Engellenmeye çalışılan yaşamını korumak

Sorun sadece Gezi Parkı Değil!

Emek sineması değil,

Alkol yasağı değil

Üçüncü köprü değil,

Reyhanlı değil,

Kürtaj değil,

Üç çocuk değil,

Roboski değil,

Ergenekon değil,

Tutuklu gazeteciler değil, daha binlercesi değil,

SORUN SON DAMLA!

Gezi Parkı isyanı, sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin birçok şehrinde insanları sokağa döktü. Sokağa inme nedeni olarak Gezi Parkı elbette sadece bir kıvılcımdı. Bardağı taşıran SON damlaydı.

Eylemlerin çıkış noktası yani tepe noktası, 31 Mayıs gecesiydi. O sabah polisler Gezi Parkı’nı basmış, göstericileri yoğun bir şiddet kullanarak, orantısız güç kullanarak parktan uzaklaştırmış, sonra da parkı bariyerlerle çevirip girişi engellemişti. Taksim’de bütün gün eylemler sürdü. Akşam saatlerinde itibaren Taksim’e çıkan yollarda çok büyük kitleler birikti ve insanlar akın akın İstanbul’un her yerinden Taksim’e geliyordu, göstericilerle polis kuvvetleri arasında kargaşa başladı. Sadece İstanbul da değil, birçok kentte eylemcilerle ve eylemcilere destek olanlara şiddet uygulanmaya başlandı.

Türk polisi insanların azınlık olduğu sokaklarda gaz bombalarıyla, biber gazlarıyla  çift taraflı ölümüne saldırıda bulunuyor.

İnsanlar yıllardır uygulanan adaletsizliğe karşı bir büyük irade göstermiş ve bunun farkında olduğunu artık bitmesi gerektiğini söylemiştir.  Bu direniş; Taksim’de başlayıp bütün ülkeye yayılan diktatörlüğe karşı duruş ve insanların özgürlük talebinin eylemsel ifedesi olmuştur.

İnsanlar; Engellenmeye, kırılmaya ve elinden alınmaya çalışılan yaşamlarını, hayatlarını korumaya çalışıyor.

Keşke kötü olaylarda yaşanmasaydı, kamu malına, insanların malına zarar verilmesiydi. Acaba insanların canı yanınca bu kadar kendini kaybedebiliyor mu? Belki de polise her türlü saldırı emri verilmeseydi, Ya da ortalığı tamamen biribirine karıştırmak isteyenler. Kim ne kazandı?

Şunu demek çok mu zor du.

Ben halkımın istemediği şeyi yapmam, yaptırmam.

Neyin yarışı bu, halkla ne yarıştırılıyor.

Yapıcı olacağımız yerde daha çok yıkıcı oluyoruz, inatlaşarak yapılan konuşmalarla halkı kışkırtıyoruz.

İnsanlar haklı olarak isteklerini dile getiriyor, Yani halk hareketi bu ve eylemle bildiriyorlar.

Ama Gezi Parkı eylemi artık her türlü provokasyona açık hale gelmiştir. İnsanların ve masum eylemcilerin zarar görmemesi için akıllı hareket edilmelidir. Gençliği daha fazla çığırından çıkaracak açıklamalar yapılmamalı, kimsenin malına ve canına zarar verilmemelidir.

Her türlü şiddetten hayatım da her zaman uzak durdum. Şiddeti ve bunu gösterenleri hiç desteklemiyorum, nedeni ne olursa olsun.