Evlilikte statü

İki türlü gelişme vardır. Birincisi ekonomik gelişme, diğeri ise eğitime dayalı kültürel ve sanatsal gelişme. Bu iki tür gelişme, paralel gelişmediği sürece toplum sancılı, toplum acılı ve toplumun bi ayağı kısa olarak karşımıza çıkar. 

Bu iki gelişmenin dengeli olabilmesi için o toplumun, özellikle genel çekirdek aile yapısının sağlıklı olması gerektiğine inanıyorum.. 

Sağlıklı, mutlu, huzurlu aile yapısı, topluma maddi ve manevi pozitif değerler katarken, mutsuz-huzursuz ailede önce kendi içinde başarısızlıklar yaşar, daha sonra da topluma yansımaları başlar.. 

Gelenek kültürlere bağlı evliliklerin çoğu başarısız sonuçlanıyor. Başarısız sonuçlardan dolayı da toplum gelişememekte dir..Parçalanmış aile problemli aile dir. Problemli ailede de üretime dayalı gelişme gösterebilmesi oldukça zor dur. 

Peki neden ailelerin bir kısmı yüksek oranda problemler yaşıyor? Problem, yaşamın olmazsa olmazı değil mi dır? Oysa çözülemeyecek problem yok, çözemeyecek kapasitesizlik var. Eşler arasında anlaşmazlık, iletişimsizlik, iç çatışma varsa, kapasitesizlik kaçınılmaz olur.. 

Para, statü ve kör aşk inançlarıyla yapılan evlilikler bir süre sonra bitebiliyor veya evlilikleri yürüyormuş gibi gösterip çıkar ilşkilere dayalı beraberliğe dönüşebiliyor veya tamamen bitiyor.. 

Oysa duyguyla beslenen iki insan evlilik kararlarını aldıkları zaman durum çok daha farklı oluyor. İki olumlu insan yaşamını birleştirdiği zaman birbirlerine pozitif duygular geliştirirler ve para-statü kazanmasını da bilirler, para nedir-ne değildir sorusuna da cevap bulurlar. Dolayısıyla mutlu-huzurlu aile olarak hem kendilerine hem de topluma pozitif değer katarlar.. 

Duyguyla beslenen insan sayıları arttıkça toplumun hem ekonomik hem de eğitime dayalı kültürel ve sanatsal değerler dengede seyreder, toplum sağlıklı gelişme gösterir.