Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '06

 
Kategori
Sigorta
 

Emekli (2)

Türkiye de emeklinin sıkıntısı hiç bitmeyecek.Yıllarca çalış, çabala, ya taka atın yetmediğinden, yada zorunluluktan emekli ol, "EMEKLE". Yönetenler senden yağ çıkarmakla uğraşsın dursun.

Elbette sosyal güvence sisteminde yıllardır adaletsizlik vardı.Kimsenin, özellikle yönetenlerin işine gelmediğinden soruna çözüm getiremediler. Sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması bu günün meselesi değil, uzun yıllar bunun mücadelesini verdik. Çünkü korkunç eşitsizlik ve kollama vardı.

SSK’lı vizite almadan, SSK dispanserleri haricinde muayene olamaz, emekli sandığı mensubu, babasının tedavi kuruluşu olduğu için, kurumun bünyesindeki doktorda yada istediği sağlık kuruluşunda (Üniversite-Devlet hastanesi) tedavi hizmeti almayı reva görürdü. SSK’lının dişi çekildiğinde ertesi gün işe başlar, emekli sandığı mensubunun zarif bünyesinin 2 günlük dinlenmeye hakkı olduğunu saygıdeğer doktorlarımız reva görürlerdi.

Başı sıkışınca emekli sandığı mensubu rapor alıp tıkır tıkır maaşını alırdı. SSK’lı 2 günü geçen raporunda maaşı kesilirdi. Emekli sandığı mensubu sanki müktesep hakkıymış gibi yılda 40 gün rapor kullanırken, sıkıysa SSK’lı 10 günlük raporu sonucunda işsiz kalmasın.

SSK’lı tavandan yatırıyorsa 150 YTL prim öderken, emekli sandığı mensubu 80 YTL prim ödeyerek aynı görevi yapan meslektaşından 70 YTL fazla maaş alırdı. Emekli olduklarında, prim yatırma tavanı aynı olduğu halde biri 500, diğeri 650 YTL emekli maaşına hak kazanırdı. Hele gösterge (kime ne gösterdikleri meçhul) azizliği varsa, 500’e 950 paritesi bayağı piyasaları karıştırırdı..(Bu rakamlar elbette eski rakamlar, şimdi katlanarak arttı.)

Yürütme, yargı, yasama; bizim kuvvetler denklemi. Tabi Askeri katsayı hep bunların belirleyicisi. İşte bu denklem ve katsayı sahipleri ne derse o oluyor Ülkemde. Kimin çıkarı öne çıkarsa diğeri bastırıp ödün koparmaya çalışıyor. Vatandaş olarak biz seyrediyoruz. Ne verirlerse eyvallah. Denklemin bir bacağı bir günde kanun çıkarıp, o meşhur "Göstergesini" artırıp malı götürürken, diğeri boş durur mu? Özel hizmet tazminatı, temininde güçlük tazminatı (bu kadar işsizi olan ülkede temini nasıl güçse) gibi teranelerle o da malı götürürdü. Bunlar tabi ki o güzelim denklem ve katsayı sahiplerinin bağlı olduğu Emekli Sandığında yaşanan kata küllelerdi. SSK’lı garibimin böyle ayak oyunu var mıydı? Yoktu. Çünkü o "erk" değildi.

Birde bütçeye yük hususunda ki kata külle ayrı. SSK yükü, Emekli sandığından hep fazla söylenir.Küllüyen yalan. Tazminatlar ile tedavi giderleri yekünün içinde yok ki. Vatandaşı kandır bakalım kendi çıkar grupların adına.

Ne ala memleket değil mi?

Bu adaletsizliğin kaldırılması için girişilen her türlü adıma tam desteğimiz var. Ancak adil dağıtım olduğu sürece. Sosyal Güvenlik Kurumlarının birleştirilmesi çok iyi bir adım. Ancak önemli olan bu yasaya uygun yönetmeliklerin çıkarılması ve uygulama da farklılık yaratılmaması. Bugün yapılan açıklama bile o güçlerin ne kadar güçlü olduğunu, yasa ve uygulamaların baskı gruplarına göre nasıl yön değiştireceğini gösteriyor.

Enflasyon farkı emekli sandığı mensuplarına verilirken, SSK mensuplarına hava gazı verilmesi mübah mı?

Emekli sandığından emeklilerin Allah’a şükür çoğunun evi, arabası hatta yazlığı var. SSK emeklisinin kaçının bu durumda olduğundan fikriniz var mı? SSK emeklilerinin tümü ek gelir temin etmek zorunda. İş bulmak zaten çok zor, bir de destek primini artırıp, tespitinde emekli maaşını kesme hoyratlığını gösterirseniz, o zaman Türkiye'de kaos yaratmak için zemin hazırlıyorsunuz demektir. Zaten destek priminin bir kısmı işverene (22,5), bir kısmı çalışana (7,5) ait iken tümünü çalışandan kesmenin ne anlamı var. Kayıtsızlığı kayıt altına almak için uğraşılırken bu ne anlama geliyor. Bürokratların ya kafası çalışmıyor, yada baskı altındalar. Böyle abuk subukluk olur mu?

Bu gün Sayın Bakan açıkladı 51.000 şirket sahibi emekli maaşı alıyormuş. Vergi mükellefi yani. Bu kayıt altında olanlar, kayıt harici olarak çalışan görünüp, anasının, kızının, oğlunun üstünde şirketi olanlar hariç. Çoğu yönetenlerin oy kaygıları nedeniyle çıkardıkları yasalardan faydalanıp, açıktan prim ödeyerek, aftan yararlanarak emekli maaşına hak kazanmışlar çoğu, bedavaya. Bu onların ayıbı. Bu gün o kişilere ödenen emekli maaşı 50 milyon YTL. (Kayıt altında ki 51 bin kişi üzerinden yapılan hesaplama). Bu mu ortalığı karıştıran rakam. Yoksa Bakanın açıkladığı üzere gençlere iş imkanı yaratmak mı?

Bakınız bürokratların kafası yine çalışmıyor. İşveren, sigortalı çalıştıracağı gence 1.000 YTL harcayacağına, beyan etmeyeceği ve denetlenmesi mümkün olamayacak emekliye 350 YTL vererek işini gördürmez mi? Serbest piyasa değil mi kardeşim. At binenin kılıç kuşananın.

Yeni kanundan doğan eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için açılan davaların sonucunu ve yürütmenin, uygulamalarımı bekliyoruz. Ancak çıkacak sonuç ve uygulamaların özellikle SSK emeklilerinin aleyhine olması durumunda, tüm emekli cemiyetlerinin birleşerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açmasının son çare olacağını umuyorum.

Sessiz kalmanın anlamı yok.Yeteri kadar SSK‘lı emekliler suskun kaldılar, hiçbir eksiklikleri olmadığı halde.

Suskun bırakıldılar.

Çünkü onlar "Maraba"!

 
Toplam blog
: 58
: 708
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Erzurum 1959 doğumlu. İşletme mezunu. Bir Kamu şirketinin Muh.Md.Yrd.'dan emekli. Kent yaşamının zor..