Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Fail-i Meçhul !

Fail-i Meçhul !
 

Türkçe dilinize batmasın!


“Bugünden sonra divanda dergahta, mecliste meydanda Türkçe’den başka bir dil konuşulmaya”

Dil; duygu, düşünce ve güdülerin dışa vurumunu sağlayan; anlaşmak, birbirini tanımak, iletişim kurmak hatta öyle ki temas kurmak için gerekli olan tek araçtır. Kültürlerin aktarılmasında son derece önemli bir yere sahip olan dil tarih öncesi ve sonrası kültürlerin günümüze ulaşmasındaki en büyük etkendir.

Gelenek, görenek, örf ve adetlerin yeni nesillerce tanınması ancak ve ancak dil sayesinde gerçekleşir... Dilin zenginleşmesi için dinamik olması kaçınılmazdır. Kendini yenileyen bir dil yeni nesle daha iyi hitap eder. Gelecek kuşakların ve içinde bulunulan kuşağın birbirilerini anlamaları ya da anlaşmaları için ortam hazırlar.

Türkçe Ural-Altay dil ailesinin Altay kolluna mensup olup sondan eklemeli bir dildir ve dünya dilbilimcileri Türkçe'nin dilbigisinin, matematiksel yapısının üzerinde bir çok araştırma yapmışlardır. Sonuçta Türkçe'nin dünya dilleri arasındaki yerini fazlasıyla açıklamakta, her kelime tek başına bile bir çok anlamı karşılamakta bu da ne kadar zengin oluşunu açıkca göstermektedir.

Bir dilin en önemli problemi yabancı dillere karşı duyarsızlığıdır yani yabancı sözcükler tarafından istilaya uğramasıdır. Ülkemizde son zamanlarda Türkçeden başka Türkçe den uzak bir çok dil türemiştir. Bunlardan birisi de hiç şüphesiz gençlerin teknolojik harikası Msn dili... Yani MESSENGER!

Bunlardan birkaç örnek:

O.K;
Evet , tamam ya da onaylama içerikli bir sözcük. Bu sözcüğün İngilizce ya da almanca olup olmadığını hala çözmüş değilim. Aslında İngilizce ya da Almanca oluşunun da pek bir önemi yok. Önemli olan su ki;
OK sözcüğü günümüzde Türkçe'nin korkulu rüyası, katledilmesinde en büyük faillerden birisi. Bir sinek kadar küçük fakat en az onun kadar mide bulandırıcı.

O.K O=Zero K=Killed yani kayıp yok! 0 kayıp !
Amerikan tarihinde savaşlardan kalma bir alışkanlık; tabir-i caizse sevinç ünlemi !

Çok kültürlü edası takınan (karşısındakine öyle olmasa da öyle yansıtan) insanların yabancı sözcük kullanımları:
İnsiyatif, alternetif, blöf ve bir cogu…

Yer (mekan) isimlerini ilgi çekmek için yabancı sözcük kullanımları:
Abant Palace, Altis Golf, Bellis Clup Otel, Caria Holiday Resort ve bir çogu…

Günlük yaşamda, konuşmalar da daha etkiyeciymiş gibi yabancı sözcük kullanımları:
Bye, yes, okey, çav, happy birthday, sorry, plss ve bir çoğu…

Koltuk takımı, kanepe ve ev eşyaları üreten bir firmanın yabancı sözcük kullanımları:
Kansas, Manhattan, Florida, Dallas, Gloria, Royal, Boston ve bir çogu…

Yoldan geçen bir vatandaşı çevirip ona “Bye, yes, okey, çav, happy birthday, sorry, plss” kelimelerinin anlamını sorarsak emin olalım ki çoğu bu sözcüklerin hepsi olmasa da bir kısmını biliyordur yarım yamalak İngilizceleriyle. Fakat genç birini çevirip bir Fuzuli’yi, Yunus’u, Mevlana’yı soralım bu isimlere kulak aşinalığından başka hiçbir fikirleri yoktur.

Sözün bittiği İngilizce’nin hüküm sürdüğü ülkemizin işte hali…

Bu konuya kısa bir hikaye ile son veriyorum:

Vatan şairi Mehmet Akif Ersoy yolda bir beyefendiyle çarpışır. Adam istemsiz bir şekilde:

-“Pardon”der.

Mehmet Akif’in dile verdiği önem ortadır, büyük bir vakurla şu yanıtı verir:

-Oha be...Çüş bee...Görmüyor musun?
“Nasıl ki çıktı pardon, eşşeklik oldu mubah”!
(Söz meclisten dışarı.)

Kemosmalist
2008-İstanbul

 
Toplam blog
: 54
: 1219
Kayıt tarihi
: 31.07.08
 
 

Yasamanın ve varolmanın en güzel kanıtı olan ALLAH'ın yeryüzündeki en güzel yansımasıyım... İdeal..