Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Esrarlı geceler…

Esrarlı geceler…
 

Milliyet.com


Geçenlerde vapurda fark ettim, gencecik polis kızlarımızın ve delikanlılarımızın varlığını, gençliklerinden olsa gerek, yer beğenemediler bir türlü, turluyor sandım, bir içeri bir dışarı devinimlerini…

Meğer sigara yasağını delenler, delme girişiminde olanlar ya da kuytularda belki de öpüşenler var mı diye de tembihlenmiş olabilirler, denetlemede bulunmaktalarmış!

Diyeceksiniz ki, bir yasak varsa, kontrol ve denetleme mekanizmasının olması da gayet normaldir.

Doğru tabii bir yerde… De… Yani… Hani şimdi sigarayı aklamaya kalkmayacağım, kullanıyorum maalesef, sağlığa zararını da biliyorum, etrafı etkilediğini de, hani zararsa sırf bana zarar da diyemem elbette, ama bir sorgulamam var kafamda, nasıl anlatsam…

Şimdi efendim, sigara için, deniz kenarında içilebilecek kıvamda soğuk bir kutu bira için denetmen polisler görev yapıyorlar ya, hani polislerin kadroları da muhtemelen çoğaltılmıştır bu durumda, içki de karaciğeri yorar fazla kullanıldığında, aynı anda yüksek dozda alkol de kontrolsüz davranışlar sergiletebilir bir insana, fazla gülebilir, ağlayabilir de, duruma ve kişiye göre…

Dozunda olduğunda ise keyiftir, sohbeti derinleştirir, kişiyi gevşetir, eğlendirir kah, derdini söyletir ya da…

Ancak sigara da, içki de toplumsal alanlarda tüketilebilen keyif verici maddelerdir, bir döner, balık ya da kokoreç yemek de deniz kenarında keyif verir, mesela.

Parası olan restoranda yer, içer, olmayan deniz kenarında belki de bir kayaya tüneyerek ekmek arası balık ve birası ile bu keyfini törpüler!

Bu keyiflerin insanların elinden alınması, dört duvar ardına saklanmaya itmesi bir başka konudur, toplumsal anlamda kar-zarar analizini iyi yapmak gerek, riyakar bir toplum istenmiyorsa, elbet, ancak bu konuyu buraya katarak yazıyı uzatmayayım.

Bir de toplumsal alanlarda tüketilemeyen, ille de kuytularda, izbelerde kullanılan keyif verici maddeler var ki, ilköğretim okullarının önlerinde eskinin leblebi şekerleri gibi satılıyor denmesi inanın abartı değil!

Adı her neler ise, esrar mıdır, hap mıdır, eroin midir, gençler arasında ne denir, konu anlamında da önemli değil, ancak maalesef çok geniş bir yelpaze içinde varlar, neredeyse yediden yetmişe ve rutubetli ortam böcekleri gibi kuyu diplerinde ürüyor, kuytularda bulaşıyorlar!

Çok sigara içtiğimizde ağzımızın tadı kaçar, kızarız mesela kendimize, içkiyi fazla kaçırmışsak sabah mide ve baş ağrımız, bir de sakil mi davrandım kaygımız vardır, dengeleriz kendimizi bir sonraki günlerde, genelde. Paylaşırız da eşimiz, dostumuzla, ama oflayarak ama halimize gülerek…

Kuytularda yapılanlar kolay paylaşılamazlar ama öyle herkesle!

Suçluluk duygusu da ağırdır, suçluluk duygusu duyanların suç işleme oranları da eşit ölçüde artmaktadır, kendine kızgınlık refleks olarak koruma duygusu olarak gelişip, başkalarını suçlama eğilimi gösterebilir!

Halüsinasyonlar görebilir, uyuşturucunun etkisi ile, olduğundan farklı da hissedebilir kendisini… Beyin devre dışıdır, yalnızca seks güdüsü de ortaya çıkabilir, biçareliğini de unutabilir, ki en iyi şekli ile budur ilk etapta sanırım, ancak yol açtığı hasarlar bireysel dahi olsa, sigara ve içki ile elbette ki karşılaştırılamaz!

Sevmem öyle “Bizim zamanımızda…” tarzı söylevleri, ama kullanacağım bu kez, o zamanlarda da bu kadar çoktu da tüketimi, benim mi haberim yoktu, yoksa son dönemlerde iyice bir boş alan mı buldu da, at koşturuyor bu maddeler ortalıklarda, marketten et almaktan daha kolay bir hale gelmiş gibi, aç telefon, ver siparişini durumu, sanki…

Hah işte, hani her bir “Tüh tüh…” denilen haberin altından çıkan suça yatkınlık vardır ya, içki içenleri kaçı alkoliktir mesela, uyuşturucu kullananların kaçı suça bulaşmamıştır?

Bir cinayet, katliam haberinin altından bir alkolik çıkma durumu ile bir uyuşturucu kullanıcısı oranı tespit edilse, hangisi öndedir sizce?

Etkilemek istemem, ancak fikrimi de söylemeden elbette ki geçemem: Uyuşturucu cinayet, katliam, vahşet ile kardeş!

“Eee, biliyoruz zaten!” diyenleri duyuyorum…

Eee, iyi de, sigara, içki, öpüşme peşinde koşan denetmenci polisler okul önlerine kaydırılsaydı, mesela bunca yıl içinde, ki uyuşturucu hep yasaktı sigara ve içkiden önce, daha az zarar ile kurtulmaz mıydı bu Türkiye?

Buraya takmış durumdayım! Önsöz fazlaca geniş oldu ama işte asıl budur kafamdaki mesele!...

Bir de bir bağlantı geçiyor kafamdan, kim kızar, kim ne der, inanın umurum bile değil şu saatte, içki ve tütün Kuran’da geçiyor ya, zararlı diye, zararlı denmesinin nedenleri bulunuyor aslında geniş önsözümde, hani esrar kelimesi geçmiyor ya, ya da ne bileyim kokain, hap falan, bu mantık dahilinde çaktırmadan aklandı mı acaba adı her ne iseler, bu yüzden midir gerçekten, insanın inanası gelmiyorken bir taraftan, ama neden olmasın diye de geçmiyor değil akıldan, yasaklanan tütün, içki, esrardan söz edilmemiş ki denilerek dört duvar aralarında keyif edilişi ve namazına, niyazına devam eden, Müslüman olarak geçinen insanlar…

Bu kişilerin Müslümanlığını, Müslümanlığı da geçtim, Allah ve insan sevgisini sorguluyorum, vallaha elimde değil!

Hani, diyorum, bu gencecik polisler neden okul önlerinde, en azından beş yıl öncesinde, devriye gezdirilmediler?

Tütün ve alkol için harcanan para ve emek ve de dahi gayret uyuşturucular için niçin yaşama geçirilmedi de, hatta yasak olan erken yaşta evlenmeler, bunca cinayet, vahşet, namus, tecavüz mağdurlarının yanında bilmem kaç yılda etkisini gösterecek sigara dumanının zararlarından, üç yerine beş bira içer de sarkıntılık mı eder, dini bütün aileleri rahatsız mı eder kaygısıyla polis kadrosu genişletildi de denetmenler iş başına getirildi?

Kuytular rutubetlidir, rutubet bakteri üretir, güneş ışığına çıkmayan bazı bakteriler, özellikle ağlarını bazı karanlık yerlerde örerler!

Korku ve karanlık iç içedir, en çok da vahameti işte bu getirir!

Bilmem ki derdimi anlatabildim mi?


Gülgün Karaoğlu
Aralık,18/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..