Ev ödevleri!!!

Evet kaldığımız yerden devam edelim. Her gün aynen günlük gibi ne yaşadıysam yazacağım okula, eğitime dair. Başka çare yok inanın rehabilitasyon açısından. Dün akşam eski şirketlerimden birinde beraber çalıştığım bir elemanımla yemek yerken telefonum çaldı. Büyük oğlum " Anne erken gelebilecek misin? diye sordu. Bu gibi hallerde ben direkt konuya girerek " Sorun ne? " demeye alıştım. " Bilgisayarın lazım sosyal ödevim var. Bir de internetten ders takibi yapmam gerekli " dedi. Evde bilgisayar yok mu? diye soracaksınız. Elbette var olmaz mı bu devirde. Tüm eğitim sistemi bilgisayar üzerine kurulmuş durumda. Ancak bir süredir bozuk olan kablosunu sipariş etmem gerekiyor. Evi hurdalığa çeviren teknolojik ürünleri daha sonra yazacağım. Her neyse ancak 21.30 gibi gelebileceğimi söyledikten sonra kafam evde kalmak üzere bir şeyler yedim, ne konuşabilirsek iki ara bir derede konuştuk.

Koşturaraktan eve gidiş. Bir yandan da umarım diyorum printer kartuşu doludur. Çünkü sıklıkla tam ödevin yarısında kartuşun bittiği anlarda yaşadığımız çoktur geçmişte... Büyük oğlum "Anne yarın veli toplantısına geliyor musun? " sorusunu sordu beklediğim şekilde. Bende muhtemelen gelemeyeceğimi çünkü çok önemli birkaç işimin olduğunu söyledim. Daha sonra öğretmenleri ile ayrıca görüşmeye gideceğimi ekledim. Olası stres durumları ortadan kalksın diye.

Dün basketbol koçu ile görüştüm. Lisans için imzalamam gereken bir evrak varmış. " Zaten çarşamba akşamı veli toplantısına geleceksiniz imzalarsınız " dedi. Tüm sinirimi kendisinden çıkararak gelemeyeceğimi çünkü bildiği gibi aynı okulda 2 kardeş olduklarını pazartesi günü neler yaşadığımı 1 gün aradan sonra çarşamba akşamı aynı şeyleri yaşayamayacağımı anlattım. İlaveten çalıştığımızı ki üzerine basa basa çalışmak ne demek ayrıca açıkladım.

Şimdi bekleyelim bakalım. Akşam neyle karşılaşacağız? Yarın için ne yapılması gerekiyor? Hafta sonu için bizi neler bekliyor? Ne kadar gereksiz bir tüketim içine gireceğiz?...