Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '08

 
Kategori
Eğitim
 

Eylem planı ve eğitsel eylemsizlik

Eylem planı ve eğitsel eylemsizlik
 

HERKES İÇİN KALİTELİ EĞİTİM


60. Hükümet Eylem planını açıkladı. Buna göre eğitim alanında okul öncesi eğitim, ilk ve ortaöğretimdeki okullaşama oranları, mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaştırılması ve üniversitesi olmayan 9 ilimize üniversite açılmasıyla ilgili konulara değinildi. Orta öğretimde program çeşitliliğine dayalı olarak yeni reformlara gidileceğini eğitim ile ilgili değinilen konular arasındaydı.

Ortaya konan eğitim hedefleri kadar bunun nasıl yapılacağı eğitim bilimcilere ve eğitim uzmanlarına danışılarak mı alınmıştır? Yoksa çeşitli istatistiksel yeterlilikleri kazanmak adına kağıt üzerinde yakalanması mı hedeflenmektedir? Bunu merak ediyorum ve benimle birlikte merak edenler vardır diye düşünüyorum.

Aklıma şu sorular geliyor :

1. Okul öncesi eğitim için hedeflenen % 50 okullaşma oranı için gerekli istihdam olanağı, öğretmen yetiştirilmesi ve araç-gereç donanımı için gerekli adımlar atıldı mı?

2. İlköğretimde hedeflenen % 100 okullaşma oranı için b fiziki gereklilikle birlikte, yine öğretmen açığı ve araç- gereç, teknolojik donanım sağlanması üzerine gerekli fizibilite çalışmaları yapıldı mı?

3. Orta öğretimde hedeflenen çok programlı liseler ve özellikleri neler olacak?

4. Mesleki ve teknik eğitim için planan geliştirme çalışmalarında hangi eğitim politikaları ön planda, hangi sektöre ara eleman gücü yetiştirilecek?

5. 81 ilde üniversite olması demek yüksek öğretimin gelişmesi ve ülkenin refaha kavuşması demek midir?

Yukarıdaki soruları önce hükümet yetkililerine ve eğitim bilimcilere soruyorum. Hükümetin eğitim politikalarında niçin ulusal ve herkesi kapsayan bütüncül bir eğitim “EĞİTİM EYLEM PLANI” planlanmıyor.

Bu ve benzeri pek çok sorunun altında, baka kalırsa, eğitim bilimci akademisyenlerin ve hükümet yetkililerin konuyla tam olarak ilgilenmemesi yatıyor. Özellikle başkentte yer alan eğitim bilimci öğretim üyelerinin eğitim gündemi, geleceği ve temellerine dayalı formüller üretmek üzerine değil de akademi için akademisyenlik yaptığına çoğu noktada şahit oluyor. Bu eksikle yani eğitimin geleceği ve eksikleri üzerine çalışan sivil toplum örgütleri, eğitim dernekleri ile hükümet daha yakın ilişki içerisindeyken akademisyenlerin kampüslerinde eğitime buzlu bir camın arkasından çözüm önerileri sunmaya çalışmalarındaki yavaşlık çok düşündürücüdür.

Bence önce Türkiye’ nin; eğitim fakültelerindeki akademisyenlerin sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve hükümetin ilgili kanatlarının ve en önemlisi sivil toplum örgütlerinin “EĞİTİM EYLEM PLANINA” katkıda bulunmasına ihtiyacı vardır.

Yoksa bizim yerimize eğitimi kendi istekleri doğrultusunda planlamak isteyen kurtlar ayan beyan ortadadır.

Elini çabuk tut Türkiye!

 
Toplam blog
: 53
: 4924
Kayıt tarihi
: 07.07.07
 
 

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Bölümünden mezun oldu. ..