Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

Eksen kayması...

Ne zamandır Türk dış politikasının eksen değiştirip değiştirmediği son ayların sıcak gündemini oluştururken, Başbakan Suriye gezisinde Türkiye'nin komşu ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini normalleşme süreci olarak değerlendirdi. Türk menfaatlerinin Soğuk Savaş döneminde ABD müttefikliği uğruna komşularla hasmane ilişkilere yöneldiği geçmiş 60 yıllık bir dönemden geliyoruz. Komşularla Sıfır Sorun stratejisinin sahibi Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı döneminde daha da geliştirilen yeni dış politika sınırlarımızın hemen ötesindeki ülkelerle iyi ilişkiler kurma odaklı. Niyetin ameli meşru kıldığı öne sürülürse Azınlık vatandaşlara getirilen kolaylıklar, Ermeni Açılımı, Kürt Açılımı ya da Suriye ile vizeyi kaldırma konularında küresel güçlerin itiraz getirecekleri vaki değil.

Bana kalırsa fırtınanın gözünü teşkil eden ülke İran. Nükleer silahlara sahip olmanın İsrail üzerinde yarattığı tehdit duygusu 5+1 toplantıları, Rusya'nın araya girmesi ya da ABD tehditleri ile giderilemedi.Aksine İran barışçıl nükleer denemelere girişmeye devam edeceğini dünyaya ilan etti. Bu arada İranlılar uranyum zenginleştirme konusunda Türkiye'nin depo olması fikrini de kabul etmediler. Anlaşmazlığın ekonomik ambargodan öte askeri seçenekleri içeren tarafı olacağı görünür gelecekte açıklık kazanacak. ABD, Orta ve Doğu Avrupa'da füze kalkanı projesinde önceliklerinden taviz verip Rusya'yı yanına alırken hedefteki ülke İran olmuştur. Nükleer vuruş gücü kapasitesi söz konusu olduğunda BM Güvenlik Konseyi'nde Çin ile Rusya'nın İran devletine desteği gitgide azalıyor.

ABD ile kotarılan Model Ortaklık projesi yeni bir safhaya ulaşırken Irak'taki üçlü zirvenin terör açısından getirecekleri hususunda şüphelerim var. Esas sorun ise daha önce bahsettiğim gibi İran olacak. Ahmedinejad ile Recep Tayyip Erdoğan arasında Haziran 2009 seçimlerinde sonuçlarında kendisini gösteren yakın ilişki Türk devletinin herhangi bir çatışma yaşandığında komşusunun yanında yer alacağı ya da en azından tarafsız kalacağı fikrini güçlendirmekte. Irak İşgali sırasında TBMM'nin tezkere oylamasında alacağı tutumdan daha ötesi ABD-İsrail tarafından olası bir İran'a saldırı durumunda Türk kamuoyu tarafından şiddetli bir karşıtlık bulacağıdır.

Eksen kaymasının daha ziyade iç politikada yaşandığı öne sürüldüğünde ABD destekli Demokratik Açılım ile yaşanan gerginliğin tüm aktörleri kapsamına alması dış politikada çeşitli açmazları ya da fırsatları beraberinde getirecek gibi. Kamuoyunda desteği gitgide azalan bir iktidarın dış sorunlarda uzun erimli kararlar alması ise gitgide güçleşiyor. İstihbarat savaşlarının hız kazandığı; darbe planlarının, suikastlerin, örtülü operasyonların üstüste adı geçtiği son günlerimiz kargaşa yaratma amaçlı bir psikolojik harp yöntemi gibi duruyor. Bu hesapsızlığın diplomatik alana yansımayacağı öne sürülecek bir tez değil.

 
Toplam blog
: 93
: 472
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

21-07-1973 tarihinde İstanbul'da doğdum. M.Ü. İletişim Fakültesi Radyo-T.V. Bölümü'nden 1995 yılı..