Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Cemal Aydın ve telefonsal diyaloglar

Cemal Aydın ve telefonsal diyaloglar
 

Cemal Aydın'a bakalım "Gecekondu" nun tepkisi nasıl olacak?


Türk futbolu, yıllardır "işbilir yöneticilerin" tekelinde kalmaktan, onların olaylar karşısındaki "keskin manevra ve çözüm yollarını" aramalarından, sonuçların sebeplerini aslen teşkil etmelerinden dolayı bir cendere içerisine sıkışıp kalmıştır maalesef.

Her sezon öncesi yapılan planlamalarını yanlış yaptıkları yetmezmiş gibi, bir de sezon ortasında idaresi altında bulundukları kulüpleri zor duruma bırakacak, futbolcu ve teknik kadrolarındaki değişiklikleri çok sık yapan, başarıyı sahiplenip başarısızlıkta hemen çareyi teknik kadro değişikliğinde bulan da bu insanlardır maalesef.

Cemal Aydın da bu isimlerden birisidir.

Türk Futbolunda Haluk Ulusoy döneminin izleri artık silinmelidir derken Cemal Aydın eski dönemin yeni nesle bıraktığı "mukaddes bir emanet" gibi durmaktadır "şeffaflığın" karşısında.

Her sezon mutlaka bir olaya adı karışmıştır ve karışmaktadır da.

8 Aralık 2006 tarihinde oynanan Ankaragücü-Fenerbahçe maçı sonrası şeref tribününde Fenerbahçe yöneticileriyle kavga eden, daha sonra Fenerbahçe yöneticileri Mahmut Uslu ve Nihat Özdemir'e ağır hakaretler eden Cemal Aydın, geçtiğimiz yıl yapılan Simsar Operasyonunda gözaltına alınan PFDK Eski Başkanvekili Recep Özcan ile yapmış olduğu telefon görüşmeleri de mahkeme kayıtlarına girmiştir.

O telefon kayıtlarında Nihat Özdemir ve Mahmut Uslu'ya ağır küfürler eden Cemal Aydın, her iki yönetici için de "kaşınıyorlar" ifadelerinde bulunmuştur. ( Bknz. 22 Mart 2008 tarihli basından haberler )

TFF Başkanlık seçimlerinde Başkan seçilen Haluk Ulusoy için kongre salonunda nümayiş atan, yumruk şov yapan hatta sloganlarla Haluk Ulusoy'a bağlılık yemini eden Cemal Aydın ismi bugün yine gündemde.

Ligin 12. haftasında oynanacak Ankaragücü-Fenerbahçe maçı hakemi olarak 19.11.2008 tarihinde TFF Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamada, Halis Özkahya ismi yeralmış, ancak bir gün sonra aniden maçın hakemi Fırat Aydınus tayin edilmiş ve gerekçe olarak ta Cemal Aydın'ın, hakem Halis Özkahya'yı telefonla araması gösterilmiş, Cemal Aydın PFDK'ya sevkedilmiştir.

Cemal Aydın, bu gelişmeler üzerine AA'na yaptığı açıklamada, "TFF yetkilileri ile hafta başı görüştüm ve bizim maçın hakemi Halis Özkahya olacak, göreceksiniz dedim. Ayrıca Halis Özkahya'yı da arayarak kendisine "güvendiğimi" belirttim. Eğer onlar da haysiyetliyse ne konuştuğumuzu açıklasınlar" diye son derece garip ve her türlü yoruma açık bir üslup kullanıyor, başta maçın hakemi Halis Özkahya olmak üzere TFF Asbaşkanı Lütfü Arıboğan'ı da zan altında bırakmaktadır.

Geçtiğimiz hafta oynanan Fenerbahçe-Ankaraspor maçı sonrasında Ankaraspor Onursal Başkanı Melih Gökçek'in, maçtan sonra kameralara yaptığı "maçın hakemini Salı günü biliyorduk" açıklaması da dikkate alınacak olursa, Cemal Aydın'ın maçtan önce TFF'yi arayarak "bizim maça ya Halis Özkahya, ya da ismi belli olmayan başka bir hakem verilecek" sözleriyle birlikte son iki haftadır oldukça ilginç gelişmeler yaşanmaktadır. Bu iki olay birbiriyle örtüştüğünde TFF içerisinde bir "köstebek" araması yapılmalı, "eski dönemin uzantıları" bir an önce TFF'dan ayıklanmalıdır.

Cemal Aydın-Halis Özkahya görüşmesinin deşifre edilmesine gelecek olursak;

Cemal Aydın-Halis Özkahya ikilisinin telefon görüşmelerinin deşifre edilmesinin 2 yolu var..

1- Ya hakem Halis Özkahya‚ daha önceki Ankaragücü maçları nedeniyle Cemal Aydın´ın tepkisini çekmişti kapalı kapılar arkasında. Ve bundan rahatsız olan Halis Özkahya‚ kendisini arayan Cemal Aydın´ı KENDİSİ ŞİKAYET EDEREK maçtan affını istedi..

2- Ya da bu ikili arasında daha önceki yönettiği maçlardan dolayı bir şekilde bir bilgi vardı TFF´nın elinde ve BU İKİLİYİ DAHA ÖNCEDEN TAKİBE ALMIŞTI‚ kendilerini ele verdiler..

Başka bir şekli ve yöntemi yok bu deşifre edilme yolunun.

Cemal Aydın'ın Ankaragücü gibi köklü bir camiayı son yıllarda hep ligin sıkıntılı bölgelerinde dolaştırma nedeni, hakemler veya diğer yöneticiler değil, bizzat kendisidir.

Plansız yapılan transferler, sezon içerisinde gönderilen teknik kadrolar, hatta kendi yönetiminde düşülen görüş ayrılıkları bu başarısızlığın birinci nedenidir. Cemal Aydın, "plazadan Gecekondu'yu" yönetemeyeceğini anladığı için çözümü başka yerlerde aramaya kalkmış, bu duruma da en başta "Gecekondu" tepki göstermektedir. Haftalardır Ankaragücü maçlarında yönetim aleyhine yapılan tezahüratlar bu tepkinin en açık isbatıdır.

Mahmut Özgener ve ekibine düşen görev, kendi hakemleri de dahil "eski sistemin kalıntılarını" bir an önce Türk futbolundan uzaklaştırmak, bu işi muhalif-taraftar kavgasına dönüştürmeden kesin ve radikal bir şekilde çözmek, Cemal Aydın-Haluk Ulusoy ilişkisini göze almaksızın bu gün içerisinde olan durumu tesbit ederek doğru tahlil etmek, bu olayın seyrini ve sonuçlarını ivedilikle şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşmaktır.

Zira Türk futbolu, böylesine kirlenmeyi haketmemektedir.

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..