Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '15

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Endometriozis sonrası gebe kalma şansı ne kadar?

Endometriozis sonrası gebe kalma şansı ne kadar?
 

Endometriozis


Endometriozis, rahim içindeki endometrium dokusunun rahim dışındaki alanlarda yerleşmesi ve gelişmesiyle meydana gelen jinekolojik bir hastalıktır. Bu doku kadında aylık olarak meydana gelen hormonal değişimlere göre, 28 gün içinde gelişir ve dökülür. Bu dönemin ilk 14 gününde kadında oluşabilecek olası bir gebelik hazırlığı için dokuda kalınlaşma olur. Gebeliğin gerçekleşmediği ayda, dokuda incelme ve kanayarak dökülme meydana gelir. Bu değişimlerin olmasına sebep, östrojen ve progesteron hormonlarıdır. Bu nedenle üreme çağındaki kadınları etkileyen bir hastalıktır.
 
Endometriozis rahim içinden daha farklı bir yerde olsa da, aynı rahimdeki yaptığı gibi hormonlara karşı tepki vererek, aylık olarak gelişme, kalınlaşma ve dökülme eylemlerini gerçekleştirir. Dokunun rahim dışında yerleşebileceği alanlar ise;
 
  • Yumurtalıklar
  • Tüpler
  • Rahmin dış yüzeyi
  • Rahmin arka kısmında karın boşluğu
  • İdrar torbası
  • Bağırsak yüzeyi
  • Kalın bağırsağın rektum alanı
  • Karın zarına
 
Bu doku hücrelerinin, çok nadir akciğer ve gözlerde yerleşimi olduğuna dair raporlar bulunmaktadır. Dokunun en fazla yerleştiği yumurtalıklarda, dokunun gösterdiği gelişimle paralel endometrioma adı verilen çikolata kisti oluşur. Bu dokularda her ay meydana gelen kanamalar zamanla karın içindeki organlarda, pelvik boşlukta yapışıklıklara sebep olur. İleri aşamalarda yumurtalıklarda, tüplerde, rahim ve etrafında olan bağırsaklarda ayrılamayacak derecede yoğun bir yapışıklık gözlenir.
 
Bu hastalığın otuzlu yaşlarda adet gören kadınlarda görülmesi mümkünken, herhangi bir yaşta olan adet gören kadınlarda da görülebilir. Özellikle anne, kız kardeş gibi yakınlarında endometriozis olan kadınlar daha fazla risk altındadır. Kronik pelvik ağrısı olan kadınların dörtte üçü bu hastalığı taşımaktadır.
 
Endometriozis Septomları Nelerdir?
 
Hastalığın en yaygın semptomu kronik pelvik ağrısının olmasıdır. Ağrının etkisi özellikle idrar yaparken, bağırsak hareketlerinde, adet kanaması öncesinde ve kanama sırasında olur. Endometriozis hastalarda gebe kalamama sorununa da neden olabilir. Hastalarda ağrının şiddeti ve hastalığın seyrinin şiddetli olmasında bir bağlantı bulunmamaktadır. Gebe kalamama sorunu olan çoğu hastada, ağrı yakınması da olmayabilir. Ancak bilinen bir gerçek endometriozis hastalarının yaklaşık üçte birinde gebe kalamama sorunu oluşmaktadır. Ağrılar giderek artan bir seyir izler ve ilaçlarla tedavi edilemez.  Endometriozis hastaları eğer gebe kalabilirlerse, çoğunluğu yakınmalarının azaldığı belirlenmiştir. Bu nedenle hastalarda uygulanan ilaç tedavilerinde bir kısım ilacın gebelikteki hormonal etkileri göstererek, semptomların azaltılmasını sağlar.
 
Endometriozis hastalığının kadında kısırlık etkisi gösterdiği bilinse de, bunun sebebi tam olarak belirlenememiştir. Kısırlık sorununda kadınlarda % 25-50 oranında endometriozis tespiti yapılırken, bu doğum yapan kadınlarla kıyaslandığında, kısır olanlarda 6-8 kat daha yüksektir. Sağlıklı olan çiftlerde ay içinde gebe kalma olasılığı % 15-20 kadar olurken, endometriozis olanlarda oran % 2-10 kadar olur.
 
Endometriozis ve Gebe Kalamama Arasındaki İlişki
 
Pelvik bütünlüğünde bozulma: Bu bölgede yapışıklığın olması, yumurtalıklardan yumurta salınımı ve tüplere geçişi engelleyebilir.
 
Karın duvarında fonksiyonel değişimler: Karın iç zarı periton endometriozis hastalığından etkilenen alanlar arasındadır. Burada peritoneal sıvının hacmi ve peritoneal makrofaj adı verilen hücrelerde artış meydana gelir. Bu hücreler iltihap durumunda müdahale ederler. Ayrıca hücrelerin çalışmasını düzene koyan sitokinlerde artış meydana gelir. Bu değişimler yumurta ve sperm ilişkisinde, spermlerin hareketinde ve canlı kalmasında etkili olabilir.
 
Hormonal ve hücresel fonksiyonlarda meydana gelen değişimler: Hastaların endometrium dokusunda IgG, IgA ve lenfositlerde artış gözlenir. Bu yüzden embriyonun rahim içine yerleşmesinde anormallikler meydana gelebilir.
 
