Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '11

 
Kategori
Psikoloji
 

Ego ile ruhun savaşı

 

Ego- Ah salak kadın, bak yine beceremedin, bu işi de halledemedin, senin yüzünden kızın da senin gibi başarısız olacak. 

Ruh- Hayır, birincisi benim yüzümden olan bir şey yok, bu onun tercihi, ben ona tüm olanaklar sağladım, o yeteri çabayı göstermedi, demek ki onun için çok da önemli değil…. 

Ego- Hiç de değil, herkesin anne babası çocuklarının önündeki tüm engelleri kaldırıyor, yürüyecekleri yolu açıyor, hep yanlarındalar, ya sen, sen ne yaptın, onun yerine tüm engelleri kaldırmadın. 

Ruh- Ben ihtiyacı olanın tümünü verdim, gerisi onun harcadığı mesaiye, tutkusuna, emeğine bağlıydı, seçim onun, ben zorlasam da bir anlamı olmazdı ki, onu zorlamak daha da mutsuz ediyordu üstelik . 

Ego- Buna zorlamak diyemeyiz, çocuklar ne istediğini bilemez ki, daha çok genç ve tecrübesizler, onun için iyi olana sen karar vermeliydin 

Ruh- Onun için iyi olanı ben nasıl bilebilirim ki, onun ne hissettiğini, ne istediğini, gerçekte nerde olmaya karar verdiğini bilmem mümkün mü sorarım sana, ancak kendi arzularımı onun gerçekleştirmesi için zorlayabilirim . 

Ego- Sorumluluklarından kaçıyorsun, elbette sen onun annesisin ve neyin doğru olduğuna sen karar verip onu buna ikna edeceksin.. 

Ruh- Kimin için doğru, onun için neyin doğru ve iyi olduğunu ancak o bilir ve o seçer, bu onun hayatı, bana kararlarına saygı göstermek düşmez mi? Ayrıca ihtiyaç duyduğu her an yanındayım zaten ve onu seviyorum. 

Ego- Neden kendini suçlu hissediyorsun o halde? Nedir bu huzursuzluğunun sebebi, bak elin ayağına dolaşıyor, ruhun fırlayıp çıkacakmış gibi, nefes almakta zorlanıyorsun. 

Ruh- Çünkü sen beni rahat bırakmıyorsun anladın mı, kızımın kariyerinin senin için böbürlenmekten öte bir anlamı yok, onun başarısından pirim yapacaksın, çünkü sen ailenin senden beklediğini yapamadın, onları hayal kırıklığına uğrattın duygusuyla hayatım boyunca bana işkence ettin. Kendimi yetersiz ve eksik hissetmeme neden oldun, oysa tek seçenek bu değildi ki. 

Ego- Neymiş o diğer seçenekler çok bilmiş? 

Ruh- Bak sevgili ego, daha doğar doğmaz bizim için hazırlanmış ama uygunluğu tartışılır bir hayat biçimi önümüze konuyor, istesek de istemesek de öncelikle ailelerimizin ve onların çevresinin beklentilerini tatmin etmek için çabalayıp duruyoruz . Sonuçta kendi seçmediğimiz “başkaları ne der” diye yaşadığımız mutsuz ve boş hayatlar sürüyoruz, bu mudur istediğin? Kızımı seviyorum ve ne yaparsa yapsın onun kararlarına saygı duyacağım, tercihlerine de..Bunu iyice anla ve beni rahat bırak. 

Ego- Kendini böyle rahatlatabilirsin, sen bilirsin ama benden söylemesi, çok başıboş bırakıyorsun sen bu çocuğu, ne olacak bunun hali ilerde? Konu komşu, akrabaların seni sorumlu tutacaklar, iyi anne olmadığını söyleyecekler. Bunca sene okuttun, emek verdin, şimdi bu kadar çaba boşa mı gitsin? 

Ruh- Ondan bir karşılık beklemiyorum ki yaptıklarım için, onu dünyaya getirmek, onun ihtiyaçlarını karşılamak benim seçimimdi, gerisi ona kalmış. Ben kimim ki onu hayatını kendi arzularım için yönlendirme hakkım olsun, üstelik kendime baktırmak için okutmadım ben onu. 

Ego- Sen yine de iyi düşün, bak sonradan pişman olma. 

Ruh- Pişman olmayacağım, sen merak etme, yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim, hepsi benim seçimimdi, bunun için hiç kimseyi de suçlamadım zaten. Yeter ki sen beni rahat bırak. Geride dur, koca bir kaya gibi önümde durma, haddini ve yerini bil. 

 
Toplam blog
: 40
: 423
Kayıt tarihi
: 14.04.11
 
 

Eğitimim, hayata dair hiç bir şey bilmediğimi anlamama yetecek kadar, Bilgi birikimim, bilgin..