Etme

Tuttuğun tarafı iyi seç, karınca misalidir insan, gittiği tarafta bir damla su olmaya niyetlendiyse eğer alınan yollar yol olur da engeller utanır o yola çıkmaya, seçtiğin yolu da yoldaki arkadaşını da iyi seç! Sevdiklerin gün gelir sınavın olur, umut beslediklerin yılan, seni bu dünyadan eder bir tebessüm ile bir dildeki yalan. Sen sen ol etme bu âlemde bir insana zulüm, ölüm var ey can, tüm yollar ona çıkar, acımasız olan Azrail değildir elbet, gerçektir bak ölüm. Etme zulmetme insanlara ektiğini biçeceksin unutma. Etme bu âlemde bir insana kötülük, inanmış olanla inanmamış olan insanın arasındaki ayrım belli ve keskindir de, inanmış gibi görünüp inanmayanlara azap vardır etme. Edersen kendine edersin bu dünyanın hırsına yenilmiş bir halde.

 

Kendi nefsine yenilip insanlara çıkarların için kullanma, kullanırsan gün gelir devir döner, devran döner, hesap vardır hesap döner sap döner, ah sen ne sanırsın ki hep ahrette mi kurulacak bu divan, Rabbinin adaletinden sual olunmaz elbet bazı mahkemeler buradadır, hüküm Allah’ındır. O nedenle gel hak yiyerek, ruhunu, bedenine, ömrüne, geleceğine karşı yaşadıklarını hiç etme. Doğru dur ki cümle evren sana el pençe divan dursun. Sen Vedüd sıfatına sarıl ki, yaratılan ne varsa seni sevsin.

 

Saklan tüm sırrı ile esmasına, her bir esma bir anahtardır arif olana, kulluğunu bilen insan sarılır ismindeki sırra ve açar bütün kapıları bir bir, kalmaz cümle gönüllerde rabbini zikredende zerre kir. Gel etme, diline dolayıp kötü sözleri kendine etme. Unutma bir damla su bile tepki verir söylenenlere, sen kendinin farkında değilsen eğer ne hale gelirsin, etme. Ettiğini bulursun, dilin söyle çekersin hayatına, söylediğin gibi yaşarsın, biri ağlıyor diye gülme, gün gelir sende ağlarsın.

 

Unutma ki bu dünyada neler var sana ibretlik, bir anayı ayırırsın evladından, senin evlatların gün gelir ayrılır. Kulların hakkını yersin kılıfına uydurarak, şeytanın her fısıltısına kulak asarsın, can verirken Azrail hakkının yediğin tüm kullar adına hesabın sorulsun diye canını alır ayak parmaklarındaki tırnaktan, sen helak olursun huzura çıkınca, sorgu melekleri gelip sana soruları sorunca, derdine dert katarsın, telafisi için dünyaya dönmek istersin de, bütün bunları göze alarak haddini bil ey dost, etme.

 

Söylemediği şeyleri söyledi deme, iftira atma ve kirletme, yalan deme zerre kadar menfaatin için, gel eyleme bu zamanın ortasında kendi nefsine hizmet edenlerden olma, etme.

 

Eline kalemi alıp bir Vav çizmekle hattat olduğunu sanma, ömürler verilmiştir o bir Vav için, kendini bir kefeye koyma, fasulye gibi nimetten değilsin. Etme, dilindeki kir ömrüne yayılırda toparlayamazsın kendini gün gelir de,  sözlerin bin pişman eder seni. Etme!

 

Hikmet onun himmet onun, sen nesin bu dünyada bir sor kendine, bu kadar kaf dağından gezme, makamına güvenme bugün varsan yarının garantisini kim verdi sana, belki bir salise sonrasında yokluğu şerbet diye içeceksin etme. Tüm günahları şerbet diye sunan bu şeytan, şeytana uyma, kendini yorma, bu dünyada kalıcı değilsin, elleri dışarıda kalır öyle göç eder Padişahlar, ah alma peşini ahrette de bırakmaz o alınan ahlar. Ah alıp ömrünü hiç etme. Gel sen kendine, gel etme, eyleme. Uyan birden bire.Şu an uykudasın etme!

 

BAKİ EVKARALI

 

http://www.facebook.com/bakican

 

http://www.facebook.com/yazarbakican

 

Http://www.twitter.com/bakievkarali

 

Http://www.instagram.com/senaristbakican