Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Farkındalık seninle başlar. Peki farkında mısın?

Çekirdek ailemiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, komşularımız kısaca çevremizdeki herkes tarafından yıllarca yardım etmenin önemi vurgulandı. Bununla ilgili yüzlerce hikaye veya yaşanmışlıktan bahsedildi. İnsan olmanın bir koşulu olduğu konusunda neredeyse herkes hem fikir oldu. Görmezden geldiğimiz, belki de fark etmediğimiz bir kısım vardı o da kişilerin özel alanına girdiğimiz.
 
İnsan doğası gereği ihtiyaç duyduğu her şeyi talep edebilmek üzerine programlanmıştır. Açken açım diyebilir karnı toksa hayır diyebilir. Ayıp olur kodlamasıyla istemediği halde zorla bir şeyler yemeğe zorlanan ya da aslında ortada bir talep yokken yardım ediyorum adı altında zorla alanına girilen kişiler karma yarattıklarını fark etmiyorlar bile.
 
Karma, düşündüğümüz her şey ya da yaptığımız her eylemin sonuçlarının, bizi bu yaşamımızda ya da sonraki yaşamımızda etkileyeceğini söyleyen bir kuraldır.  Yani “ne ekersen onu biçersin” diye söyleyebileceğimiz evrensel neden – sonuç kanunu kasteder.
 
Diyelim bir arkadaşınız çok zor bir dönemden geçiyor ve derdini sizinle paylaşıyor. Sizde ona yardım ettiğinizi zannederek sürekli kendi fikirlerinizi söylüyor, belki yaşadıklarının neden başına geldiği ile ilgili tonlarca yorumda bulunuyorsunuz. Oysa karşı taraf sizden fikir talep etmiyor sadece yaşadıklarını paylaşıyor. Buradaki ince çizgiyi fark etmediğinizde karşı tarafın deneyimlerine saygı duymamış oluyorsunuz. Ve aslında karma yaratıyorsunuz. Yani yorum yaptığınız, eleştirdiğiniz her konuyu kendi potansiyel deneyiminiz haline getiriyorsunuz. Karşınızdaki kişi o anlık rahatlıyor ama sizin üzerinizde bu duygular enerjisel yük oluşturuyor. Kısaca, herkesin hayatıyla ilgili kendi sorumluluğunu alabileceğini, dert dinlemenin yardım olmadığını bilmeniz gerekiyor. Belki buna benzer cümleler kuran kişileri fark etmişsinizdir, “ben çevrem tarafından çok seviliyorum herkes derdini benimle paylaşıyor” üstelik öyle bir mutlulukla söyler ki o an olması gereken davranış bu zannedersiniz. Oysa üzerine kocaman bir düşünce yığınını çeker ve sürekli negatif düşüncelere maruz kaldığı için kendi hayatında da bunları deneyimler ve eğer farkındalığı yoksa neden deneyimlediğinin sebebini anlayamaz.
 
Elbette paylaşmak güzeldir ama dozunda olması gerekir. Gerçekten bulunduğu mevcut koşuldan kişi memnun değilse zaten elini taşın altına koyar ve yapması gerekeni yapar. Bunun için uygun koşullar oluşsun diye beklemez koşulları uygun hale kendisi getirir. Hayat aslında bizim seçimlerimizden oluşur.
 
Bazen de kişiler, farkındalıkları yükseldikçe başkalarına da fayda sağlamak adına baskı uygular, sürekli anlatır yaşadıkları deneyimleri, bazen psikolojik şiddete varan söylemlere girerler. Yaptıklarının psikolojik şiddet olduğunu bile ayırt edemezler. Oysa bu çözüm değildir ve hatta yardım etmek yerine karşımızdaki kişiye zarar veren de bir davranıştır. Herkesin yaşadığı deneyime saygı duymak asıl olması gereken yaklaşım olmalıdır. “Ama ben O’nun iyiliğini düşünüyorum” derken enerjisel olarak “ben aslında senin deneyimlerine saygı duymuyorum benim istediğim ölçüde yaşamalısın hayatını” dediğimizi bilmemiz gerekir.
 
Kişinin alanına girmez kendi deneyimini yaşamasına izin verirsek alması gereken dersi kolaylıkla aldığını ve tekrar aynı deneyimleri hayatında yaratmadığını görürüz. Eğer birbirimizi desteklemek istiyorsak zaten yapmamız gereken de budur. Burada amaç, herkesin kendi varoluş deneyimini özgürce yaşamasına saygı duymak ve izin vermektir. Bu kişi en yakınımız olsa bile. Asıl yardım budur. Hepimiz bu hayatı yaşamak için son derece yeterliyiz. Bize düşen görev kendi deneyimlerimizin içinden kolaylıkla geçebilmek, almamız gereken dersleri alıp bitirebilmektir.
 
Başkalarını olduğu her haliyle kabul edersek hayatı; keyif, rahat, güven ve kolaylıkla yaşayabiliriz. Toplumun birliği ve bütünlüğü ancak bu şekilde olur. Hepimiz ayrı ayrı renkleriz bu hayatta. Hepimiz birer mucizeyiz. Herkesin kendini fark etmesini ve mükemmel potansiyelini ortaya çıkarmasını dilerim.
 
 
Toplam blog
: 4
: 164
Kayıt tarihi
: 20.07.15
 
 

1986 yılında Marmaris'te doğdum. Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 2008 yılında m..