Evet Kitap Okuyoruz

Kendi ülkemiz insanı için sık sık okumayı sevmez, kitaplardan uzak durur; televizyon izlemekten, konuşmaktan başka bir şey yapmaz gibi genellemeler kullanırız.

Ne kütüphane sayımız gelişmiş ülkelerle bir, ne de her yıl basılan kitap sayımız. Çocuklara zorla okutulan, özet çıkarttırılan kitaplar sayesinde daha ilkokul sıralarından itibaren kitaplardan soğuyoruz, nefret ediyoruz. Daha sonradan bir şekilde kitaplarla yolu kesişenler geçmişin izlerini silip kitap dünyasına tekrardan adım atabilirse şanslı sayıyoruz.

Eğitimde Başarısız Ülke: Türkiye

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından üç yılda bir gerçekleştirilen PISA araştırması zorunlu eğitimin sonuna gelmiş 15 yaşındaki öğrencilerin, matematik, fen ve okuma alanlarında elde ettiği temel bilgi ve becerileri değerlendiren en büyük uluslararası eğitim araştırması olarak biliniyor. Aynı zamanda bu araştırmanın yanında açıklanan bazı rakamlar teşkilata üye olan ülkelerin kütüphane sayıları, kişi başına düşen basılmış kitap sayısı, okuryazar istatistikleri gibi karşılaştırmalı bir bakış sağlayacak düzeyde imkan tanıyor.

Çocukların okuma becerileri, okuduğunu anlama düzeyleri ile bu becerilerini gündelik hayata aktarma kapasiteleri değerlendiriliyor.

En sonuncusu 2009 yılında yapılan PISA araştırmasına toplamda üç kez katılan Türkiye, 33 OECD ve 32 diğer ülkede yapılan araştırmalar neticesinde gerek öğrenci performansı, gerekse eğitim girdileri noktasında OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer aldı.

Medyada yer alan “yine sonuncu olduk”, “okumayı sevmiyoruz” gibi klişe bakış açısı yerine ne yapılabilir, neden okumayı sevmiyoruz gibi çözüm önerilerine rastlayamadık bu üç araştırma sonunda da. Aslında araştırma raporunun analizlerini çok uğraşmadan inceleyecek biri ülkemiz adına yapılan tavsiyelere bir defa bakmış olsaydı çok detaylı, çarpıcı bir biçimde okuma kültürü kazanma adına neler yapılabileceği noktasından hareketle güzel mesajlar verebilirdi. Biz daha önce yaptığımız gibi sadece eleştirip kenarı çekilmeyi marifet saydık.

Okuduğumuzu Düşünüyorum

Sabahın sekizinde adım attığım 16. İzmir TÜYAP Kitap Fuarı’nda katılımcıların stantlarını hazırlarlarkenki heyecanlarına tanık oldum. Açılış saati yaklaştıkça artan heyecan dozuyla beraber insanların kitaplara olan istek ve beklentisinin ne derece yüksek olduğunu yerinde görmüş oldum.

Üniversite gençliğinden bir şey olmaz diyenler kitap fuarlarına şöyle bir baksın derim.

Stantların açıldığı ilk dakikadan itibaren fuarın yarattığı o büyük etkiyle özellikle üniversiteli gençliğin oluşturduğu yoğun kalabalık adeta kitapları yağmaladı. Birçok yayınevi özel indirimler ve fırsatlar ile daha çok kitap satabilme peşindeydi. Özellikle Penguen ve Uykusuz gibi mizah dergilerinin stantlarındaki karmaşa görülmeye değerdi.

Şu okumuyoruz yalanı ardına saklanan genel kitle siz okumadığınızdan bu sözleri söylüyor olabilir misiniz?

Biraz kafayı kaldırıp çevreye baktığımızda çok daha rahat görebiliyoruz ki insanlar ekonomik durumları ne olursa olsun kitap satın alıyor, kendilerini geliştirmek adına bir şeyler yapıyorlar.

Ezbere cümlelere sığınmak yerine bir kitap alıp okumayı denesek daha iyi olacak her şey.

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com