Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '15

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe- Galatasaray Derbisine Pereira Etkisi

Fenerbahçe- Galatasaray Derbisine Pereira Etkisi
 

Kadıköy’deki Fenerbahçe- Galatasaray derbisi ilginç bir mücadeleye sahne oldu. Fenerbahçe bu sezon alıştığımız bir şekilde son dakikalarına önde girdiği karşılaşmada yine üstünlüğünü koruyamadı. Bundaki baş sorumlu da kanımca Teknik Direktör Vitor Pereira idi.

Pereira’nın Ajax maçı kadrosundan sadece Volkan Demirel değişikliği yaptığı, Galatasaray’ın ise ideal kadrosuyla çıktığı karşılaşma Fenerbahçe’nin müthiş baskısı ile başladı.

Gerçekten de sarı- lacivertliler kırkbeşbin kişilik dev taraftar korosunun da katkısıyla Galatasaray kalesinde ciddi bir baskı kurdular. İlk yarı resmen tek kale maç oynandı. Galatasaraylı futbolcular kendi yarı sahalarından bile çıkamadılar.

Bu devrede Galatasaray’ı fark yemekten kurtaran isim kaleci Muslera idi. Çok rahat 3 ya da 4-0 Fenerbahçe lehine bitecek devre Muslera’nın sayesinde 1-0 bitti.

Bu devrede Fenerbahçe çok istekli, çok iştahlı, her yerde rakibine basan ve sert oynayan bir görüntü sergiledi. Hatta kimi zaman bu sertliğin dozunu da biraz kaçırdılar. Attıkları golde ise ofsayt tartışmaları olacaktır. Ancak bu gol için çok net bir şekilde ‘’ ofsayt ‘’diyemem. Çünkü hakem yorumcuları bile farklı farklı yorum yapıyorlar. Bunun nedeni de son yıllarda uygulanan aktif- pasif olayı. Bu aktif- pasif uygulaması devam ettiği müddetçe böyle tartışmalar daha çok olur. FİFA ve UEFA başkanlık yarışından zaman bulup böyle işlerle ilgilenseler iyi olacak.

Galatasaray adına konuşmak gerekirse, bu kadar ezik bir oyuna anlam veremedim. Evet, Fenerbahçeli futbolcular Yasin, Podolski, Sneijder ve Umut gibi etkili isimlere adım attırmadılar, Caner ve Gökhan Gönül sürekli ileri çıktıkları için Yasin ve Podolski onları kovalamakla zaman geçirdi ama yine de sarı- kırmızılıların daha etkili olmaları gerekirdi. Galatasaray takımında öyle bir hava vardı ki, sanki maç öncesi puan çeteresine bu karşılaşma için sıfır puanı yazarak sahaya çıkmışlardı. Sarı- kırmızılılar resmen rakip kaleyi göremeden ilk yarıyı bitirdiler.

İkinci yarının başında da durum pek değişmedi. Galatasaray’ın maçtan puanla ayrılması imkansız gözüküyordu. Ta ki, 60.dakikaya kadar. 60.dakikada Umut Bulut yerini Burak Yılmaz’a bırakırken Fenerbahçeli futbolcularda da yorgunluk belirtileri kendisini göstermeye başladı. Burak Yılmaz ise Umut Bulut’un yapamadığı şeyi yani topu ileride tutmayı başardı. Böylece dengeler değişecekmiş gibi bir hava esmeye başladı.

Burak’ın oyuna girmesiyle Galatasaray sistemini de değiştirdi. Bu arada Vitor Pereira 63.dakikada Van Persie yerine Fernandao’yu alarak Hamza Hamzaoğlu’na karşılık verdi ve böylece de hatalar zincirinin düğmesine bastı. Çünkü Fernandao, Van Persie’nin gösterdiği etkinliğin yarısını bile sergileyemedi. Galatasaray defansı da rahat bir nefes aldı ve oyunu daha ileride kurma imkanı buldu.

Galatasaray özellikle 65.dakikadan sonra oyunu tamamen Fenerbahçe yarı sahasına yıktı. Sarı- kırmızılılara sanki sihirli bir değnek değmişti. Maç boyunca ayakta durmakta bile zorluk çeken sarı- kırmızılı futbolcular şimdi Fenerbahçe kalesini ablukaya almaya başlamışlardı. Elbette bunun en büyük nedeni Fenerbahçeli futbolcuların yoğun tempodan dolayı yorgun düşmeleriydi. Sarı- lacivertliler buna rağmen kontrataklarda yine ciddi tehlikeler yarattılar. Markoviç’in vuruşunda Muslera’nın inanılmaz kurtarışı belki de maçın kaderini değiştirdi.

Hamza Hamzaoğlu, durumu görünce daha fazla baskı için Podolski yerine Sinan Gümüş’ü oyuna aldı. Her ne kadar etkisiz bir gününde olsa da durum 1-0 iken Podolski’nin çıkartılması mutlaka Galatasaraylı taraftarlarda şaşkınlık yaratmıştır. Ama Hamza Hamzaoğlu hücumda diri adamlar istiyordu. Çünkü Fenerbahçe’nin gardının düştüğünü görmüştü.

