Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hüseyin Hakkı Kahveci / GM

http://blog.milliyet.com.tr/hhakkikahvecigm

18 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Ekonomik kriz ve BOP

Ekonomik kriz ve BOP
 

Bir Buzdağının altı böyle gözüküyor.Hep deriz ya Buzdağının üstü diye;İlginç olan ise altında gizli;


BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) İLE OLUŞTURULAN EKONOMİK KRİZ DALGASI

Bop ismi aslında filimlerde izlediğimiz karakterlerden birisi gibi değil mi? Aslında önümüzde ki dönemde çok sıkça duyacağımız, yine son beş yılda ise sıklıkla duyduğumuz bir ADB Projesi. Projenin kısa tanımı; Kuzey Afrikadan başlayarak Çin seddine kadar olan kısımda ki ülkelerin sınırlarını yeniden çizmek olarak tanımlanıyor.

Ne İslam Dünyası nın aydınları, ne bu haritaları kapsayan ülkelerin devlet ve hükümet idarecilerinden hiç kimse, buna aklına estikçe fetva veren din alimleri dahil gıkını çıkartmadı.

ABD de yapılan toplantılarda BOP mimarı olan kişiler buna ülkemin yönetim erkleri dahil bu haritaları her yerde bahsettiğim coğrafyayı yönetenlerin gözlerinin içine sokarak aktardılar. Netice cılız seslerle bu projenin olgunlaşması için herkes bekledi. Artık proje olgunluk döneminde. Sonuçlanması ise ekonomik krizin sonucunda batmasına kesin gözüyle bakılan ülkemizin dahil olduğu bu coğrafya ;

Komplo teorileri yazılıp çiziliyor. İnsanlar aaa.... bu bir komplo teorisi mümkün değil derken birde arkalarını dönünce gümlediğini anlıyor ama iş işten çoktan geçmiş oluyor.

1998 yılında Asya'yı vuran ekonomik kriz Türkiye'yi 2001 yılında kuvvetli bir şekilde sarsmıştı. Fakat milli şairimiz M.Akif in dediği gibi " Tarih tekrar etmez tekerrür eder. Tekerrür sebebi de insanlar geçmişten ders almadıkları için tekerrür eder." Evet tarih maalesef tekerrür ediyor .Ülkemiz için Ayastefanos antlaşması ile başlayıp Sevr ile biten yıkım yıllarının bir benzerini küresel kriz adı altında tekkerrür olarak yaşayacak olduğumuz noktaya doğru gidiyoruz.

Sınırları çizilmiş haritaların olabilirliği büyük bir ekonomik krize bağlı; çok açık olan bir nokta ise insanlar aç ve işsiz olarak ne yaparlar. Toplumsal patlama neticesinde çeteleşerek birbirlerini boğazlarlar. Sonucunda herkesin ırk olarak karışık olduğu bu dünya da bu toplumsal patlamanın getirecek olduğu sonuç ayrışmayı beraberinde getirir. Sonrası!!! Çok basit ayrışma Batının ve ABD' nin istediği gibi sınırların kolayca çizilebileceği BM şemsiyesi altında Barış Gücü romanı ile müdahalenin önünde engel kalmayacağı ve yardım ediyoruz hikayesiyle sınırları yeniden çizilmiş Büyük Ortadoğu Projesi; İşte bu kadar.


Bakış açımızı ve penceremizi rahatlıkla değiştirebiliriz. Şöyle ki; mesela Çin örneğinde bir buçuk milyarlık nufusa sahip bu dev ülke şu sıralar Dünya üzerinde en fazla nakit USD rezervine sahip olduğunu düşünüyoruz. Ürettiği markaların tamamı ve fabrikalar ABD ve AB ye ait markalara üretim yapılıyor. Alım gücü çok yüksek olduğu için üretilen ürünler kolaylıkla ABD ve AB pazarlarında tüketiciler tarafından tüketiliyor. Çin' de insanlar sekiz saatlik vardiya usulu sefer tasları ile fabrikalarda çalışıyor. Elde edilen aylık getiri kişi başına yetmiş beş Amerikan soları ve sivil kışlalarda hayatlarını sürddürüyorlar. Peki ABD ve AB ekonomik krizi bahane ettiği zaman, sipariş vermediği zaman bu insanlar yani milyarlarca insan otomatikmen işsiz ve gıdaya muhtaç hale geldiğinde ne olacak dersiniz!! Halk ile Çin ordusu karşı karşıya gelecek. Sonuçları çok acı olarak Çin' in üzerinde oturduğu halı altından kaymış olacak. Milyarlarca insanı durdurabilecek herhangi bir ordu olduğunu düşünmek bakarkör olmak gibi birşey olur.

Sonuç olarak Batı Dünyası rahatlıkla Çin' in parçalanmasına zemin hazırlamış olarak; silahsız ve savaşsız olarak kendine pazar ülkeler oluşturmuş olur. Ve rekabet edeceği rakip gördüğü bir devi böylelikle kısa bir sürede olsa Dünya siyasetinden silmiş olur.

