Fener iyi yolda

Bundan haftalar önceki yazımda Fenerbahçe' nin durumu ve yeni transferlerin durumu hakkında bir yorum yapmanın daha erken olduğunu, iyi veya kötü demenin doğru olmadığı görüşünü dile getirmiştim.

Bununla birlikte yazılı ve görsel medyayı takip ettim. Sözünün arkasında duranlar ve kıvıranlar hemen çıktı ortaya. Haftalarca Fenerbahçe' yi eleştrenler şimdilerde methiyeler düzüyorlar. Türk halkının yapısında var kanı kaynamak, sabırsız olmak. Fenerbahçe ise Avrupalı rakiplerine göz attığımızda henüz onların kıvamına gelemedi, bu da çok normal.

Şimdi sizleri Daum zamanına geri götürüyorum. Herkesin söylediği gibi " Madem bu sistemde oynanacaktı NEDEN Daum gönderildi " söylemine şiddetle karşı çıkıyorum. Futbol' çok güzel ve organize oynayan Avrupanın önde gelen takımları ile Fenerbahçe arasına bir çizgi çizelim. Bunuda kilometrelere bölelim. Diyelimki aradaki fark 5,000 km olsun. Daum "0" kilometredeki takımı aldı 1,000 Km ulaştırdı saolsun. Bunun 600 Km.sini Kohc'a borçludur. Ama burdan sonra benzin yetmedi, araya başka unsurlar girdi. Şimdi o unsurları Beraberce sıralayalım ;

Takımın savunmasını oturtamadı.
Orta sahada türkiyede sorun yaşamadık, ama avrupa maçlarında hep s.o.s verdi.
Yenilgiyle alınan sonuçlarda, aslanların önüne hep futbolcularını ATTI. "Benim hatamdı" hiç demedi.
Büyük oyuncularını küstürdü.
Küsen büyük oyuncularının biri ülkeyi daha terketmeden evine yerleşti.(Hemde daha önce haberi çıkmasına rağmen)
Oyunları iyi okuyamadı, değişikliklerde geç kaldı, Ümit-Tuncay'ın sol kulvarı iyi kullanması dışında diğer bölgelere çözüm bulamadı.
Oyuncularını sürekli şikayet etti, teknik kapasitelerinin yeterli olmadığını söyledi.
Yedek oyuncuları küstürdü, çoğu kenarda çürüdü. Genç oyunculardan faydalanamadı.
En önemlisi de ; Oyuncuları Daum'u aynı bizim gibi 1 gün sevdi 5 gün sevmedi. Tribünler Ona sadece 1 kez "Daum" diye tezahurat etti. O da basının karşısında ağlayınca. Zico önümüzdeki beş maçı daha alsın tribünler yıkılır.
Şimdi Daum'u öncesinde yerden yere vurup ardından Zico gelince Daum'a sarılanlara sormak lazım, Daum hangi final maçında "Koçlarım çıkın bu maçı benim için alın" diyebilirdi. Ama beğenmediğiniz Zico her kötü sonuçtan sonra hatayı kendinde aradı, suçlu benim dedi. Oyuncusunun gözünde büyüdü. Kendini sürekli geliştirdi. Yedek oyunculara önem verdi. Dünkü Sivas maçında gördünüz ayrı bir takım daha yarattı. Forma savaşı kızıştı. Yedek klubesinde küflenen kaleci Serdar bile forma şansı bulabileceğine inanmış olmalı ki üstün bir performans sergiledi. İşte bu hoca oyuncularına "Çıkın benim için bu maçı alın" diyebilir. Aradaki fark da budur.

Ama Zico için herşey güllük gülistanlık değil. Takımı 1,000 km.den alıp 5,000 km.ye ulaştıracak tüm girişimleri yapması gerekir. Zico'nun şu aşamadan sonra atacağı her adım Fenerbahçe ve ülkemiz için faydalı olacaktır. O da başaramzsa kaldığı yerden bizi hedefe götürecek daha büyük çalışmalar yapmalıdır yönetimimiz.

Saygılar,