Fenerbahçe- Elazığspor Maçı ve Gereksiz Bir Hatırlatma

Öncelikle Fenerbahçe’nin ve Milli Takım’ın unutulmaz futbolcularından Ercan Aktuna’ya Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Futbolumuzun da başı sağ olsun. Ercan Aktuna, önemli bir spor adamıydı.

Maça gelince, Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal sahaya farklı bir on birle çıktı. Uzun zamandır tartışılan ve forma şansı bulamayan Sow ve Cristian Elazığ maçına ilk on birde başladılar.

Ersun Yanal, bence çok doğru bir iş yaptı. Ersun Yanal, herkesin takımda şans bulabileceğini futbolcularına göstermiş oldu. Elazığspor maçı zaten kadro revizyonu için biçilmiş kaftandı. Ersun Yanal da bunu uyguladı. Eğer Sow bu maçta da forma alamasaydı işte o zaman Fenerbahçe’de ciddi bir kriz çıkabilirdi.

Fenerbahçe maça hızlı başladı ve 20 dakikada skoru 2-0’a taşıdı. Sarı- lacivertliler daha sonra oyunu rolentiye aldılar. Özellikle ikinci yarı tam bu şekilde geçti. Fenerbahçeli futbolcular ikinci yarı daha çok topun gerisinde kaldılar ve Elazığspor’a topla oynama şansı verdiler. Ancak kale önünde defansın ve Mehmet Topal’la Meireles’in yerinde müdahaleleri konuk takımın etkili gol şansı bulmasını engelledi. 80.dakikadan sonra skor önce 3-0’a ardından da 4-0’a geldi.

Elazığspor’un defans anlayışı çok kötüydü. Yedikleri 2.gol tam bir defans zafiyetiyken 3.ve 4.goller birbirinin aynısıydı.

Sonuçta Fenerbahçe galip geldi ve puanını 12’ye çıkararak yarınki derbiyi beklemeye başladı.

Maçla ilgili yorumumu kısa kesip zorunlu ama gereksiz bir hatırlatma yapmak istiyorum. Hayat çok ilginç bir deneyim. Bu deneyimde bazen iyi, bazen de kötü şeyler yaşanıyor.

Yaşadığımız bazı olumsuzluklar bizleri inanmadığımız, istemediğimiz şeyleri yapmaya itebiliyor. Özellikle de her şeyin kötü gittiği dönemlerde insan ‘’ yeni başlangıçlar ‘’ yapmak isteyebiliyor. İşte bu ‘’ yeni başlangıç ‘’ sürecinde insan her ne kadar iyi niyetli de olsa yanlış kararlar alabiliyor. Ancak o ruh haliyle ve o ortamda alınan yanlış kararların arkasında başka şeyler aramamak gerekiyor. O yanlış kararların olumsuzluğu ‘’ yanlış ‘’ olmasındandır, kimi zaman arkasında herhangi bir art niyet ya da çıkar amacı yoktur.

Beşiktaş- Galatasaray derbisi arifesinde gereksiz bir hatırlatmayı tekrarlamak zorundayım. Ben Galatasaraylıyım. Ancak Beşiktaş’a da, Fenerbahçe’ye de, diğer bütün takımlara da saygı duyuyorum. Sahada oynayan takımlar kim olursa olsun, hatta bu takım benim tuttuğum takım Galatasaray bile olsa, hep iyi oynayanın, hak edenin kazanmasını isterim. Zaten gerek sporseverliğin, gerekse de kendi çapımızda da olsa yaptığımız spor yazarlığının gereği budur. Elbette bizler de takım tutuyoruz. Ancak bu, doğru bildiğimizi yazmamızı engellememeli.

Özetle Galatasaraylı olduğumu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Galatasaraylıyım, sporseverim, centilmenim, hak edenin kazanmasını isterim.

Centilmence bir derbi dileğiyle…

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari