Eğik süngülü Can'er

Tohumu ekip, de hasad zamanı Allah'a yağmur için yalvaran kullar gibi izledik yine koca ekranın başına. Efsane, gideli ilk ciddi deplasmanına çıkacaktı takım. İçimizi kemiren aykurtçuklara inat yeşerttiğimiz ne kadar direniş tohumu varsa, inadına sulamaya kararlıydık yine.

Takımın alayı sakat, ölen ölür kalan sağlar bizimdir anlayışı ile derme çatma da olsa sırtında çubuklu varsa atılmalısın ileriye der gibi, hasretle bekliyorduk galibiyeti Bursa Deplasmanında. Ki Bursa ne hikmetse cezasının tahammülden indirimi yine bizim maça denk gelmişti. Bir Allah'ın kuluda bunu merak etmez mi? Bursa'nın Bülent'i asıl gerçek santraforu bence. Seçildiği yöreye bundan daha iyi hizmet eden bir millet vekili varmıdır acaba? Bursa da kaldırımda taş kalmadı Beşiktaş maçı öncesinde,maç oynanamadı, 5 maç ceza verdiler ama adamlar şampiyonlar liğinde oynuyormuş gibi ceza liğinde de sıfır çektiler. Bu sene hakeza yine 2 maç ceza verdiler sonuç aynı yine sıfır. Sıfır tölerans geriye doğru bu olsa gerek, söz konusu Bülent'in Bursa'sı olunca...

Bu kadar eksiğe rağmen ve Bursa bu kadar motive olmuşken ve sağnak sağnak saldırmasına rağmen, Türkiye'nin en zor ikinci deplasmanından puan çıkarmak kağıt üstünde iyi bir sonuç ama bir de bu işin çim üstü var tabiki. 

Aykurt Kocaman, akıl dışı oyuncu değişiklikleri ile Bir zamanlar Mustafa Denizli'nin dediği gibi sanki içimizde ki Bursalı! gibi davransa da, ama Bursa forvetleri ama Volkan'ın milli maçta kınında bekleyen demirden elleri sayesinde bir puanı çıkarmayı başardı. 90 dakika boyunca çam yarması gibi sahada dolaşmaktan başka hiç bir verimli iş yapmayan KUyt'a sabretmesi ve anlaşılamayan nedenlerden dolayı Krasiç'i dışarı alması, maçın  en ihtiraslı anları idi. Bu çam yarması kılıklı yontulmamış kurtarıcı mı bizi muassır medeniyetler liglerine taşıyacak? Sow geldiği günden beri ilk kez inanılmaz oynadı. Onu bu kadar koşarken hiç görmemiştim .O koştukça biz yorulduk, yoruldukça yarına ait unutlarımız yeşerdi içimizde büyüyen kurtlara rağmen!

Maçta herkezin en çok kızdığı adam eğik süngülü Can'er takımın neredeyse geri vitesi gibi oynadı. Ama bir gerçek de şudur. Maçı izleyenler çok iyi bileceklerdir Can'er den başka topu alan sorumluluk sahibi oyuncu yoktu. Ne kadar çok oyunun içinde kalmak istedi, ne kadar çok topla buluştu ama bu kadar topla oynama beraberinde hataları da getirdi. Kuyt, sözlüye hazırlanmayan talebeler gibi sıra altına gizlenmiş tenefüse oynarken hem de...

Çok koşmasını  özleyen taraftarlar mutludurlar. Takım çok koşuyor ama koca bir 90 dakika yaratıcı tek bir hamlenin, yaratıcı tek bir arapasının, bir vucut çalımının olmadığı 90 dakika boyunca, estetikten uzak kurmalı bebekler gibi koşan adamlar... İşte özlediğiniz  Fenerbahçe, tepe tepe seyredelim...