Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '12

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe’de görev, futbolcularda ve 12. Adam’da...

Fenerbahçe’de görev, futbolcularda ve 12. Adam’da...
 

“Dış”tan mı, “iç”ten mi yıkmak?

“Dış”tan yıkılmaya kalkıldığı zaman, yıkılmak istenen kesim, kenetlenir. Bu durumda iç çelişkiler/ farklılıklar ertelenir; güçbirliği sağlanır.

“İç”ten yıkmak daha kolay, üstelik masrafı az. Çünkü “dış”a karşı güçbirliği yapan, “tehlike”yi savuşturan kesim, iç çelişkiler/ farklılıklar su yüzüne çıkınca, bu kez de iç çatışma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Asıl tehlike, o zaman başlar.

Artık, “hedef”e konanlar üzerinden vuruşlar/ atışlar yapılır; ayrışmanın tohumları atılır. Amaç, “hedef”e ulaşmak için olumsuzluklardan yararlanarak, duyarlı yanları öne çıkararak oralardan saldırmaktır. “Dış”takiler de, “ateşe körükle gider”, “iç”teki birilerinin “değirmenine su taşır”lar.

Ya tepkilerin nereye varacağını kestiremeyenler, onlara ne demeli?

“Dış”tan gelen tehlike savuşturulduktan sonrası önemli.

Asıl taban, güçbirliği yapılırken kaytaran, susan, “arazi olan” kesimin üzerinden gözünü ayırmamalıdır. Çünkü o kesim, zayıf noktayı, bir başka deyişle “yumuşak karnı” bulunca vurur, “vatan kurtaran aslan” rolünü üstlenir.

*****

Dünya değişiyor.

“İç”ten yıkmak, çökertmek daha kolay, üstelik masrafı az.

Fenerbahçe’de “3 Temmuz”la başlayan süreçte yıkma, ters tepti.

Taraftar, simgeleşen Aziz Yıldırım’ın etrafında birleşti; onurlu bir direniş gösterdi. Ortama, hava koşularına aldırmaksızın alanlara döküldü, baskılara boyun eğmedi, direndi. Sportif başarıyı öncelik olarak görmedi. Futbol takımına hoşgörülü davrandı, sabretti.

Sonra...

Aziz Yıldırım’ın dosyası Yargıtay’a, kendisi evine gitti.

Aziz Yıldırım, serbest kalınca, taraftar rahatladı. Taraftar, artık, sportif başarı bekleyecekti.

Ne ki, futbolda beklenen başarı gelmeyince, ertelenince, Alex-Aykut Kocaman üzerinden başlatılan tepkiler, “bölünme”ye zemin hazırlıyor izlenimi uyandırmaya başladı.

Taraftar bekliyordu ki, Fenerbahçe iyi futbol oynasın, iyi mücadele etsin, önüne geleni devirip geçsin. Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalamama, taraftarı öfkelendirdi. Ufaktan ufaktan tepkiler başladı, statlarımızın “olmazsa olmaz” sloganı, “... istifa” sesleri duyulmaya başlandı.

Taraftar sabırsızdı, tepkiliydi.

Çözüm neydi?

Aykut Kocaman istifa etmeli!

*****

Şimdi, Fenerbahçe’de Aykut Kocaman üzerinden, futbol takımının aldığı sonuçlar gerekçe gösterilerek “atış”lar yapılıyor. Hedefte olan Aykut Kocaman‘ın akşama kalmadan istifa etmesi gündemde tutuluyor. Kızgınlıkla, yarışırcasına Aykut Kocaman’a yüklenenler var. Sağda solda okuyoruz, duyuyoruz, özellikle sanal ortamda, neler deniyor neler.

Yarın öbür gün Aykut Kocaman’ın alkışlanacağını unutmamak gerek...

Aykut Kocaman, şimdiye kadar ne yaptı?

2010-2011 sezonu: Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig Şampiyonu (Kupa Fenerbahçe’de, Şampiyonlar Ligi getirisi Trabzonspor’da)

2011-2012 sezonu: Fenerbahçe, 29 yıl aradan sonra Türkiye Kupası’nı aldı; Spor Toto Süper Lig’de şampiyonluğu yarım puanla Galatasaray’a kaptırdı. Süper Kupa da Galatasaray’ın oldu.

2012-2013 sezonu: Şampiyonlar Ligi’nde Spartak Moskova’yı geçemediği için gruplara kalamadı, UEFA Avrupa Ligi’nde yola devam ediyor. İlk maçını Marsilya ile oynadı; 2-0 önde olmasına karşı, son saniyelerde yenen golle bir puana razı oldu. Spor Toto Süper Lig’nin ilk beş maçında ise 2 galibiyet, 3 beraberlik aldı.

Aykut Kocaman başarısız mı?

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalamadığı için Evet” denecektir.

Sonrası?

Sonrasının başarısı/ başarısızlığı sonraya kalıyor.

Aykut Kocaman’ın sahaya sürdüğü onbir, özellikle maç içinde yaptığı değişiklikler, beklenen alınamadığı için tartışma yaratıyor. Skora bakanlar, "Aykut Kocaman gitsin!" diyorlar?

İşler yoluna girer, Fenerbahçe önündeki hem Lig’de hem Avrupa’daki zorlu maçları alırsa, “Ne denecek?” olanı demeye gerek var mı?

*****

Bütün iş, futbolculara düşüyor; onlarda bitecek.

Nasıl ki, Yeni Malatya yenilgisinden sonra bir kenetlenme olmuş, “yeniden doğuş”la yola devam edilmiş, mutlu sona ulaşılmışsa...

“12. Adam”a da iş düşüyor.

“12. Adam”, Aykut Kocaman’ın, herhangi bir futbolcunun “onikiden vurulması”na fırsat vermemelidir. Çünkü her olumsuz durum, sonuçta Fenerbahçe’ye zarar verecektir.

Aykut Kocaman da maçına, maçın havasına göre davranmalı; maçı iyi okumalıdır.

Takımın futbolcu kalitesi düşünüldüğünde, bugün ters giden işlerin yarın düzelebileceği unutmamalıdır.

Taraftar da, futbolcular da, teknik direktör de, başarı ararken kafasını Galatasaray’ın durumuna takmamalıdır. Unutulmasın, “Köprülerin altından daha çok su akar!”

“Toprağın Çocukları” filminde Enstitü Müdürü Kemal öğretmenin, umutsuzluğa kapılan öğrencilerine dediklerini anımsatmakta yarar var:

“Fidanı ayakta tutan, bir gün ağaç olma umududur.”

“Bizi ancak çalışmak kurtarır.”


Demek ki, bütün iş, futbolculara düşüyor; onlarda bitecek.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..