Esnafın borcu artarken, sayısı neden azalıyor?

Bildiğiniz gibi son 8 ayımızı şike soruşturması ile geçirdik.

Şike iddianamesi fos çıkıp, içeriye tıkılanların boş yere içeride tutulduğu anlaşılınca, bu kez bir başka krizimiz oldu. O da ‘Cemaat-İktidar’ savaşı…

Cemaate bağlı olduğu söylenen savcı ve polisler ile başbakanlığa bağlı, Başbakan’ın has adamları olduğu söylenen MİT’çilerin ifadeye çağırılması, onların gelmemeleri üzerine, haklarında yakalama çıkartılmasından sonra alel acele bir kanun çıkartılarak MİT’çiler şimdilik kurtarıldı. Ancak orta yerde işlendiği iddia edilen suçlar duruyor.

Ülke gündemi bunlarla meşgul edilirken, dünyayı, özellikle Avrupa’nın birçok ülkesini kasıp kavuran kriz, Sayın Başbakan’ın söylemi ile bizi ‘teğet’ bile geçmiyor.

Tabi ki kriz olmayınca, memur ve memur emeklisine maaş zammına da gerek duyulmuyor. 106 milyar dolarlık Ticaret açığı ve 77 milyar dolarlık Cari açık ile rekorları altüst ettiğimiz bir ekonomik tabloda, ekonomiyi kimse konuşmuyor.

Sayın Başbakan söylemi ile kriz bizi görmeden geçip giderken, ekonomik gerçekler maalesef böyle söylemiyor. Bildiğiniz gibi ekonominin birçok göstergeleri vardır. Bunlardan birisi de açılan ve kapanan işyerleridir. Eğer açılan işyeri, kapanandan fazla ise yeni istihdam alanları yaratılmış demektir. Yok, kapanan işyeri fazlaysa, işsizler ordusuna yeni katılımlar olmuş demektir.

Bildiğiniz gibi Türkiye’de işsizlik 2009 krizinde rekorlar kırarak dünyada bir numaraya yükselmişti. Çeşitli zorlamalar ve kısıtlamalar ile işsizler ordusunun bir kısmını saklamayı başardık. Ancak bazen açıklanan rakamlarla, başka açıklanan rakamlar bir yerde bir araya geliyorlar ve gerçekler ortaya döküyor.  

Azaldığı iddia edilen işsizlik rakamlarının aslında azalmadığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in sözleri ile ortaya çıkıyor.

Türkiye’de yeni açılanlar ile kapanan işyeri sayıları arasındaki fark, esnaf kesiminde ismi konulmamış bir krizin yaşandığını ortaya koyuyor.

Yeni açılan işyeri sayısı son 4 yılın en düşük seviyesine inerken, kapanan işyeri sayısı da 10 yılın en yüksek düzeyine çıkmış.

Yalnızca geçen yıl tam 435 bin 520 işyeri, kapısına kilit vururken, işyerini ayakta tutmayı başaran her 4 esnaftan 3’ü de borç denizinde yüzüyormuş.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün soru önergesine verilen cevap, adı konulmamış krizi gözler önüne seriyor.

AKP iktidarının başladığı 3 Kasım 2002 tarihinden bu yana esnaf ve sanatkârların durumu hakkında soru önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in verdiği cevap gerçekleri göz önüne seriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in açıklamaları şöyle:

 2002’de 133 bin 736 yeni işyerinin açıldığı Türkiye’de, aynı yıl 205 bin 241 işyeri kepenk indirmiş.

2003 ve 2004 yıllarında kapanan işyeri sayısı açılandan fazla olmakla birlikte aradaki fark biraz daha azalmış.

2008’de ilk kez açılan işyeri sayısı kapanan işyerinden daha fazla olmuş. Bu yıl toplam 622 bin 15 yeni işyeri açılırken, 331 bin 290 işyeri kapanmış.

Ancak, izleyen 3 yılda tablo bir anda değişmiş. 2009 ve 2010 yıllarında açılan işyerlerinin sayısı 2008’deki rakama ancak ulaşabilmiş.

2009’da 322 bin 566 yeni işyeri açılırken, 352 bin 540 işyeri kapanmış.

2010’da ise 303 bin 885 işyeri açılıp, 359 bin 433 işyeri kapanmış.

Geçtiğimiz yıl ise esnaf ve sanatkârın sıkıntısı tavan yapmış. Bu yıl açılan yeni işyeri sayısı, son 4 yılın en düşük seviyesine inerek 275 bin 622 olmuş. Buna karşın, kapanan işyeri sayısı da 10 yıllık AKP iktidarının rekorunu kırmış. 2011’de tam 435 bin 520 esnaf dükkânını kapanmış.

Fazla söze gerek var mı?