Kovulduk ey halkım unutma bizi

İki gündür Emin Çölaşan’ın Hürriyet Gazetesinden kovulmasının ardından yazdığı.

“Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” adlı kitabı okuyordum..

Bu sabaha karşı bitirdim.

Alıntı yapmayı sevmiyorum ama bu kitap alıntı yapılmayacak gibi değil!

Emin Çölaşan kitap için “ Bir Medya Belgeseli” demiş!

Aşağıda Medya Belgeselinden bölümler bulacaksınız...

***

Sayfa 27–28

<ı>28 Mart 2004 Pazar günü yerel seçimler yapılacak. Bizimkiler yine çok gergin. Beni de ellerinden gelse çiğ çiğ yiyecekler.

<ı>Şubat 2004. Ertuğrul Ankara’da “ Özel bir şeyler konuşalım” diye odama geldi. Limonlu çay söyledik ve konuşmaya başladı:

<ı>“ Bak Doğan Medya Grubu’nun bütün kuruluşları şu anda çok iyi gidiyor. Fakat hükümet isterse en sağlam kuruluşları, en sağlam bankaları bile bir güne batırır. Müfettiş gönderir, maliyeci gönderir nasıl olsa bir eksik veya yanlış bulur. Şimdi senden ricam, iki- üç ay hükümetle ilgili bir şey yazma Bu, Aydın Bey’in de ricasıdır.

<ı>“ Yav Ertuğrul, tam seçim öncesindeyiz. Ne yazayım yani ben? Fıkramı yazayım Okuyucu beni tefe koyar. Bütün saygınlığımı yitiririm. Ayıp olur yani.”

<ı>“ O halde bir ay falan yazma”

<ı>“ O da olmaz. Şimdi sen bana dürüstçe söyle. İktidar beni size şikâyet mi ediyor?”

<ı>“ Evet”

<ı>“ Kim?”

<ı>“ Kim olduğunu tahmin edersin”

<ı>“ Tayyip mi?”

<ı>“ Yorum yok!”

<ı>“ Peki başka kimleri şikayet ediyorlar? Bekir de çok sert yazılar yazıyor. Ona var mı şikâyet”

<ı>“ Ona yok. O mizah üslubu ile yazdığı için kimse iplemiyor.”

<ı>

Not: Demek ki Türkiye’de ne yazıp söyleyeceksen olaya mizahi yaklaşacaksın..Ya iplenmeyeceksin, ya da işin sonunda başın ağrımaya başladığında “şaka yaptım” diyeceksin.

Sayfa 50

<ı>Bazen Mehmet Barlas hakkında da yazılar yazıyorum. Fakat o uyanıklık etti! Ne yazsam ertesi gün Aydın Bey’in ismini gündeme getirerek ve ona bindirerek bana yanıt veriyor. Bu durumda uyarı geldi:

<ı>“ Bir daha Mehmet Barlas yazma lütfen!”

<ı>Mehmet Ali Birand bizimkilerin en makbul adamlarından biri. Dolandırıcılıktan Hüküm giymiş. 11 ay 20 gün hapis cezası almış ve bu ceza Yargıtay tarafından onanıp kesinleşmişti İkinci dolandırıcılık davası zaman aşımından düştü Yoksa içeri girecekti Onun dolandırıcı olduğunu falan yazınca bizimkiler rahatsız oluyordu. O konuda da uyarı geldi. Aynı grubun adamıyız ya onu da yazmayı bıraktım.

<ı>

Sayfa 51

<ı>“ Efendiiim şimdi geldik 2005 yılına. Ocak ayı başında İslamcı Kanal–7 sunucusu olan ve sonra Sabah’a geçen Ahmet Hakan bizim gazetede yazılarına başladı. Arkadaşlar arasındaki söylentiye göre bizde başlamasını Tayyip istemiş.

<ı>

Sayfa 69

<ı>Bu gün 29 Eylül 2005 Perşembe. Gazetede Ab ile ilgili bir yazım çıktı. AB bizden Ermeni soykırımını tanımamızı istiyor. Bunlar 3 Ekim müzakere tarihinden hemen önce oluyor. Öğle Vakti Saat 11.45. Gazetedeyim. Ertuğrul Londra’dan arıyor.

<ı>“ Bu gün çıkan yazın çok ağır AB’ye saldırıyorsun. Seni, yazın çıktıktan sonra okuyucun olarak arıyorum. Türkiye’yi AB karşısında kuma’ya benzetmişsin Böyle şey olmaz. Bir daha böyle yazılar yazma”

<ı>Feci bozuldum tepem attı. Telefonu suratına kapattım.

<ı>

Sayfa 91

<ı>Etkili yerler, köşelerin çoğu ekranların hemen hemen tamamı iktidar yandaşlarına bırakılmıştı.

<ı>Mehmet Ali Birand, Hasan Cemal, Çetin Altan, Mehmet Barlas, Cengiz Çandar, Hadi Uluengin, Cüneyt Ülsever, Taha Akyol <ı>ve daha niceleri.......

<ı>

<ı>Foto:http://www.netkitap.com