Eşek Sütü

Yurt dışında yaşayan bir kadın yönetmen ‘’İstanbul’da kedi, dünyada örneği olmayan bir şey’’ deyip İstanbul’da yaşayan kedilerden bir belgesel yapmış.

‘’Hayata kedi olarak gelmek ister misiniz?’’ sorusuna ‘’kesinlikle isterdim’’ diyen yönetmen  bana hayatını kedi ve köpeklere adayan Kızıltoprak muhtarı arkadaşım Harika hanımı  hatırlatıyor. Harika hanımın ise ‘’ben olmazsam kediler aç kalır’’ mantığı ile dünyaya kedi olarak gelmeyi isteyeceği sanmıyorum 

Kadın yönetmen bu belgeseli  İstanbul Bağımsız Filmler festivali için çekmiş ve adı ‘’kedi’’  İstanbul’da kedi olmak, Hindistan’da inek olmaya eşdeğer diyor..

Kediyi bu kadar severken insanın en büyük kahrını çeken, ağırlığının birkaç misli yük taşıyan cefakar eşeğe ise hep hor davranmışız.  

Hayvanseverlik adına büyük haksızlık  gibi sanki.

- Eşek sudan gelene kadar dövmek,

- Eşek hoşaftan ne anlar

- Biz burada eşek başı mıyız

Ve nihayet milli küfürümüz ‘’eşşoğlueşek’’

Oysa eşeğin sütü aslında başlıbaşına şifaymış da aslan olmayan ülkede aslan suyu  ile  demlenen bir neslin bundan haberi yok…

Sana mı kaldı eşeğin hakkını aramak?. Diye soran olursa cevabım ‘’ben bilmem eşim bilir’’ olmayacak elbette. Taaa M.Ö 460-370 yıllarında yaşayan Hipokrat söylemiş bunu… Ben söylemiyorum.

Ateş, burun kanaması, enfeksiyon, karaciğer sorunları, ödem, zehirlenme ve yaralanamalara hep eşek sütü önermiş… Anne sütü kadar da besleyiciymiş.

Hipokrat kimdir?. Şimdi bir de onu anlatmayalım. Bi kafa çakarım valla..  Doktor olmadan önce onun yemini ettirilmiyor mu?. Sonra da Gazi olaylarında yaralananları tedavi etti diye  o yemini edenlere hesap sorulmuyor mu?... Bunca psikopata Hipokrat yemini ne ne yazar o da ayrı hikaye. Hastanelerde dayak yemeden doçent olan doktor mu var?..

Asıl konu bu değil tabii.

Sezin Öney’in Metro Gastro dergisindeki makalesine göre eşek sütünün faydasını herkesten önce öğrenen ünlülerde biri de Mısır kraliçesi Kleopatra. Bu Kleopatra’nın nasıl biri olduğunu hep merak ederim ama filmini Elizabeth Taylor çevirdiği için onu hep o zannederim. 

Yalnız bir sorun varmış yine de..

M.Ö 69 yıllarında yaşayan Kleopatra’nın süt banyosunda kullanılacak sütü temin etmek için 700 eşek sağılıyormuş..

‘’Şimdi tamam da birader sen ne anlatıyorsun?. Bu kadar eşek nerden bulunur?’’ diye soran olabilir haliyle… ‘Üstelik Tire’de 24 dönümde süt amacıyla eşek çiftliğinde bile topu topu 65 tane eşek varken..

Arayan bulur derler..

Aziz Nesin bir kitabında sormamış mıydı?. ‘’Sizin memlekette eşek var mı?!! Diye

Rahmetli eşek sütü için mi sormuştu, eşek sayımı mı yapıyordu hatırlamıyorum…

Şimdi  bu yazıdan sonra bütün kedi severlerin eşek sever olacağına inanıyorum ama yine de unutmayın; Böyle de bir atasözü var;

Eşeğe çok yaklaşan, çiftesine hazır olmalıdır.

N.K