Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '08

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Farklılığı gösterebilmek

Farklılığı gösterebilmek
 

Tufanbeyli'de Gücüllü Deresi


Farklı olmayı sevmek hamurunda vardır insanoğlunun… Farkını göstermek, gösterebilmek için çaba harcamak vardır. Kimisi herkesin giyindiği türden giyinmeyi sevmez, kimisi herkesin dinlediğini dinlemez.

Yükselmeyi farklılığını göstererek başaranlar vardır. Düşüklüğü de farklılığını göstererek alçalanlar vardır.

Benim de farklılıklarım vardır elbette ki… Bilen bilir…

Farklılığını fark ettirebilmek için bir arkadaşım, herkesin yaptığını bir kenara koyarak tango dinliyor, tango dans kursuna gidip para bile ödeyebiliyor. Bense üstüne yüklü miktar bir ücret ödenirse ancak tango kursuna gidip bu dansı yapabileceğimi söyleyebilirim.

.

Bizim Tufanbeyli.net’in farklılığı da diğerlerinden farklı konumlarda olmasını bilmesinde… Gazetecilik anlayışının tali yollarından biri olsa gerek ki bu yol, bir kaşık suda fırtına koparmayı, asıl hedef arasına koyabiliyoruz. Şu sütunlarda sırt sırta versek bile eleştirmemek olmazdı hani, aynı keder ve aynı sevinçte buluştuklarımızla… Madem eleştiriyoruz, biraz da kendimize batıralım değil mi ama…

Tufanbeyli insanının unutamadığı tek konu varsa belediye seçimleridir. Seçimlerin çok konuşulmasının sebepleri saymakla tükenmez. Tufanbeyli’nin sorunlarını paylaşamama değil elbette ki sebep… Devletin yetkilerinin kimin elinde olacağı, belediyeye gelen tüm maddi varlıkların yönetilmesinin kimlerce yapılacağı, hizmetin Tufanbeyli’ye değil de kimlere ve nasıl yönlendirileceği gibi sebepler sıralayabilirim. Bu sebeplerin en büyüklerinden birisi ise hazımsızlık… Seçim sonuçları bakımından demokrasiyi özümseyememe…

Biz biliyoruz ki; şu garip gureba internet ortamına belediye seçimleri ile ilgili bir yayın attığımızda, herkesin nokta atışı yapmaya çalışacağını… Yorum yapacağımızı, ziyaretçi defteri yoksa bile başka sitelerin defterlerinin karalanacağını…

Burada farklılığı yakalamayı bilen Tufanbeyli.net’in, o kaşıktaki suyu fırtınaya çevirmek için, bir anket yapması yeterli oluyor. Anketin arkasından körükle ateşi… Haydi gel de tartışma o zaman…

Bu fırtınayı hani siteye saldırı yapılmadan öncede bir denedi ama saldırıdan sonra unutuldu gitti.

Konu hakkındaki bu esaslı tartışmada bir de belediyenin bir yıllık hizmetlerinin iklim sebebi ile 6 aya sığdırılarak küçültülmesi var ki tartışmanın boyutlarına katılmayan… Karınca ile cırcır böceğinin masalı gibi yazın çalış kışın yat ve cırcır böceğine zırnık koklatma karınca kardeş…

Bu tartışmayı başlatmak iyi midir kötü müdür bilemem gayri… Zaten yangını olanlar bu konuda, basıyorlar yaygarayı, daha seçime 15-16 ay var demeden…

Hangisi gelirse gelsin; Tufanbeyli’nin sosyal hayatının kaplumbağa yürüyüşünden öte gitmeyeceğini, seçilenin önce kaybettiklerini kurtarmak için çaba göstereceğini iyi biliriz. Bunu yedi düvel de bilir de, gene de tarihe bir not düşsek hiç de fena olmaz.

Daha çömezliğinin başındaki arkadaşımız, muhabbetin başından beri kendini göstermeye çalışıyor, cümlelerin arasına sıkıştırılmış farklılıklarını fark etmemizi istediğini hissettiriyordu. Farklılığının gözden kaçtığını düşünerek, adeta beni de görün dercesine, içkisini bitirmeden kalkan arkadaşına;

-Hoop! Yılmaz Güney ne demiş? Ve cevabı kendisi veriyordu yine…

-Bardaktaki rakı bitirilmeden masadan kalkılmaz!

İyi ki kalkıyorduk yoksa Platon sözü ya da peygamber sözü gibi kabul edilen söz için vardı çok söyleyeceklerim de…

Biz de Tufanbeyli.net olarak seçimden önce başkanımızı seçtik oldu.

Biz yaptık oldu.

Saygılar…

 
Toplam blog
: 37
: 557
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

2006 itibarıyla 36 yaşında, yolun yarısını geçmiş bir inşaat mühendisiyim. İşim ve ailem herşeyimdir..