Fasulyeden kadınlar...

Çocukluğumuzda oynadığımız bazı oyunlarda yaşça bizlerden daha küçük olanları veya kız çocuklarını eksik oyuncuların yerine oyunlarımıza katardık. Ama onların attıkları golleri, kazandıkları sayıları hep geçersiz sayardık. Çünkü onlar bizim için “fasulyeden” oyunculardı.

Yıllar geçti, çocukluk günlerimizde ki oyunlarımızın yerini hayatın gerçekleri aldı, ama ne tuhaftır ki, her yanımız hala “fasulyelerle” dolu.

…

Bilindiği gibi 8 Mart her yıl “Kadınlar Günü” olarak kutlanıyor.

Bu yıl da “Kadınlar Günü” münasebetiyle ülke genelinde ki sosyal kuruluşların ve siyasi partilerin yetkilileri coşkulu konuşmalar yaptılar. Lakin bu konuşmaların bile pek çoğu aslında “fasulyeden” konuşmalardı.

Örneğin konuşmasında; “Kadınlarımızın laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyet’le birlikte elde ettiği hak ve kazanımlarını, siyasal karar mekanizmalarında rol alarak daha da güçlendirmeleri gerektiğine inanıyoruz” diyen bir siyasi parti Genel Başkanının konuşması ile partisinde ki uygulamaları birbiriyle örtüşmüyordu. Düşünsenize kadınlar adına bu denli ateşli konuşmalar yapan Sayın Genel Başkanın partisinde henüz kadının adı bile yoktu. Yani kadınların kendilerini resmi olarak temsil edecekleri “Kadın Kolları” o parti de henüz yoktu. İşin daha da acısı, Sayın Genel Başkanın parti tüzüğünde henüz “Kadın Kolları” diye bir şema yoktu.

Peki, Sayın Genel Başkanın partisinde “Gençlik Kolları” var mıydı?

İnanın o da yoktu.

Çünkü Sayın Genel Başkanın parti tüzüğünde “Gençlik Kolları” diye bir kol da yoktu.

Sayın Genel Başkanın partisinde kadın var mıydı?

Vardı, ama “fasulyeden”

Peki, “gençlik” var mıydı?

Vardı, ama onlarda “fasulyeden”

Peki, “yöneticiler”?

Maalesef onlarda “fasulyeden”

Peki, bu kadar “fasulyelerden” oluşmuş bir sistemin başını bekleyen Sayın Genel Başkan?

O da mı?

…..

Hasan UĞURTÜRK