Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '16

 
Kategori
Edebiyat
 

Elveda Güzel Vatanım/Ahmet Ümit

Elveda Güzel Vatanım/Ahmet Ümit
 

Yakın tarihimizi anlatan güzel bir roman


Ahmet Ümit kitaplarını okurken iki hisse kapılırım: Bir daha bu yazarın kitabını asla okumam… Bu kitabı bu kadar şişirmek şart mıydı, daha kısa yazılsaydı daha iyi olmaz mıydı?

Elveda Güzel Vatanım’ı bitirdikten sonra Ahmet Ümit’i bir daha okumamak fikrinden vazgeçtim ama ikinci görüşüm devam ediyor. Bu kitap yarısı kadar kısa olmalıydı. Adeta kiloya gelsin diye gerekli gereksiz bu kadar olayı romana doldurmak şart değil.

Elveda Güzel Vatanım hayli etkileyici, sürükleyici, bilgilendirici bir tarih romanı. İttihat ve Terakki dönemini merak edenler, o dönemi anlatan bütün kitapların özetini bulacaklar romanda.

Yazar büyük ölçüde Kemal Tahir’in Yorgun Savaşçı ve Kurt Kanunu kitaplarından etkilenmiş, esinlenmiş. En az onlar kadar iyi bir eser ortaya çıkarmış. Ah keşke gereksiz vakalardan ve tekrarlardan da sakınarak birazcık kısa tutsaydı.

Roman Atatürk’e karşı tertiplenen İzmir Suikastı’ndan yola çıkarak, kuruluşundan dağılmasına kadar İttihat ve Terakki’yi ve liderlerini derinlemesine inceler.

Herkesin iyi bir yazar olmasını beklediği Şehsuvar Sami İttihat ve Terakki’ye katılır. Önceleri sıradan bir kurye olarak çalışırken, kısa zamanda fedai görevine, sonra da dönemin istihbarat örgütü olan Teşkilatı Mahsusa yöneticiliğine yükselir. Fedai, İttihat ve Terakki’nin suikast ekibidir, kendileri ve vatan(!) için tehlike gördükleri her kim olursa olsun ortadan kaldırmaktan sakınmayan gözü kara insanlardan oluşmaktadır.

Roman, İttihatçı Şehsuvar Sami’nin 1926 yılına sevgilisine yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Hem yazıldığı dönemi hem de on yıl öncesinden başlayan olayları kapsamaktadır. Okur iki tarihsel dönem arasındaki geçişleri bazen karıştırsa, bazen heyecanlı bir filmin pat diye kesilmesi gibi bir hisse kapılsa da, oldukça iyi anlatım sayesinde kitabı sıkılmadan okuyacaktır.

Şehsuvar Sami, İzmir Suikastı olayıyla ilgili olsun olmasın birçok eski İttihatçı’nın tutuklandığını, bazılarının idam edildiğini, Kara Kemal gibi birkaç kişinin de amansız takip sonucunda öldürüldüğünü bildiğinden tedirgindir. Kazım Karabekir gibi bir ulusal kahraman bile şüpheli bulunup yargılanmış ve İsmet İnönü’nün müdahalesiyle idamdan yırtmışsa, onun başının derde girmemesi için hiçbir sebep yoktur. Her ne kadar İttihatçılıktan, fedailikten ve istihbaratçılıktan elini ayağını çekmiş olsa bile.

Nitekim korktuğu başına gelir, eski arkadaşları birer ikişer onunla temasa geçmeye başlar. Bunların bir kısmı genç cumhuriyetin Milli Emniyet ajanlarıdır, bir kısmı ise Atatürk’e yeni suikastlar düzenlemeyi planlayanlardır. Her iki kesim de Şehsuvar Sami’yi kendi yanlarında görmek istemektedir. O ise kimin hangi tarafta olduğunu bilmez. Zaten artık bu işlerle uğraşmak istemeyen, yaşlanıp kendi döşeğinde ölmekten başka bir hedefi olmayan yılgın bir savaşçıdır.

Kendisiyle temasa geçenlerden uzak durmaya ve herhangi bir suça bulaşmamaya özen göstererek yaşamını sürdürmek ister. O suça bulaşmak istemez ama suç ona bulaşır. Zaman zaman görüştüğü eski İttihatçı dostlarından birinin evine gider, bir de ne görsün, adamcağız öldürülmüştür.

Paniğe kapılır. Tesadüf bu ya, tam da o anda polislerin eve geleceği tutar. Devlet bu işi ona yıkacaktır. Polisle konuşup masumiyetini anlatacak durumda hiç değildir, kanıt manıt aramadan bütün şüphelilerin ipe çekildiği çetin bir dönemde yaşanmaktadır. Evden kaçar, polis peşine düşer…

İşte bu heyecan silsilesi içinde olaylar sürer gider…

Her ne kadar Mustafa Kemal karşıtlarının onunla temasa geçiş yöntemleri bana pek gerçekçi gelmediyse de, okumaya değer bir kitap Elveda Güzel Vatanım.

Hem sürükleyici bir roman, hem de iyi bir araştırma derlemesi…

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..