Eşeği gölgeye çekmiş.

Bu "facebook'a" ben de üye oldum...

Her şey İngilizce!

E bizim İngilizcemiz kıt

Başladım geçmişten aklımda kalan isimleri yazmaya..

Bizim mahallede platonik takıldığım bir kız vardı.

“ Dur bakalım” dedim “ belki üye olmuştur”

Şimdi hesap ettim de görmeyeli yirmi beş seneyi geçmiş

Bastım ağabey araya..

Bir sıfat çıktı...

Aaaaa bu ne!

Karşıma çıkan resimle, aklımdaki lise üniformalı kız arasında uçurum var.

Başladım resmi incelemeye, ne kadar kilo almış öyle ya!

Göğüsler dizlerde, üstüne gıdı yapmış, anaç tavuk gibi bir şey!

“Gıdaklamasın” diye kapattım profilini, biraz sonra meraktan tekrar açtım.

Nerde havasından yanına yaklaşamadığımız kız?

Nerde bu kadıncağız?

Yıllar bir insana bu kadar mı kötü davranır arkadaş?

Onda da suç vaaar !

Bakmamış hiç kendine.

Senaryoyu yazdım kafamda hemen, okuldan sonra evlenmiştir bu şimdi.

“Nasıl olsa eşeği gölgeye çektim” deyip, kolvermiştir kendini..

Agop efendinin kazı gibi de yutmuştur.

Arkasından doğum yapmıştır.

Sonuç;

Akrep Nalân!

Yazık valla.

Madem son durumun bu, fotoğraf yerini ya boş bırakacaksın, olmadı batan güneş yada çiçek miçek resmi koyacaksın..

İyi bir şey değil bu “facebook”

Şimdi kendi fotoğrafıma baktım da..

Zaman yaramış bana be!