Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

13 Temmuz '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

En Hararetli Günler!

En Hararetli Günler!
 


Gözlerimiz bizleri yanıltır aslında!.. Yalnız üzerimizdeki gökyüzünde yıldızlar var zannederiz. Halbuki, altımızda da yok mudur?.. Dünyamız üstten, alttan, sağdan, soldan, önden ve arkadan; kısacası her taraftan yıldızlarla sarılmıştır. Adeta bir yıldızlar okyanusunda yüzer gibidir.


Yer ekseni daima Kuzey kutbuna doğru biraz eğik olduğu ve dünyamız güneşin çevresinde döndüğü için yeryüzünün belirli bir noktası, her zaman gökyüzünün aynı bölümünü görmez. Sene boyunca Kutupyıldızı hep kuzeyde bulunmasına rağmen, ufukta yükselir veya alçalır. Kuzeyde de güneyde olduğu gibi, yıldızlar, mevsimlere göre kaybolur veya meydana çıkarlar. Nitekim, yazın, Kutupyıldızı ufukta alçalır, buna karşılık güneyde, belirli bir süre görebileceğimiz takımyıldızlar ortaya çıkar.


Yine yazın, Ağustos ayında, eskilerin Köpekyıldızı diye adlandırdıkları ve uğursuz saydıkları bir takımyıldız görülür. Bu takımyıldızın belirmesi, Temmuzun son gününden başlayıp bir hafta veya Ağustos ortalarına kadar süren ve yazın en sıcak günleri olan döneme rastlar. Bu sıcaklar o kadar şiddetlidir ki, insan, havada, her şeyi altüst edebilecek bir değişiklik meydana geleceğini hisseder. Derken, bunaltıcı, aşırı sıcak bir günde, aniden ufuk kararır, göğü karanlık bulutlar kaplar, sam yeli bora halinde esmeye başlar. Şimşekler gökyüzünde cirit atar. Güneşin sıcaklığı, gökte büyük bir elektrik yükünün birikimine yol açmıştır. İki bulut veya bir bulutla yer arasında, tıpkı iki elektrik teli yanlışlıkla birbirine dokundurulmuş gibi bir olay meydana gelir. Müthiş bir gökgürültüsüyle karışık, kilometreler boyunca muazzam bir kıvılcım çakar ve yıldırım düşer.


İşte bu olayın doğurduğu güç korkunçtur, milyarlarca volta ulaşabilir. Yakınında bulunanlar için öldürücüdür. Yıldırım, daima en yüksek noktalara düştüğünden, bilhassa ağaç altlarına sığınmak son derece sakıncalıdır. Yıldırım sebebiyle nice ürün ve mal yanmış, nice hayvan telef olmuş, nice insan yaşamını yitirmiştir. Bu tehlikeden korunmanın tek çaresi, çevredeki en yüksek yapının tepesine sivri uçlu bir demir çubuk yerleştirip, bunu kalın bir kablo ile toprağa bağlamaktır. Paratoner veya yıldırımlık adı verilen bu düzenek, gökteki elektriğin yere akmasını sağlamak suretiyle birikimine engel olur.


Top sesini andıran muazzam bir gökgürültüsüyle aynı anda çakan şimşeğin ışığı, saniyede 300 000 kilometre hızla, yâni bize göre bir an içerisinde geçer gider. Hava titreşiminin doğurduğu gökgürültüsünün hızı ise saniyede 330 metreyi bulur. Dolayısıyla bu gürültü, şimşek ışığı gözümüze çarptıktan sonra kulağımıza gelir. Bu açıklama, şimşekle gökgürültüsünün zaman içerisindeki yerlerini anlatmaya yeter sanırım. Buna dayanarak, yıldırım düşen yerin uzaklığını da hesaplamamız mümkündür. Eğer gökgürültüsü, şimşek çaktıktan 10 saniye sonra duyulmuşsa, yıldırım, 330 metre x 10, yâni 3300 metre ileri düşmüş demektir.


Bulutlar dağılıp sağanak geçince, güneş yeniden görünür. O zaman gökyüzünde, muazzam bir yay biçiminde, yedi renkli bir kuşak belirir. Bu kuşak, güneş ışıklarının bulutlarda yansıyıp kırılmasıyla oluşan, bildiğimiz gökkuşağıdır. Yedi renge gelince onlar; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lâcivert ve mordur. Bunlar basit renklerdir, yâni başka renklere ayrıştırılamazlar. En önemlileri mavi, yeşil ve kırmızıdır... Renkli televizyon ekranında görülen bütün renkler, bu üç rengin karışımıdır.


Eskilerin "eyyam-ı bâhur" dedikleri Ağustosun ilk günlerinde sıcaklar bazen o dereceye varır ki, ısınmış hava, gökyüzüne doğru burgaç halinde, hızla yükselir. Kiklon adı verilen büyük burgaçlar o kadar korkunçtur ki, önlerinde hiçbir şey tutunamaz ve büyük felâketlere yol açarlar.


Görüldüğü üzere, Ağustos başına rastlayan yazın en sıcak günlerinde hava, her zaman güleryüzlü olmayabilir. O kadar arzulanan güneş, bakarsınız bir tehlike kaynağı haline gelir ve insan ister istemez, ilkbahar güneşinin tatlılığını arar.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..