Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Faize düş deyince düşer mi?

İçinde bulunduğumuz günlerin gündem konusu faizler olduğu için bu konu hakkında bir kaç şey yazmak istiyorum. Başbakanın geçen hafta televizyon kanallarından birinde yaptığı faiz analizi oldukça dikkat çekiciydi. Başbakan, eğer faiz oranlarını düşürürseniz enflasyon oranlarını da aşağı çekersiniz dedi ve kulağı diğer bir taraftan tutarak farklı bir analiz yaptı.

Başbakanın tezini maliyet enflasyonu cephesinden alırsanız bence şunu söylemek istedi: Paranın kullanma maliyetini aşağı çekebilirseniz üretici kesimin çıktı fiyatlarını aşağı çekmiş olursunuz. Üretici kesim eğer daha az maliyete katlanarak üretimini gerçekleştirebilirse çıktı ürünlerini daha ucuza satabilecektir. Bu da sonuç itibariyle halkın tüketim/fiyat endekslerine yansıyacak ve enflasyon oranları düşük gerçekleşecektir.

Değerli okurlar sıklıkla görülen iki tip enflasyon çeşidi vardır: Talep enflasyonu , maliyet enflasyonu. Talep enflasyonu halkın çarşıda pazarda mal alma isteğinin oluşturduğu enflasyon olarak görülürken, maliyet enflasyonu girişimcilerin üretim sürecinde katlanmak zorunda olduğu maliyetlerin fiyatlara yansıması olarak gerçekleşir. Örneğin bir üretici toprak, emek, faiz girdilerini kullanarak üretim faliyetlerini gerçekleştirir. Girdi fiyatlarınız - ister emek olsun ; ister toprak isterse de faiz olsun- ucuzlarsa çıktı fiyatlarınız ucuzlar. Başbakan faizlere düş komutu verirken bu denklemle girdi fiyatlarını veya başka bir yaklaşımla paranın kullanım bedelini aşağı çekmeyi ve fiyatları düşürücü yönde etkilemeyi amaçlamaktadır. Her yöntem sizi amaca ulaştırabilir mi?

YA TALEP ENFLASYONU?

Şimdi de soruna talep tarafından yaklaşalım, ekonomide değişmez bir ilke varsa o da yüksek faizle tüketimin cezalandırıldığı; düşük faizle tüketimin teşvik edildiği ilkesidir. Tüketim kaynaklı iç borç stoku almış başını yürümüş olan bir ülkede siz tüketimi cezalandırmak yerine teşvik etmeyi seçerseniz sonucuna yüksek enflasyon oranları olarak katlanmak zorunda kalabilirsiniz. Özetle başbakanın kulağı diğer taraftan tutma çabası talep enflasyonu cephesinden başarılı sonuç vermeyecektir. Maliyetler tarafından fiyatları düşüren piyasa, talepler tarafından fiyatları çıkarmak zorunda kalacaktır.

SON DÖNEMDE YAPILAN ZAMLARIN FAİZLERE ETKİSİ

Şu denklemi net ifadelerle söyleyebiliriz: Yüksek enflasyon > yüksek faiz oranları; yüksek faiz oranları > yüksek enflasyon oranları. Bir ekonomi bir defa bu sarmalın içerisine düştü mü artık çıkması zor olur. ( 1991- 2002 yılları görünen kronik enflasyon) Son dönemde yapılan zamların fiyatlara etkisi ağustos ayı açıklanan enflasyon rakamlarıyla birlikte daha net görülebilir oldu.

VERİLERE BAKALIM :

TUİK’in açıkladığı rakamlarla ;
2012 yılı Ağustos ayında 2003 Temel Yıllı Tüketici Fiyatları Endeksi’nde bir önceki aya göre %0,56, bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,28, bir önceki yılın aynı ayına göre %8,88 ve on iki aylık ortalamalara göre %9,29 artış gerçekleşti.

Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış %1,59 ile ulaştırma grubunda gerçekleşti. ( Benzin, motorine yapılan zamların etkisiyle)
Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE’de en yüksek artış %18,67 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. ( ÖTV artışlarının etkisiyle)

 Ayrıca;

2012 yılı Ağustos ayında endekste kapsanan 444 maddeden; 83 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 242 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 119 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşmiştir. ( Sepet ürün adedi bazında belirgin bir fiyat artışına işaret etmektedir. )

Yukarıda paylaştığımız verilerin son dönemde yapılan kırkbeş kuruşluk benzin ve otuz kuruşluk motorin zammıyla daha da yükselebileceğini şimdiden bekleyebiliriz. Ayrıca dün gece itibariyle elektiriğe ve doğalgaza yapılan zamlar da hem maliyet, hem de talep tarafında fiyat artışları olarak karşımıza çıkacaktır.

Duvara siyah çalarken beyaz görmek isteyen ekonomi yönetimini varın bu verilerle biraz da siz anlamaya çalışın çünkü ben açıkçası anlamakta güçlük çekiyorum.

 SON SÖZ: Paranın kullanım değerine düş deyince düşmez; ayrıca da o çocuk asla uyumaz !

 Sevgiler.
 Mustafa ÖZTÜRK
 https://twitter.com/Mosturk

 
Toplam blog
: 80
: 1013
Kayıt tarihi
: 16.04.12
 
 

İktisatçı; Yatırım danışmanı; Trend takipçisi  ..