Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '12

 
Kategori
Güncel
 

Eşekleşme

Hâşâ eşekten, eşekleşme bir insanlık halidir. Ancak asla insan olmanın bir özelliği değildir. İnsanlaşma yolunda “iktidar”ların köleliği geliştirip, olgunlaştırarak yarattığı özel bir insanlık durumudur. İnsana eşref-i mahluk vasfını bâhş eden iradenin ilga edilmesiyle, insanın sürüleştirilmiş durumudur.

Nietzsche:” Sürüleşmiş insan eşektir. Köle bile değildir. Çünkü köle kendini efendisinden soyutlayabiliyor, efendisinden farklı olduğunun farkındadır. Ancak eşekleşmiş insan iki ayaklı olması dışında eşekten farkı yoktur. Yüklenen yüklerin farkında değildir. Ehildir, mutlu olmayı bilir ama mutluluk anlayışı salt boşalma üzerinedir. Tıpkı eşeklerin mutluluğu gibi, çifte atıp yellenip anırmaktan öte değildir.” Bu tanımın günümüz Türkiye’sine uymadığını söylersek iltifat etmiş oluruz ama iltifata gerek duymuyorum.

Türkçe konuşulan TV’ lerde arz-ı endam eden ve kendine ‘Aydın’lık ve  ‘Entelektüel’lik vehm eden kimi zevat, iktidara methiye düzüp muhalefete hakaret yağdırmayı marifet saymaktadır. İktidara yönelecek her eleştiriye öylesine siper olmaktadırlar ki iktidar sahipleri bile bu duruma şaşmaktadırlar. Sanırım büyük filozof günümüzde yaşasaydı, “ Anırmanın dozunu kaçıranlar, sahiplerince sucuk yapılır” derdi.

Bu “Aydın”ları birilerinin uyarması gerekiyor. İnsanlık tarihinde iktidarlarla “bir” olanlara sonraki hiçbir dönemde değer verildiği görülmemiştir. Çünkü iktidarın aydınları, ışığı halkın gözüne tuttukları için kendilerinin karanlıkta durduklarının farkında değillerdir. Güneş doğunca onların durduğu karanlık içlerine kaçacaktır.

Meşhur savunma replikleri ise “İktidar iyi yapıyorsa görmeyelim mi?”. Bu repliği sanki masum bir şeymiş gibi söylerler. Oysa bu replik iktidar yandaşlığını gizleme örtüsüdür. Çünkü iktidarın görevi zaten iyi şeyler yapmaktır. Halk tarafından verilen yetkiyle ülkeyi en iyi koşullarda yönetmek, adil olmak ve halkın refahını sağlamaktır. Dolayısıyla yaptığı hiçbir şey lütuf değildir. Halk  büyük lütuf göstererek onu iktidara taşımıştır. Eğer yapması gerekenleri bir lütuf diye sunarsa veya sunumunu sağlarsa İslami literatürle söylersek şirktir.

İktidarlar her zaman şirkliğe müsaittirler. Bunu engelleyen dinamiklerin en önemlisi aydınlar ve entelektüellerdir. Aydınlığın ve entelektüelliğin mayası iradedir, yani iktidarın etki alanının dışında durma becerisidir. Muhalif olmaktır. Eğer muhalif değilse bir entelektüel bilgisi mayalanmamıştır. Mayalanmamış bilgi ise gerçekten sadece yüktür. Kur’an-Cuma-5 de, İsrail oğullarına seslendiği şekliyle  “sırtına kitaplar yüklenmiş merkebin durumundan”  farkı yoktur.    

Elbette iktidarların en çok ihtiyaç duyduğu şey emrine amade bilgidir. Firavunların emrine girmiş bilginin bilim insanının hatta entelektüelin tarihsel adı BEL’AM’ dır.  

 
Toplam blog
: 22
: 784
Kayıt tarihi
: 11.06.11
 
 

. "Gök kubbenin altında söylenmemiş söz yoktur" diyen eskiler haklılar, ama zamanın akışı içinde ..