Eyvah eyvah! Mahkemeler kadınlar hamamına dönecek!...

İmam nikahlı kadına ölen imam nikahlı eşinin veraset davasına müdahil olması yönünde karar çıktı!

Bilemeyiz, yıllarca birbirlerine karı-kocalık yapmışlardır, aşkla başlamıştır kim bilir ilişkileri ve adamın karısının ısrarla boşanmaması nedeniyle resmi olarak evlenememiş, toplumsal baskılar nedeniyle de imam nikahı yaptırmış ya da imam nikahıyla yaşıyoruz demişlerdir, hatta adam ölene dek komşuları evli olarak biliyorlardır muhtemelen, resmi ya da imam ayrımı olmaksızın…

Hani, birlikte yaşamak ayıp ve günahtır ya!

Hal böyle ise, salt kadın adına karar doğrudur.

Toplumsal anlamda ise yanlış! Hem de vahim bir durum!...

Tek eşliliğe geçemeyişimizin bir kanıtıdır, bir anlamda da destekleyicisi olmuş durumdadır, maalesef…

İşin trajikomik tarafı, adliyeler dolup dolup taşacaktır artık bu sebepten, emsal bir karar vardır artık önlerinde.

Hatta varlıklı ailelerin ölen adamlarının ardından yüzlerce kadın da çıkabilir piyasaya “İmam nikahı vardı Hakim Bey aramızda!”

Neyi kim nereden bilecek, belgesi mi var bu nikahın, iki yalancı şahit bir dilekçeye bakar eni konu!...

Birkaç yıl önce duymuştum, dini bütün beyler ve bayanlar, bir gecelik ilişki öncesinde imam nikahı kıydırıyorlar diye bir villada, ertesi sabah villadan ayrılırken üç kez boş ol demişler midir, demedilerse hakları baki midir acaba?

Merak ettim bakın şimdi, üç kere boş ol deme hakkı yalnızca erkeğin miydi, kadın da boşayabiliyor muydu yoksa?

“Yok ya, boş olmayacağım işte” diyen kadına ne oluyordu mesela?

Dış ses ile değil de iç sesiyle “Boş olmayacağım, istemiyorum” diyen kadın hangi kategoriye giriyordu acaba, yoksa yok muydu öyle bir hakkı halihazırda?

“Google” a girip öğrenebilirim aslında da, gerek yok, nasıl olsa haberlere yansıyan davalardan öğreniriz çok yakında!

Gülgün Karaoğlu
Temmuz,20/08