Erkeğin Erkeklik Sorunu

Sembol gerçekte olmayan, insan zihninin ürettiği suni bir kavramdır. Kadın, doğası gereği bünyesinde sembollü; başka bir deyişle kadınlık kavramını temsil etmek durumunda değildir. Bu durum her kadını Biricik yapar. Her kadının orgazmı farklı olmakla kalmaz; bir kadının hiçbir orgazmı bir diğeri ile aynı olmaz. buna karşılık erkek, tarih öncesi çağda insanlığa ilk adımların atıldığı sırada ilk sembolik cinayetini işleyecek ve ailenin bütün kadınlarını kendisi için alıkoyan babayı öldürecek ve bu cinayeti inkâr edip dışı atacaktır. Ama ruhsal aygıtın yapısı gereği dışa atılan yine içe yani bilinçdışına gidecek başka bir deyişle; Shakespeare'in Hamlet indeki baba gibi geri dönecektir. Lacan bu durumu

dışa atılan daima "hayalet olarak geri döner diye tasvir etmiştir."

Bütün bu olanlardan ötürü dışı atılan babayla özdeşleşen erkek babayı sembolik eleştirip fallüse dönüştürecek ( kadında olmayan penisi de işin içine katarak ) kendisi için gerçekte olmayan, adeta bir halisilasyon esnasında ebediyen yakasını bırakmayacak olan erkeklik kavramını bir sembol olarak kendisine mal edecek ve bunun altında yok yere edilecektir. Aslında bu durum kadını erkeğe göre gerçeğe daha yakın tutmakla beraber; erkeğin kadını, kadının da erkeği özdeşleşerek içselleştirmesi yasası gereği içsel bir denge oluşmuş olacaktır. Eğer gerçekte sembol var; yani sembol gerçektir diyecek olursak, Mutlak varlığın varlığını a-priorik olarak kabul etmiş oluruz.

Çünkü sembolik olan üstyapıyı kurar ve dayatır.

 

Ahmet Güreşçioğlu