Gelelim Rusya örneğine; Bu kadar yazılandan sonra 1990 lı yılları hatırlayınız. Ne olmuştu!!! Silahsız ve savaşsız bir şekile doktrini ile beraber Rusya siyaset sahnesinden silindi. Nasıl ama çok basit insanların aşa ve işe olan ihtiyacını karşılayamayan Rusya ve Varşova paktı çöktü gitti. Bu yıl içinde Rusya' nın Gürcistan' a müdahalesi sonucunda Rusya bütün söylemlerini ABD ve AB karşısında yemek zorunda kaldı. Nasıl Tiflis' e yirmi beş kilometre kala duran Rus birlikleri ABD Dışişleri Bakanının Tiflisi ziyaretinden sonra, şu ana kadar Güney Osetya hariç Gürcistan topraklarından çekildiler. Kendisine çok güvenen Rusya' ya Dünyayı dar ettiler. Mayıs ayından itibaren Rusya'nın ekonomik küresel kriz yalanı ile oluşan kaybı üç yüz milyar doları bulurken, hani şu Rus oligarkları Dünya zenginleri nerelerde kaybolup gittiler. Petrolun varil fiyatının artışı ile zenginleşen Rusya hazinesinde bu gün için T.C Merkez Bankası kadar döviz rezervi bile kalmamıştır. Ve inanın çok güvendikleri petrol ve gazı, Batı dünyası muhtaç gibi gözükse de başka ülkelerden kısa bir süre için taşıma su ile değirmen döndürerek elde ederler. Ve kendisini güç gibi göstermeye çalışan Rusya' ya bir daha ağzını açamayacak şekilde diz çöktürürler.

Olaya başka bir pencereden daha bakar isek; Dünyada geçerli olan en büyük para birimi USD ve AVRO olarak baz alındığında yapılan ticari boyut içerisinde başka hiç bir para birimi ticari ödeme metası olarak baz alınmamaktadır. Dolayısı ile bu paranın basımı ve dünyaya dağılımı ABD ve AB ile yapılan ticaret sayesinde oluşmaktadır. Netice olarak geçerli olan bu paraların basılması ABD ve AB' de herhangi bir likidite fazlası oluşturmamakta en kısa yoldan dünya ticaretinin içine enjekte edilerek kolaylıkla enflasyonist baskıdan kendi bölgelerini uzak tutmaktadırlar.

Netice olarak krizin faturasını gelişmekte olan ve dışa bağımlı ekonomilerin dışında ödeyecek bir AB veya ABD yoktur. Cari açıklarının tamamını kısa bir süre içerisinde yine fakir olan diğer dünya halkalarını cebinden alarak kendileri için yaratmış oldukları refah adası sistemine devam edeceklerdir. Sonuçları çok ağır olacak olan bu ekonomik kriz Büyük Ortadoğu paylaşım projesinin tetikleyici mekanizmasını oluşturur.

ABD başkanı ve Fransa Cumhurbaşkının Ortadoğu ziyaretleri sırasında ağızlarından çıkan çok önemli bir cümleyi sizlere aktarmak istiyorum. ABD Başkanı Bush, Arabistan Kralına " ABD vatandaşları oluşmuş olan petrol fiyatları nedeni ile bu kadar pahalı bir ürünü bu fiyalarla vergilerinen daha fazla sübvanse edemezler." Benzeri bir konuşma Fransa Cumhurbaşkanı tarafında Suudi Kralına iletilmiş olup, bundan bir ay öncesinde OPEC toplantısında alınan karar üzere Petrol üreticisi ülkeler adına yapılan açıklamada "Ne olursa olsun Petrolun varil fiyatının 100 USD nin altına düşmesine müsaade etmeyeceğiz." diye yapılan açıklamadan sonra şu anda petrolun varilini 70 Usd civarında gezinirken yılbaşına kadar bunun 40 Usd ye gerileyeceğine dair öngörülerde bulunulmaktadır.

Dünyanın kabul ettiği ve Ortağı olduğu tüm kurumların merkezinin ABD ve AB de toplanmasını herkesin hatırından çıkartmaması gerekir.

Sonuç olarak bu ekonomik kriz Büyük Ortadoğu projesinin ateşleyici mekanizması olmakla beraber, onlar ve diğerleri olarak yapılacak olan bir ayrıştırmada, diğerleri kefesinde olan bizler bir yıl önceki beyanlar ile bir yıl sonra ki beyanları iyi incelersek durumumuzun ortada olduğu açık ve aşikardır.

Bazı Atasözleri ile son noktayı koymak istiyorum.

"Aç Tavuk kendini Buğday ambarında zanneder."
"Sakla samanı gelir zamanı, "
"Ayağını yorganına göre uzat."

2001 den bu yana ne değişti ki borçlanarak yaşamaya alıştık. Ev ve araba sahibi olduğumuzu zannettik. Şimdi o gaza gelip borca girenlere geçmiş olsun. İşte "Borç alan; Emir alır." sözünde olduğu gibi şu sıralar çok emir alıyoruz.

Nerden Nereye...

Saygılar ;

Hüseyin Hakkı Kahveci

 
Toplam blog
: 11
: 1087
Kayıt tarihi
: 06.09.08
 
 

Profesyonel Yönetici, TV programı yorumcusu , Anayurt Gazetesi politika, Günboyu gazetesi ekonomi..