Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '09

 
Kategori
Deneme
 

Fazla söylendiklerimin üstü kalsın

Fazla söylendiklerimin üstü kalsın
 

Derdin, derdimdi. Dermanını herkes tek cümlede der giderdi. Çünkü benimle hiç kimse dışındakiler tek kelime ederdi. Nede olsa benim için harcanabilecek tek sözel değerdi. Zaten fazla sözün üstü kalır, harf başına kulağımdan bahşiş yakalayan aklım, çoluğunun çocuğunun son rızkını da düşüncelere yatırırdı. Kiloyla kötülediğim yaşanmışlıklarım, kilo aldırırdı acılarıma. Derin bir devlet sancısıydı aslında, vücut soğukluğumda yapılan demokratik seçimlerin başarısızlığı ve keşkelerin ağırlığıyla boynu bükülen umutlarımın titremesi.

Kusurların kusurlarımdı. Ne yedirdiysem karşımdakine duygularıma dair, ellerimde kalan onların tek nefesle kulaklarımdan kalbime kustuklarıydı. Ama kimse kusuruna baktırmadı. Ne zaman bakasım gelse, kusura bakma diye içimdeki köpeğe emirler verdi. Kendini peşin satıp, kusuru bende taksitle bulan, tüketiciler, hayatıma misafir gelenler, umduklarını değil, burnumdan getirdikleriyle yetinmek zorunda kaldı. Beni her kadehte şerefine ayakta tutan ardı ve ne yazık ki damlaya damlaya ar namüsait kaldı.

Aslında senliğim benliğimdi. Fakat herkes beni “sen” diye ezmedi, ezenin sebebini sorana sadece “ben” dedi. Her nefeste, geçmişe akan hayallerimi yiyenler, zannettiklerimle beslenip, her durakta üstüme binecek yeni birine yer açtılar. Kimsenin değeri, kim sorusunun manasında kaybolmaya kimileri tarafından desteklenerek servis edildi. Dün, bu güne, güzel zamanlar kötülerine, giriş gelişmeye, oda sonuca gebe kaldı. Bütün babasız doğumlarda sancılarım sanaydı. Buzdolabı gibi çalışan göğüs kafesimin içinde saklananlar, belki bir gün kullanılırım diye bekleyenlerdi. Düşüncelerimi düşünürken, düş kırıklarımı aldırmak için duygularımı düşürdüğüm berber koltuklarında, mezarcım kanayan sadakatimi kan taşlarıyla gömmek zorunda kaldı.

Yaşadıkların, yaşadıklarımdı... Her yaş günümde yaşlanan yaşım, dertlenen başım vardı. Ağlayan yüreğimden gelen bulutların etkisiyle gözlerimden yaşlar akardı. Yaşken eğilen, sonra kurutulup yenilen yerli fikirlerim, hiç tanışamadığım yabancı fikirler kadar değerli olamadı. Bu arada herkes uyurken ben, en uyanıktım. Olanı, biteni ve bitireni gördüm. Pikselleri bozuktu anlayamadım fakat şifre kutularından akıyordu. Baktım olmuyor bende uyuya kaldım... Artık uyar gezerim. Her kaba uyarım. Eski-dili zamanları sadece rüya kadar yorumlayanlardanım. Artık olduğum noktada yeşerip, Rüzgâr nerden eserse o tarafa kokumu salarım.

Ey, eğrisi bana doğru ben. Olduğun günü hatırla. Eskici hafızana sattığın leşinin ahlarla dolu kokusunu ve yediğin lokmanın toprak olduğunu unutma. Yeni günlerle sevişirken, her noktasında maziyi gündem et ki mazeret üretme. Sen seni bil, gerisini kimseye bildirme. Nede olsa bir gün, zahmet edipte zahmetime değinmeyenler, değdikleri her noktada değişimi fark edecekler. Nede olsa beni bile benden ayıran insanlar, gündüz gözüyle güneşi yalayarak söndürmeye çalışacaklar ve tuz olarak yeni insanlar kullanacaklar.

 
Toplam blog
: 2
: 385
Kayıt tarihi
: 01.12.09
 
 

Best Fm'de "GECELİK" adında komedi ve eğlence içerikli radyo gösterisinin sunuculuğunu yapmakta... B..