Eyvah! Hafızamı yitirdim.

“George Samsa bir sabah uyandığında kendini yatakta kocaman bir hamamböceğine dönüşmüş olarak bulur.” Komadan çıkıyorsunuz ve aklınıza ilk gelen bu oluyor.

Umberco Eco’nun "Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi” isimli romanı için Gazette Di Parma “Geçmişi arayışın romanı.”, La Stampa “Bir kuşağın anılarından oluşmuş; masallarla, yazınsal alıntılarla ve halk şarkılarının sözleriyle harmanlanmış bir öykü. Miki Fare, Mandrake, Mussolini ve göğüsleri çıplak Josephine Baker... İkinci Dünya Savaşı yılları İtalyası'yla ilgili her şey." İfadelerine yer vermiş. Bu ifadeler kitabı almama yetti.

Kitap oldukça etkileyici başlıyor. Düşünün komadan çıkıyorsunuz ve geçmişle ilgili hiçbir şey hatırlamıyorsunuz. Sadece okuduklarınız belleğinizde kalmış. Ama onlar da size bir anlam ifade etmiyor. Kimsiniz? Adınız ne? Yakınlarınız kimler? Başınızda bir kadın duruyor ve size Karınız olduğunu söylüyor.

Acaba nasıl bir evliliğiniz vardı? Onu seviyor muydunuz?

Mutlu muydunuz, mutsuz mu?

Çalıştığınız yerdeki insanlarla aranız nasıldı?

Dostlarınız kimlerdi, düşmanlarınız kim?

Sırlarınız, evlilik dışı ilişkiniz var mıydı?

Sırlarınızı kiminle paylaşırdınız?

Yambo’ nun eski kitaplar alıp satan bir iş yeri var ve yardımcısı da genç ve güzel bir kadın. Acaba onunla bir ilişkisi var mıydı?

Ya onu sokakta selamlayan kadınlar… Onlarla bir ilişkisi var mıydı?

Bu soruların cevabı kocaman bir boşluk. Kahramanımız Yambo, Karısı Paola'nın da yardımıyla işe Solara'daki aile evine dönerek başlıyor cevapları aramaya. Çocukluğunun geçtiği bu evde fotoğraflar, eşyalar, oyuncaklar, kitaplar, çizgi romanlar, plaklar ve dönemin gazeteleri ile belleğini geri kazanmaya çalışıyor.

Kitap için Times "Yaş, bellek ve nostalji.” Yorumunu yapmış. Benim ilgimi en çok bellek kısmı çekti.

Sahi o belleğini yitiren siz olsaydınız. Ne kadar karışırdı hayatınız? Bunu sadece siz ve şu anda biliyorsunuz.