Endokrin ve yumurtlama bozuklukları: Kadınların normal adet döngülerine göre, foliküler faz daha kısa olur. Yumurta gelişim fazı yani âdetin ilk yarısı kısalır. LH piki azalır, estradiol düşer. Endometrial biyopsilerde ise, progesteron ve luteal faz normal çıkar. Yapışıklık oranı ciddi olan hastalarda yumurtalık sarılmıştır. Hormon parametreleri normal olsa da, yumurtalıktan yumurta atılamaz, bunlar kistler olarak yumurtalıklarda kalır.
 
İmplantasyon yetersizliği: Endometriozis hastası kadınların endometriumdaki değişiklikler yüzünden yumurtanın yerleşme aşamasında endometriuma yapışması engellenir.
 
Kadınlarda ergenliğin başlaması ve ilk adet kanamasının olmasıyla, aylık döngü başlamış olur. Bu döngüde hormonların etkisi nedeniyle endometrial doku her ay gelişim gösterir ve gebelik olmadığında ay sonu gelince vajinal yoldan dökülür. Kadınlarda endometriozis olduğunda bu kan akışı tüpler kanalıyla karın içine olur. Bu içe akış kronik inflamasyona, bu etkide yapışıklığa, doku değişimine ve üreme organlarının işlevini yerine getirememesine neden olur. Hastalık odağının çevresindeki dokuda büzülme meydana geldiğinden, oksijensizlik nedeniyle ağrı meydana gelir.
 
Karın içinde yapışıklık olması halinde yumurtanın tüplerde tutulmasına, tüplere taşınmasına engel olup, yumurtanın spermle karşılaşıp döllenmesine mani olur. Bu durumda kadında dış gebelik oluşumu normalden 6 kat daha artış gösterir.
 
Endometriozis ilerleme gösterdikçe, dokuda yayılma ve etrafındaki dokuların ölümüne neden olur. Bu kadınların gebe kalma şansları % 12-36 oranına düşer. Gebe kalma oranı uzun dönemde anatomi bozulmadığında, hafif olgularda fazla etkilenmez. Bunların tedavi edilmesi durumunda, hastaların gebe kalma oranlarında değişiklik olmadığı araştırmalarda belirlenmiştir. Doğurganlığın etkilendiği olgularda, kadının vücudunda hatalı yerleşen endometrial dokulara karşı vücudun antikor oluşturduğu ve bu etkinin kendiliğinden düşük oranının 3 kat daha arttığı bazı araştırmacılar tarafından ileri sürülmüştür. Bu arada hastaların % 70 kadarı herhangi bir tedavi uygulanmadan 3 yıl içinde kendiliğinden gebe kalabilmiştir. Gebeliğin olması hastalığın gerilemesine ve kadındaki etkilerinin azalmasına neden olur.
 
Endometriozis tedavisinde kadının yaşı, hastalığın evresi, kadına daha önce uygulanmış tedavi şekilleri ve kadının ne kadar süreyle gebe kalamadığı önemlidir. Bu durumda hastaya;
 
  • Bekleyerek gebe kalıp kalmadığını görmek
  • Ovulasyon indüksiyonu ve intrauterin inseminasyon uygulanması
  • In vitro fertilizasyon ( tüp bebek ) tedavisinin uygulanması
 
Endometriozis hastalığının erken evresinde hastalar için kendi halinde 1 yıllık gözlemle tedavi planlanırken, ileri evredeki hastalarda ilk aşamadaki tedavi hemen tüp bebek yöntemini tercih etmek olabilir.
 
Hastalara laparoskopik ya da açık yöntemle yapılacak cerrahiyle hastalık odakları çıkarılabilir. Bu sayede belirtiler hafifler ya da kadının gebe kalması sağlanabilir. Kısırlık nedeniyle uygulanan laparoskopilerde % 21-48 oranında endometriozis olduğu belirlenmiş, kısırlık dışında yapılan laparoskopilerde ise % 1,3-5 oranında endometriozis odağı tespit edilmiştir. Hastalara uygulanan cerrahi tedavi sonrasında, 15 ay içinde hastalarda gebe kalma oranı hafif olgularda % 70-80, orta derecede olanlarda % 55-60 kadar, şiddetli olgularda ise % 40-45 kadar olmuştur. Bunların genel ortalaması ise, % 55-65 arasındadır.
 
Hastalık nedeniyle tüplerde oluşabilecek tıkanıklık olası bir kısırlık nedeni olduğundan rahim filmi çekilebilir. Kadının yaşı uygun olduğunda tüplerdeki tıkanıklık laparoskopik yöntemle açılmaya çalışılabilir. Bu şekilde kadınlarda gebelik elde etme oranı yükselecektir. Eğer 3 ay içinde gebelik oluşmazsa, hastalığın tedavisi ve gebelik elde etmek için diğer tedavi yöntemlerine geçmek uygun olacaktır. Kadın 35 yaşından küçük olduğunda ve 2 yıl kadar gebe kalamadığında, yumurtlama tedavisi ve aşılama tedavisi sayesinde gebelik elde edilebilir. Bu tedaviler hastanın durumu değerlendirilerek dikkatli bir şekilde planlanmalıdır. Gerekirse kadının yumurtalık rezervi değerlendirilmelidir. Çünkü cerrahi tedavilerde sağlam yumurtalık dokusu da etkilenebilir.
 
 
Op. Dr. Serkan Oral 
 
 
Toplam blog
: 55
: 861
Kayıt tarihi
: 04.02.14
 
 

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Serkan Oral  ..