Evimin önünde kadına şiddet ve Deniz Akkaya

Dün gece saat üçte kadın çığlıklarıyla uyandım. Evimin olduğu sokakta adamlar bir kadını dövüyorlardı.

Kadın çığlık çığlığa. Kimsenin müdahale etmesine imkan yoktu. Korkunç bir manzaraydı.

Bir çok kişi camlara çıktı. Bir süre sonra kavga edenler başka sokağa gittiler sesler kesildi.

Bodrum’da tatil yaparken de yine gecenin bir yarısı kadın çığlıklarıyla uyandım. Yine bir adam bir kadına saldırıyordu. Çok kısa sürdü gürültü. Hemen otelden müdahale ettiler olaya.

Deniz Akkaya, sevgilisi Murat Varol’dan şiddet gördüğü gerekçesiyle karakola gitmiş.

Murat Varol, geçmişte şarkıcı Gülşen’de dahil olmak üzere bütün sevgililerini dövmüş. Ve kadınlar hala bu adamla birlikte oluyor…

Kadınlar değerlidir

Kadınlar eğitilmeli. Varlıklarının değerli olduğunu bilmeliler. Deniz Akkaya gibi birçok imkana sahip bir kadın bile kendi değerini bilemeyip böyle bir adamla birlikte olabiliyor.

Kadınlar siz değerlisiniz. Canlı her varlık gibi. Kimse size şiddet uygulayamaz.

Bodrum’daki olayı, otelin müdürüne sordum. Barışmışlar iki gün sonra erkek tekrar otele gelmiş.

Kendisine şiddet uygulayan bir erkeği kadın tekrardan nasıl kabul edebilir. 

Şiddete boyun eğmemeyi bunu normalleştirmemeyi kadınlar öğrenmeli.

Acilen neler yapmalı?

Kadına şiddet olayının birçok boyutu var.

Ama dün gece evimin önünde rahatlıkla adamlar bir kadın dövüyorsa bunda devletin de payı vardır.

Sokaklar kamuya aittir ve orada halkın güvenliğinden devlet sorumludur.

Müdahale timi

Her karakola kadına şiddete engel ekibi kurulmalı. Aile psikolojisini bilen en azından temel eğitimden geçen en az iki polis her karakolda görev almalı. Dünkü olay gibi olaylarda arayıp hemen olaya müdahale edilmeli.

Terörle mücadele timi var ise Türkiye’de teröre dönüşmüş olan kadına şiddete müdahale timi olmalı.

Kadın istihdamına destek

Acil olarak kadın istihdamının artırılması gerekiyor. Ekonomik olarak özgür olmayan kadın kendini başka bir erkeğe muhtaç hissediyor. Değersizlik hissini bu durum artırıyor ve şiddeti kabul ediyor. Devlet kadın istihdam eden işletmelere destek vermeli. SGK gibi maliyetleri en azından belirli bir süre yüklenmeli.

İletişime açık hale gelmek

Kadına şiddetin diğer bir nedeni ise iletişime kapalı bir toplum haline gelmemiz.

Kadın erkek ilişkisinde iletişimin kesildiği noktada şiddet başlıyor. Bunda ülkedeki siyasilerin de payı büyük. Ben dedim oldu mantığı toplumun en küçük birimi aileye de sirayet etmiş durumda.

Ben dedim oldu mantığından “Senin taleplerin nedir, ben şunları yapmanı istiyorum” boyutuna geçmek şart.

Bağırarak, kavga ederek sorunlar çözülmez, artar daha çözülemez hale gelir. Zaten ilişkinin şiddet boyutuna gelmesinin temel nedeni iletişimin sağlanamaması.

Türkiye git gide daha çok erkek egemen toplum haline geldi.

Bu gidişe başta biz kadınlar dur demek zorundayız. Bunun başlangıcı da kadınların önce kendilerini değerli hissetmelerinden, ardından da ayakları üzerinde durabilecek bir mesleğe sahip olmalarından geçiyor.

Erkeklerin de kadının dövülemeyecek bir varlık olduğunu, devletin çıkaracağı yeni yasaların da desteğiyle kabullenmeleri gerekiyor.

Şiddetin tek getirisi mutsuz bir toplumdur. Toplum olarak mutlu bir yaşam hakkımız. Hakkımıza sahip çıkalım…