Ellerimiz... Alıp karşımıza, bir kere bile teşekkür etmediklerimiz...

Önce yumuk yumuk

Sonra pamuk pamuk

Ve toprak toprak ellerimiz…

...

Kimlere sallandılar, uğurlarken ya da veda ederken?

Kimlerin ardından bir tas su döktüler, yapmacıksız?

Hangi kapıları açtılar

Ve

Kimlere kapı oldular anahtarsız!

...

Hangi avuçlarda güven hissettiler

Ya da hangi ellere yapışıp “güven” oldular?

Kaç kere tetiğe dokundular ve vazgeçtiler

Veya vazgeçmeyip bir demir parmaklıkta üşüdüler?

Kimler öptü,

Ya da kimlerin öpücüğünü sildi?

Nerelere dokundular ıslak ve nemli,

Soğuk ve sıcak, sert ve yumuşak?

Nelere dokunmaktan korktular,

Meçhul ya da tehlikeli?

...


Bildiklerini hafıza defterine

Sözcüksüz kaydeden ellerimiz…

...


Tarih tutan ellerimiz,

Yardıma uzanan yahut yardımdan kaçan ellerimiz…

Sevgiliye mektup yazan,

Sevgiliden mektubu yüreği ağzında açan,

Sevince; dokunan, okşayan,

Kızınca; tokatlayan,

Belki bir masada yumruk olan,

Veya racon kesen ellerimiz…

...


Kim bilir hangi tınılara yol verdiler

Mızrap vuruşlarıyla,

Hangi tablolara can verdiler

Fırça tutuşlarında,

Kim bilir kaç can yaktılar,

Kaç can verdiler ufacık dokunuşlarıyla,

Ve kaç kere can suyu oldular

Küçücük bir çam ağacına!

...


Kalem açan, sayfa çeviren ellerimiz,

Kadeh tokuşturan, alkış çalan ellerimiz,

Bir salınışıyla;

“Hadi len!” diyen ellerimiz,

Kâh özgürlük işaretinde,

Kâh idealin sembolü olurken,

Kelepçe takılan

Ya da sevgiliden sürgün ellerimiz…

...

Hangi şarkıda, kimin eline eşlik etti dansta?

Hangi rakslarda şıkladı içten bir vuruşla?

...

Kim bilir nerelerde tutundu bir direğe, bir nesneye

Düşmemek için…

Hangi kırlarda çiçekler topladı,

Sevilene götürmek için?

...


Kaç kere mesaj yazdı,

Kaç kere dokundu uzaktan kumandaya,

Kaç kere toz aldı,

Kaç kere dokundu tozlu raflardaki kitaplara?

...

Ellerimiz…

Alıp karşımıza; bir kere bile

Teşekkür etmediklerimiz…

...

Buğulu cama ismini yazan,

Bir hatıra defterine, ortasından ok fırlamış

Kalp çizen,

Yüreği, hayatın okuyla kanadığında,

Gözyaşları silen ellerimiz…

...

Kaç kere salata yaptı,

Yemek karıştırdı?

Kim bilir hangi parfümlerden sıktı

Kulak arkasına,

Kaç kere kaşıdı

En tatlısından parmak arasını…

Anahtar aradı çantada,

Tarif etti evini

Kaç kere?

...

Ellerimiz…

Kaç kere ateş bastı heyecandan,

Terledi avuç içi,

Kaç kere, bilerek avuçladı ateşi?

Soğukta çatladı,

Sıcakta yandı,

Uyurken yanakta yastıktı…

Bazen usta,

Becerikli, mahir…

Bazen şaşkın,

Pür telaş, sakar…

Kimi kez içten,

Samimi, sevecen…

Kimi kez öfkeli,

Hırçın, haşmetli…

Kah ateşli,

Seksi, sevimli

Kah serseri ellerimiz…

...

Ellerimiz…

Parmak izleri imzası iken;

Aynı parmaklarla

İmza atan

Kimliklerimiz…

...

Son nefeste,

Bağrına ya da göbeğine kenetlenip;

Veyahut iki yana bırakılıverip;

Başka ellerin üzerinde

Uğurlanan ellerimiz…


...