Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '09

 
Kategori
Güncel
 

Fark etmez

Fark etmez
 

Birleşmiş Milletler toplantılarına katılan, Başbakan Erdoğan, inciler döküyor. Demokratik açılıma, ABD li artizleri de bulaştıran Başbakanımız, toplantılarda neler konuştuklarını şöyle anlatıyor: "Nükleer silahların yayılması hakkında konuştuk. Ben dedim ki: (ABD, Rusya, Fransa ve İngiltereye, demiş) "Nasihat çekme, adım at. Bakınız, insan uyur ama, ölüm uyumaz." Vay be. Cümleye bak. Cümledeki ferasete bak. Bu cümle ile, Başbakan ne demek istemiştir kim bilir. Doğrusu ben çıkaramadım. "İnsan uyur, ölüm uyumaz" Oysa, ölüm de, uyumanın, yada, uyutmanın başka bir yöntemi değilmi? İnsanı, ya, piş pişler uyutursun, ya da, öldürür uyutursun. İnsan, ölürse, ebedi uyur. Piş pişler uyutursan, çok geçmez uyanır. Tekrar, piş, piş ister. Uyutulmak, insanlarda alışkanlık yapabiliyor. Uyuyun, ama, uyutulmayın.

Bu, batılılar pişkin insanlar, Buluşu ile, Bombanın temelini atan, Nobel adına, her yıl, barış ödülü veriliyor. Nükleer bombayı geliştirip, 2. Dünya savaşında, Japonya üzerinde deneyip, antrenman yapan, Amerika, elinde bulundurduğu, nükleer güce aldırmaksızın, nükleer silahlara sınır getirmek için, göz boyama toplantıları düzenliyor. Rusya, Fransa, İngiltere gibi, ktipiyos nükleerciler de, yardakçıları konumunda. İran da, Nükleere heveslenip, orta doğunun dayısı olma yolunda. Ahmedi Necat, askılı, kısa pantolonunun, arka cebine, iki nükleer koymuş. Elinde sapanı, dünyaya meydan okuyor. Allah Rahmet eylesin, Saddamın da Kıyamet Topu vardı, ama, patlatamadan gitti, zavallı. Şimdi Iraklılar, utanmadan bir birlerini yiyorlar. Kısa pantolonlu, Ahmedi Necat, arka cebindeki iki nükleeri, toprağa gömmez, bu yolda devam ederse, sonu Saddam gibi olur. İran Halkının sonu da Iraklılara benzeyebilir.

AKP nin Alevi Açılımı fos çıkınca, Aleviler, 8 Kasımda, Kadıköy meydanında cem olmaya karar vermişler. Bana kalırsa, birileri, hem laiklik karşıtlarını, hemde, laiklikten yana olanları piş pişliyor. İki taraf da, bu durumu yemiş görünüyorlar. Laiklik karşıtları, saman altından su yürütürken, Laikler, meydanlara dökülüyorlar. Aleviler, çağdaş ve kültürlü olarak bilinir. Ama, son zamanlarda, bu tür ayak oyunlarına gelmeleri, onlar hakkındaki, görüşlerin zayıflamasına neden olabilir. Cem evlerini, ibadethane olarak göstermek istemeleri, bence eşyanın tabiatına aykırı. Bana göre, ibadet, yürekten yapılırsa, her yer, ibadet hanedir. Eski zamanlarda, iletişimin bu kadar gelişik olmadığı devirlerde, Camiler, kiliseler, havralar, insanların toplanıp, iletişim kurduğu yerlerdi.
Tanrının, hiç birimizin ibadetine ve semahına, ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Bu tür şeyler ve ibedetler, kendi vicdanımızı rahatlatmak içindir. Din, hiç bir zaman, kavga ve husumet nedeni olmamalıdır. Öte tarafta, Tanrı, ibadet yapıp, yapmadığımızı sorgulamayacak. İyi insan olup, olmadığımızı sorgulayacak. Cem evi, cami, kilise, havra, ne farkederki?
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..