Eyy Amerika..

Kabadayı rajonuna ters bir durumdur aslında birine posta koyduktan sonra geri dönüş yaparak o kişi ile tekrar dost olmak!

Lafebeliği olsun diye değil ama samimi şekilde özür dilemek büyüklüktür erdem davranıştır lakin kabadayı rajonunda özür dilemek de yoktur! Öyle bir duyarlılık öyle bir duygu durumunu bekleyemezsiniz bu tür kişilerden. Zaten duygu ile hareket etmesini bilseler korkaklıklarını örtecek güç ve güçlüden yana olma eyleminin içine girme durumunda olmazlardı.

Uçağını düşürdük, 'eyy Rusya!' dedik ilişkilerimizi askıya aldık, dokuz ay sonra özür diledik şimdi her şey yolunda..

Mavi marmara yardım gemisi uluslararası anlaşmalara göre İsrail limanı üzerinden Filistin'e ulaşması gerekirken direkt ulaştırmak istedik, on insan öldürüldü.  'eyy İsrail!' dedik ilişkilerimizi askıya aldık, şimdi süt liman oldu herşey ve ilişkiler yoluna girdi.

Şimdi de Suriye ile ilişkileri düzeltme yoluna gidiyoruz. Hiç bir ülke ile ilişkilerimiz bozulmasın isteriz. Bozulması da gerekmiyor ama şu Amerika'ya bağımlı ülke olma durumumuz var ya, hareket kabiliyetimizi daraltıyor ve ABD'nin istekleri doğrultusunda hareket etmek zorunda kalıyoruz.

15 Temmuz'dan sonra sanki ibremizi Rusya ve Asya ülkelerine doğru çevirerek ivme değiştirme yoluna giriyoruz gibi bir izlenim söz konusu.

- "Eyy Amerika!" demeye başladık..

Tamam anladık ama kendimizi kandırma yolunu seçmeyelim. Kolay değil kayaların oğlu olmak, pardon NATO ülkesi olmak.

Uçak düşürme olayında Rusya'nın karşı tepkisini görünce NATO'yu arkamıza almaya yöneldik, şimdi adeta NATO'ya Amerika'ya tavır almaya çalışıyoruz.

Bir, haddimizi bileceğiz..

Bi söyler misiniz hangi durumumuz Amerika'ya NATO'ya bağlı değil?

Her şeyimizle bağlıyızdır.

Amerika'ya karşı başkaldırı demek idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıyla aynı yolda olmak demektir.

'Eyy Amerika!' diyerek bağımlılığımızdan kurtulmak ve üreten toplum haline gelmeyi düşünüyorsak ve bu toplumun daha refah seviyede bağımsız olarak yaşamasını istiyorsak ülke olarak elele olmalıyız.