Vitor Pereira’nın bu durumda yapması gereken tek bir hamle vardı. Eğer o hamleyi yapsaydı maçı kazanmayı garantileyeceği gibi skoru da rahatlıkla arttırabilirdi. Yapacağı tek şey Ozan ve Alper Potuk’u oyuna sokmaktı. Çünkü Diego’yu çıkarmayı kafasına koymuştu. Markoviç de çok yorulmuştu. O zaman girmesi gerekenler bu iki futbolcuydu. Fakat Pereira gol yemekten korktuğu için Diego’yu Meireles ile değiştirdi. Böylece Fenerbahçe orta sahası üç defansif oyuncudan oluştu ve sarı- lacivertliler hiç ileri çıkamaz hale gelip kendi yarı sahalarına hapsoldular. Yorgunluktan bitkin düşen Markoviç ise ancak 88.dakikada oyundan alındı ve Alper Potuk sahaya sürüldü.

Alper Potuk’u sahaya sürmesinin nedeni de skorun 1-1’e gelmesiydi. İnanın 88’de skor hala 1-0 olsaydı yine bir defans oyuncusunu oyuna sokardı.

Bu arada ataklarını sıklaştıran Galatasaray, Sneijder’in akıllıca paslaşarak kullandığı korner sonrası yine bu futbolcunun harika ortasına iki tane kule gibi uzun boylu Fenerbahçeli futbolcu Ba ve Sousa’nın arasından onların yarısı kadar boya sahip Olcan Adın’ın yükselip vurduğu harika ve sert kafa ile beraberliği yakaladı.

Bu golden sonra iyice dağılan Fenerbahçe şuursuzca bir şeyler yapmaya çalıştı. Galatasaray ise kontrolü elden bırakmadığı gibi ikinci gol için yüklendi. Ancak karşılaşma 1-1 sona erdi.

Özetle değerlendirirsek, Fenerbahçe tarihi bir fark yakalayabileceği karşılaşmadan beraberlikle ayrıldı. Bunun en büyük sorumlusu da Teknik Direktör Vitor Pereira’dır. Gerçekten de sarı- lacivertlilerin karşılarında 60 dakika boyunca öyle kötü bir Galatasaray vardı ki, anlatılamaz. Ben son yıllarda bu 60 dakikadaki kadar kötü bir Galatasaray izlemedim. Sarı- kırmızılılarda fizik, güç, kondisyon, taktik, ruh, yani hiçbir şey yoktu. Elbette bu anlamda da Galatasaray adına Hamza Hamzaoğlu’nu eleştirmemiz gerekiyor. Çünkü takımın patronu o. Demek ki, takımını maça iyi konsantre edememiş.

Ama o Galatasaray 60.dakikadan sonra müthiş bir değişim gerçekleştirdi. Kısaca özüne döndü. Aslında Fenerbahçe’nin bu yoğun tempoyu üzün süre devam ettiremeyeceği belliydi. O nedenle Vitor Pereira’nın takımın düşmeye başladığı 60.dakikadan itibaren önlemler alması gerekiyordu. Açık konuşmak gerekirse maddi imkanlar nedeniyle Fenerbahçe kulübesi de Galatasaray kulübesinden oldukça zengindi. Fakat Pereira bu malzemeyi kullanamadı. Aynen daha önceki maçlarda da kullanamadığı gibi. Van Persie değişikliği gereksizdi. Maç eksikliğinden dolayı oyundan düşen Gökhan Gönül’ü ve Markoviç’i değiştirmedi. Böylece Yasin ve Sneijder son bölümde çok etkili oldular. Ozan ya da Alper’i oyuna alacağına Meireles’i sahaya sürdü. Hamza Hamzaoğlu ise 60.dakikadan itibaren yaptığı değişiklerle hem kendini hem de maçı kurtardı. O nedenle de 60.dakikadan sonrası için tebriki hak etti.

Fenerbahçe bu maçın benzerlerini bu sene çok yaşadı. Bir hata bir defa yaşanır. Eğer sürekli yaşanıyorsa orada sorun var demektir. Vitor Pereira bu sorunu çözemiyor. Hatta şu an için sorunu kendisi oluşturuyor. Elinde ligin en kaliteli kadrosu var ama o bunu kullanamıyor.

Fırat Aydınus, maçı idare etti. İki takım adına da gösterilmeyen kartlar vardı. İki takım da sahada eksik kalabilirdi. Ama dediğim gibi Fırat Aydınus maçı idare etti. Zaten Melo ve Emre olmadığı için bence centilmence bir maç oldu. Hakemi zor durumda bırakacak pozisyonlar pek yaşanmadı.

Evet, maç 1-1 bitti. Ama kim kârlı diye sorarsanız cevabım elbette Galatasaray olacaktır. Fenerbahçe oynadığı futbolun hakkını alamadı. Bunun nedeni ise bizzat kendi Teknik Direktörü. Pereira’nın Türkiye’ye ilk geldiği günle şimdiki hali çok çelişiyor. Fakat zaman daha erken. Bakarsınız Portekizli teknik adam hatalarından döner. Ancak hiç de öyle bir hava vermiyor.

Hamza Hamzaoğlu ise Galatasaray’ın maç kaybetmemek için hücum yapmak zorunda olduğunu bir kez daha gördü. Çünkü savunma yapamıyorlar. Hatta bence bundan sonra sol bekte Carole yerine Olcan’a şans verse çok daha iyi olur.

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari

 

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..