şarap Evi” dir. Yani içinde bir butik oteli vardır.  Ayrıca şarap imalathanesi mevcuttur. Karı koca Bilge Gülgün Yamenlerin burası. İkisi de Kuşadasında doktor. Gülgün Hanım gezdirdi bizi.

Üzüm bağları içinde açılan tesiste son teknoloji ile kurulumu yapılmış şaraphane, Fransız meşe fıçılarının bulunduğu mahzen, şarap tadım odaları, açık- kapalı restoran, toplantı salonları ve vintage tarzında döşenmiş biri suit beş oda bulunuyor. Viyanalı bir mimar tarafından tasarlanan ve biri göz diğeri çocuk endokrin uzmanı Bilge- Gülgün Yamen çiftine ait otelin tesislerinde üretilen şaraplara antik çağ bilgelerinin isimleri veriliyor.

Bilge Yamen, doğa ile iç içe olan tesiste antik çağda yaşamış yedi bilgenin isminden esinlenerek yola çıktıklarını söyledi. Yamen, "7 Bilgeler Efes, Milet, Priene, Samos gibi döneminin kültür merkezlerinde felsefe üretmiş, bu coğrafyayı dünyanın ilgi odağı yapmışlar. Bizde aynı yörede huzur ve keyfi bilgece sürdürmek için Şaraphane, Restoran ve Oteli açtık. İlk üretimimiz şaraplara Miletli felsefeci Thales (Cabarnet Savignon- Merlot- Şiraz), Urlalı filozof Anaxagoras (Chardonnay) ile Atina demokrasisinin temelini attığı kabul edilen, var olduğu sürece adaleti sağlamayı görev edinen, antik çağın en eski şairlerinden olarak da tanımlanan Solon (Shiraz) isimlerini verdik. Önümüzdeki yıllarda üreteceğimiz diğer dört markamıza diğer dört bilge olan Bias, Pythagoras, Khilon, Pittakos'un isimlerini vereceğiz" dedi.

Böylece, Ege'nin antik çağ bilgelerini, şaraplarla yıkadık, onları çağımıza uydurduk.

Yol boyunca şarapların  kalitesi, toprağı itibariyle yer yer   artış gösteriyor. Ekolojik bölge olarak da namlı bire yer. “Yerel Ekolojik Ürünler Pazarı” kuruluyor Pazar günleri. Köylüler, kendi ürünlerin satıyorlar bu arada. İncir, kiraz, zeytinleri meşhur. Kirazlıköyü yolu üzerinde şarap imalathaneleri var irili ufaklı. Tansu Çillerin eşi Özer Beyin de imalathanesi var.

Bunlardan Nihat Fıratla tanıştık. Bu ekolojik Derneğin Başkanı. Gazi Eğitim çıkışlı İngilizce öğretmeni aynı zamanda. “ Birleşmiş Milletlerden destek aldık” diyor ve ekliyor “ Kirazlı Köyünde yetişenlerin pazarlamasını yapıyoruz. Ege’nin  dağından ve ovasından  yağ ve bal aktıkça, ünümüz ebediyete kadar sürecek” diyor.

Yalnız bir sıkıntısı var. Japonların, harpten kalma bir gemileri var. Liman liman dolaşıp, yılda bir defa K.Adasına gelen bu gemide, öğrenmeğe ve satın almağa amade yolcular var gittikleri yarlerde.  K.Adalı Başkan, gemiyi karşılamamış.

“Ayıp etmiş” dedik. K.Adası Belediyesinin bu gafları, saymakla bitmez dedik ve ekledik “ O Başkan, kendilerine turizmi öğreten  Kuşadası’nın o eski Kaymakamı Özer Türk ailesine de aynı aymazlığı  ve densizliği yaptı dedik.  Kendilerine  turizmi öğreten, ellerine ekmek veren aziz Kaymakamların kızları ve eşine ayıp etti. Anma günü, İzmirlerde keyif sürdü, uyduruk mazeretle” dedik. Bu seçimlerde her haysiyetli Kuşadalı, onun defterini dürecek” diye de ekledik. Kısacası, adamı dağ başlarında teselli etmek, bize düştü.

Ört ki, ölem!