Ey muhalefet…

Ey muhalefet;

Yani, ey CHP, ey MHP!

Yani, ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli!

Kurtuluş Savaşını kazananların ve cumhuriyeti kuranların bize emanet ettiği devletimiz, ülke bütünlüğümüz şu an iç ve dış düşmanların tahriki ve tehdidi altında mı?

İç ve dış düşmanlar ülkemizin rejimine, varlığına ve bağımsızlığına karşı bir saldırı içindeler mi?

Anayasal kuruluşlar susturulmuş veya suskunluğa bürünmüş mü?

Siyasi partiler kısır çekişmeler ve uzlaşmaz tutumlarıyla devleti kurtaracak birlik ve beraberliği sağlayacak durumdalar mı veya bir çabaları var mı?

Yıkıcı ve bölücü mihraklar faaliyetlerini alabildiğine arttırmışlar mı?

Vatandaşların can ve mal güvenliği tehlikede mi?

Cumhuriyetimizin kazanımları, değerleri, bölücü, ayrıştırıcı ve diğer ideolojik fikir ve eylemlerle yıpratılmış mı?

İlkokuldan itibaren çocuklarımıza öğretilen milli ve manevi değerlerimiz yok sayıldı mı?

Kamu kurumlarına yapılan atamalarda liyakat değil de siyaset baz alındı mı?

TSK’da, üniversitelerde, kamu kurumlarında, yargıda, milli eğitimde on binlerce çalışan tasfiye edildi mi?

Sendikalar etkisizleştirilerek iktidar yanlısı sendikaların her istediği yapıldı mı?

Sivil Toplum Kuruluşları susturuldu mu?

Yargı tarafsızlığını kaybetmiş mi?

Basın baskı altına alındı mı?

Gazeteciler gazetecilik yapamaz hale getirildi mi?

Yurttaşlarımız “bizden değilsiniz veya bizdensiniz” denilerek ayrıştırıldı mı?

İnsanlar korkutularak susturuldu mu?

Medya kuruluşlarına (gazete ve televizyon kanallarına) el konuldu mu?

Sahipleri muhalif denilerek bazı bahanelerle sanayi kuruluşlarına el konuldu mu?

Ülkemizin Güneydoğusu elden çıkmak üzere mi?

Güneydoğuyu kaybetmemek için her gün onlarca şehit veriliyor mu?

Güneydoğu “Çözüm Süreci” içerisinde silah deposuna dönüştürüldü mü?

Terör örgütleri bölgede her evi cephanelik yapmış mı? Aynı örgütler her sokağı hendeklerle, barikatlarla, bombalı tuzaklarla işgal etmişler mi?

Asker, polis geçerken tonlarca bombalar patlatılarak güvenlik güçlerimiz şehit ediliyor mu?

Şehirlerimizin göbeğinde canlı bombalar patlatılıp, insanlarımız katlediliyor mu?

Dış politikada “kırmızıçizgilerimiz” yok edildi mi?

İç ve dış savaşın eşiğinde miyiz?

Özetle, devlet acze düşmüş mü?

Ey muhalefet;

Bu sorulara cevabınız “hayır, yok böyle bir durum, bunların hepsi uydurmadır “ diyorsanız mesele yok! Size hayırlı olsun.

Yok, eğer cevabınız “evet, ülke batmak üzere” diyorsanız sesiniz niye çıkmıyor?

Umut bağladığınız, güvendiğiniz, beklediğiniz asker kışlasından çıkmayacağını açıkladı. Demokrasi adına doğru olanı da yapmış oldu.

Peki, siz niye doğru dürüst muhalefet yapmıyorsunuz?

Niye içinde bulunduğumuz durumu halka anlatmıyorsunuz?

Niye dilinizi yutmuşsunuz?

Yoksa askere çok güveniyordunuz da hayal kırıklığı mı yaşadınız?

Bu ülkede darbelerin tarih olduğunu bilmiyor musunuz?

Bu ülkede demokrasinin muhalefetle gelişeceğini bilmiyor musunuz?

Sizler her Salı günü gazetelerden derlediğiniz haberleri okumayı muhalefet etmek mi sanıyorsunuz?

Kabul edin ki, ülkede muhalefet olsaydı bu ülkede “darbe” konuşulmazdı.

Muhalefet olmadığı için AKP’nin alternatifi olarak darbe gündeme geliyor veya getiriliyor.

Kusura bakmayın, sizin basiretsizliğinizin faturasını TSK üstlenmez,

O devirler geçti artık.

Bakın, Sayın Başbakan “Herkese esselamüaleyküm diyelim, terörü selamla bitirelim!” diye teori üretmiş.

Peki, sizin düşünceniz ne, bu sorunlar nasıl aşılacak?

Kabul edin ki hiçbir şey üretemiyorsunuz.

Ve siz Muhalefet liderleri, hala o koltuklarda oturmayı içinize nasıl sindiriyorsunuz?  

Ali Galip AKYILDIRIM