Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Futbol Tiyatrosu - Trajikomik / 2 Perde

Futbol Tiyatrosu - Trajikomik / 2 Perde
 

gooooooool!


SORULAR VE MEVSİME GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREN YANITLARI:

Bilgi: Bir hukuk devletinde kişiler suçları ispatlanan dek suçsuzdurlar. Eğer bir kişi ya da kurum başka bir kişi ya da kurum hakkında bir savda bulunuyorsa ve bu sav o kişiyi töhmet altında bırakıyorsa ya savda bulunan kişi bunu ispatlamak zorundadır, ya da karşı tarafın tazmin talebine razı olacaktır.

Etik: İçinde bulunduğu toplum için kabul edilmiş bir seviye olarak “üst düzey” olarak adlandırılan kişi ya da kurumlar, yine içinde bulunduğu toplumun etik olarak uygun kabul ettiği şekilde davranmak zorundadırlar. Yoksa o kişilerin ya da kurumların düzeylerinden “üst” diye söz edilemez yahut bulundukları toplumun etik değerleri değişmiştir.

Soru 1: Türkiye 1. Futbol Ligi ve Süper Ligi tarihinde şike olarak resmi kayıtlara geçmiş bir karşılaşma var mıdır?

Yanıt1: Evet. Çaykur Rize – Beşiktaş maçı. Bunun sonucuna göre Bursaspor’un küme düştüğü iddia edilmektedir; Bursasporlu taraftartarların Beşiktaş’a olan bitmeyen tepkileri bu sebepledir.

Soru2: Türkiye 1. Futbol Ligi ve Süper Ligi tarihinde teşvik primi olarak resmi kayıtlara geçmiş bir olay var mıdır?

Yanıt2: Evet. Malatyaspor – Beşiktaş maçında, ev sahibi takımın kazanması ve şampiyonluk yolundaki rakipleri Beşiktaş’ın puan kaybetmesi için Malatyaspor’lu futbolculara Galatasaray tarafından birer Tofaş marka araba hediye edilmiştir.

Soru3: Dünya futbol ligleri tarihinde şampiyonluğa oynayan tüm takımların bir takıma karşı resmi olarak birleşmeleri söz konusu olmuş mudur?

Yanıt3: Evet. Bu olay Türkiye Futbol Ligi’nde meydana gelmiştir. Şampiyonluğun en güçlü 4 adayından 3 tanesi, diğer 1 tane adaya karşı resmi olarak birleşmişler, aynı hafta oynanan maçlarına aynı pankartlarla çıkmışlar ve basın organları önünde bunu açık ve net olarak açıklamışlardır. Bu 3 takım: Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’dur. Karşısında birleştikleri rakipleri ise Fenerbahçe’dir.

Bu birleşmeye sebep olan münferit olay bir maç sırasında Fenerbahçeli futbolcu Anelka’nın eliyle attığı ve hakemin görmediği iddia edilen pozisyondur.

Soru4: Yukarıda bahsi geçen elle atıldığı iddia edilen golün o ülkede ve dünyada benzer örnekleri var mıdır? Buna karşılık tepkiler nasıl olmuştur?

Yanıt4: Bir Dünya Kupası organizasyonunda bile böyle bir olay olabilmektedir. Arjantin Milli takımı bu tip bir golle Dünya Kupasını kazanmıştır. Golü atan dünyaca ünlü futbolcu Mardona’nın yorumu ise şöyle olmuştur: O benim değil, Tanrı’nın eliydi. Bu olaydan sonra ne Maradona ne de golü veren hakem hakkında ağır ithamlarda bulunulmamıştır. Şüphesiz ki bu fair play ruhuna aykırı ve yapılmaması gereken bir davranıştır.

Yorum: Kopya çekmek değil, yakalanmak suçtur. Ama yine de kopya çekmek etik değildir.

Soru5: Fenerbahçelilerin kendi aralarında sonradan “kutsal ittifak” olarak adlandırdıkları GS, BJK, TS birleşmesi ve ortak hareketinde amaç nedir? Adı geçen takımların o ana dek kazandıkları tüm maçlar ve şampiyonluklar hak ederek mi kazanılmıştır?

