Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Eylemden önce neden yakalanamıyorlar?

Eylemden önce neden yakalanamıyorlar?
 

MİT ve Askerî istihbarat terörist saldırılar konusunda etkin mi?


Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Eğer terörist saldırılarda topluca şehit vermezsek… Veya kalabalık ve ağır da olsa sadece yaralılar varsa, devletin zirvesi konu hakkında konuşmaya bile tenezzül etmiyor, gazetelerin manşetleri de mevzua itibar göstermiyor. Kayıplar fazlaysa devlet büyüklerinin şu ve benzeri sözleri manşete çıkıyor:

Hain saldırı…

Kalleş baskın…

Kahpe pusu…

Yanlarına kalmayacak… Vs. Vs!

Sonra…

Sonra, saldırılar durmuyor, artarak sürüyor.

Ve şu soru zihinlerde asılı olarak kalıyor: Nasıl bu kadar kolay saldırabiliyorlar?

* * *

Aşağıdaki değerlendirmelerimiz özelde İskenderun’daki hadise; genelde ise bütün terör eylemleri için geçerlidir.

Medyaya günler evvelinden yansıyan haberlere göre; 31 Mayıs’ta PKK’nın büyük eylemler yapacağı istihbar edilmişti. İskenderun’daki “Hain saldırı” tam da 31 Mayıs’ın ilk saatinde meydana geldiğine göre; istihbaratta büyük bir isabet olduğu açık!

Fakat tarih bakımından bu derece isabetli olan istihbarat, sadece tarihle mi sınırlıydı? Böyle bir şey olabilir mi?

Bu denli isabetli bir istihbaratın “nerede, nasıl, kaç kişiyle, hangi silahlarla?” sorularına cevap vermesi de gerekmez mi?

Eğer “istihbarat” işaret ettiğimiz hususlara cevap veriyorsa bu saldırı bu kadar kolay nasıl yapılabilmiştir?

Hayır, “istihbarat” sadece tarihi ihtiva ediyor ve başka bir bilgi içermiyorsa, bunun neresi “istihbarat”tır?

Zaten bu istihbarat meselesinde, “askerî istihbarat”ı da kapsayacak şekilde kafamıza takılan pek çok nokta var!

İstihbaratçılar, nasıl oluyor da, memleketin göbeğindeki bir terörist gurubu, ellerinde ağır silahlar ve bilhassa mürettebatla kullanılan ROKETATAR da olduğu halde eylemden evvel tespit edemiyor? Eylemlerini durduramıyor?

Çünkü bu teröristler, eylemden önce günler süren bir nakil, eylem yapacakları mevkide “istihbarat” ve “keşif” çalışmaları yapmak zorundalar. Çok yakın zamanda modernize edildiği, zihniyet değiştirdiği, yeteneklerinin artırıldığı âleme ilan edilen MİT ve elbette askerî istihbarat teşkilatımız bunlardan nasıl oluyor da bihaber olabiliyor?

Son yıllarda, yeraltından, çöplüklerden, denizin dibinden neredeyse gün aşırı silah-mühimmat-cephane çıkarılıyor…

Marifet hiçbir eylemde kullanılmayan, kullanılması da mümkün olmayan o malzemeleri bulmak, çıkarmak değil… Marifet; Samsun’da, Giresun’da, Reşadiye’de, İskenderun’da, Osmaniye’de ve elbette bütün Doğu’da, Güneydoğu’da canlar yakan, güvenlik güçlerine saldırılarda kullanılan silah ve mühimmatı eylemden önce, teröristlerle birlikte ortaya çıkarmaktır.

 
Toplam blog
: 1412
: 1241
Kayıt tarihi
: 04.06.10
 
 

Ücret karşılığı hiçbir yerde çalışmıyorum. Sandıklı'da doğdum. Kuleli Askerî Lisesi, Kara Harp Okul..