Yanıt5: Ortak amaç büyüyen Fenerbahçe’ye karşı güçlerin birleştirilmesidir. Türkiye Liglerinden kazanılmış tüm maçlar ve şampiyonluklar hak ederek kazanılmıştır. Münferit hatalar olabilir ama bunun altında kirli bir şeyler aramak küçük insanların işidir. İspatlanan sadece 1. ve 2. yanıtlardaki olaylardır.

Soru6: Hagi dönemi ve Haluk Ulusoy dönemi iddia edildiği gibi Galatasaray’ın haksız şampiyonluklar kazandığı bir dönem midir?

Yanıt6: Hayır. Bu sadece aciz kişilerin ürettiği bir teoridir. Sadece, bu dönemde yapılan istatistiklerin sonucuna göre GS lehine ve rakipleri aleyhine hakem hatalarının ve rakip takım performanslarının oldukça değişiklik göstermiş olduğu söylenebilir.

Soru7:Son 3 yıldır Galatasaray 2 şampiyonluk kazandı. Bunları kazanırken maddi imkansızlıklar, kadro sorunları, teknik direktörsüz dönemlere rağmen bu başarıların sırrını nasıl açıklarsınız?

Yanıt7: Çalışma, inanç, hırs ve azim. Bu sadece Hakan Şükür’ün duaları ile olacak bir şey değildir. Yönetimin çok yönlü çalışmaları ile bu başarılara imza atılmıştır.

Soru8: Hıncal Uluç kimdir? Neden her sene ligin bitmesine birkaç hafta kala Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu erkenden kutlar ve bunun haksız olarak kazanıldığı iddia eder?

Yanıt8: Saygın bir yayın organında bir köşe yazarıdır. Binlerce okuyucusu ve seveni kadar sevmeyeni de vardır. Kamuoyu oluşturacak (az da olsa) güce sahiptir. Neden her sene böyle yapar, bilinmez. Ben anlayamıyorum, anladığıma da inanmak istemiyorum. Elinde somut bir delil yoktur. Buna rağmen ağır suçlamalarda bulunur. Şu anda tazminat ödemekten borç içinde olması beklenirdi. Ama değil. Ayrıca söyledikleri yanına kar kalır. Dedikleri çıkmayınca özür de dilemez. Ben ne dersem odur, edasında kıs kıs güler.

Soru9: Hıncal Uluç’un son iddiasına göre Ankarspor teknik direktörü takımını Fenerbahçe’ye karşı bilerek ve isteyerek mağlup ettirmiştir. Bu doğru olabilir mi?

Yanıt9: Böyle bir iddiaya cevap vermek, kızmak, küfretmek bile bu tür maddelerden yaratılmış kimyasal fikirleri besler, büyütür. En doğrusu yok saymaktır. Hiç saymak.

Soru10: Pekiyi, neden böyle iddialar ortaya atılıyor o halde?

Yanıt10: Anlamıyorum, anlayamıyorum, anladığıma da inanmak istemiyorum.

Soru11: Başka bir köşe yazarı Ercan Güven’e göre Fenerbahçe Galatasaray’ı Carlos’un Lincoln’e yaptığı penaltı verilmediği için yendi. Carlos bu pozisyonda hakemi aldattı, uyuttu. Aynı yazarın başka bir yazısındaki başka bir iddiaya göre de aynı Carlos, Ankaraspor maçında yine hakemi aldatarak takımına faul kazandırdı ve bu faulden gelen golle Fenerbahçe yine galip geldi? Bu iddialar doğru mudur?

Yanıt11: Her şeyden önce etik değildir. Üst düzeye yakışmamaktadır. Sayın Ercan Bey koskoca ligdeki bir maçta meydana gelmiş ve kamuoyunun yarısının “doğru karar” dediği bir faul pozisyonu için köşesini doldurması hiç yakışık almamış. Üstelik bir iddia da ortaya atıp dünyaca ünlü kariyeri olan bir kişiyi sahtekarlık, emek hırsızlığı gibi ithamlarla suçlamıştır. Velev ki hakemi aldatarak faul kazandırmıştır takımına –ki bence değil – bunu ilk yapan Carlos mudur? Futbolun içinde var olan bu unsur karşılığında kişiliğine böyle ağır saldırıda bulunmak da ne oluyor? Yakışık alıyor mu hiç? Bence o yaştaki ve o saygın yayın organındaki bir kişinin delirmedikçe böyle bir yazıya imza atmaması gerekirdi. Çok talihsizce olmuş.

Soru12: Basında ezici bir Fenerbahçe hakimiyeti olduğu söyleniyor. Bu doğru mudur?

Yanıt12: Sayı olarak olabilir ama etki olarak değil. Bir tane Fenerbahçeli yazar yok ki –bu aslında kötü bir şey değil – rakibi, hakemleri, federasyonu, rakibin rakiplerini psikolojik olarak etkilesin. Ya da bir tane Fenerbahçeli yazar yok ki Fenerbahçe ile ilgili Fenerbahçe’nin faydası için bir kamuoyu oluştursun. Örnek olarak: Halk arasında “ fakir edebiyatı” olarak bilinen bilinçli hadise ve oluşumlar zinciri.

Soru13: Ankaraspor başkanının Fenerbahçe maçının hakemi hakkında söyledikleri ve bugün Ankaragücü başkanının da Fenerbahçe ile oynayacakları maçın hakemini aramış olmasının tespit edilmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Yanıt13: Yazının en başındaki “Bilgi” ve “Etik” başlıklarını tekrar okumanızı rica ederim. Bunlar kadar önemli bir şey daha, bir belediye başkanının ona oy verenlerin hizmeti ile ilgilenmesi ve maaşının ödenme sebebi olan işlerle ilgilenmesi daha doğru olur düşüncesindeyim.

Soru14: Bu senaryo hep böyle mi gidecek?

Yanıt14: Her devrin bir sonu mutlaka vardır. Ama ben zamanını kestiremiyorum. Bu kadar büyük çıkarların ve meblağların döndüğü bir sektörde çarklar kolay kolay yerinden oynamaz, oynatılamaz diyorum sadece. Ama çizmeye çalıştığım tabloyu görebildiğinizi umuyorum. Bu tablo, her sene, her sergide spot ışıklarının altında beğenilerimize sunulan tablonun aynısıdır. Biz hep yeniden boyanıyor sanırız ama fikstürüne kadar oyun aynıdır. Ya “kral çıplak” demekten korkarlar, ya da bunu öyle görmemek ve göstermemek işlerine gelir ve avuçları patlayana kadar alkışlarlar.

Emin olun Aziz Bey de bunu biliyor ve bir satranç oyuncusu gibi bir hatta birkaç sonra yapacağı hamleleri tasarlıyordur.

Adnan Bey mi? Bence saatini 20:45 ‘e kurmuş biraz merak biraz huzur içinde locasında filmin sonunu bekliyor.

Ben ise, naçizane, tüm bu olanları anlamaya çalışıyorum. Anlayamıyorum ya da anladığıma inanmak istemiyorum.

Tek anladığım; düşünebiliyorum ve düşüncelerimi hür Cumhuriyetimde, özgür Türkiye’mde ifade edip paylaşabiliyorum.

Ve futbolu buna rağmen seviyorum…

**********************************************************************************************

Tarih: 24 Mayıs 2009
BJK - GS maçı sonrası

Yorum: Ben 41 yaşındayım ve bu iki takımın henüz birbirlerinin ihtiyaçlarına çomak soktuklarını görmedim.

Dün Gecenin Oscar Ödülü: Arda (GS)

3 Sene Önceki Oscar Ödülü: Cordoba (BJK)

Sonuç: Bana son 10-15 yılda oynanmış bir lig gösterin ki şampiyonluk 5-6 hafta önce ilan edilmiş olsun, derbi maçlar son haftalara kalmasın ve seyircisi bile bile bunları yememiş olsun!

Yukarıdaki denklemi çözenler lütfen sonucu her operatörden 1904 'e göndersinler! Her 5. kişiye bir aferin!

 
Toplam blog
: 30
: 777
Kayıt tarihi
: 01.11.08
 
 

Elektronik mühendisiyim. Peyote'de İlkbahar adlı romanın yazarıyım. Özel bir şirkette iş birimi müdü..